60 Çeviri İspanyolca
11,561 parallel translation
Yani ölümcül yoğunluğa ulaşması için yerden 2-3 feet yükselmesi gerek.
Entonces la densidad fatal debería haber alcanzado, digamos, de 60 a 90 centímetros del suelo. Podría funcionar.
En son mutlu, aşık olduğunda. Ama altmışının ortalarında bir adamı arıyorsunuz. Doktor, bilim adamı belki işinde ve hayatında ipleri elinde tutmayı benimsemiş biri.
La última vez que estuvo feliz, enamorado, algo... pero están buscando a un hombre en mediados de sus 60... quizá un doctor, un científico... pero alguien que emplea el control exacto... en su trabajo y en su vida.
1.60 cm, bayan ve ten rengine bakarak Latin veya Meksika kökenli diyebilirim.
1,63 metros, mujer, y juzgando por el tono de piel, diría que era de origen latino... México, quizás.
20 yaşında, 1,60 boyunda.
Estatura : 1,57 metros.
Yeter artık 60'lar.
Basta de los 60.
Yüzük parmağı işaret parmağından uzun olanlar için 60 km yürüyeceğim.
Voy a hacer el moonwalk por 61 kilometros por aquellos que tienen el dedo anular mas grande que la pantalla.
60 km mi demiştin?
Dijiste 60 kilómetros?
60,7 km.
Sesenta y uno.
Tam 60 km.
Sesenta y un kilómetros.
Çocuktan hoşlanıyorum ama 60 km hayır yürüyüşü tuhaf bir ilk randevu oldu galiba.
Me gusta él pero creo que haciendo el moonwalk por 61 km sería un extraño encuentro.
Bu telefonun işletim sistemi 40-50 milyon dolarlık çalınmış bir prototip olduğundan büyük hırsızlık ağır suçunu işlemiş bulunuyorsun Richard.
Y puesto que el sistema operativo de este teléfono es un prototipo robado valor de $ 40 a $ 60 millones, usted está buscando en gran robo penal, Richard.
Burası 60 yıldır aileme ait.
Esta propiedad ha estado en mi familia por 60 años.
Ve 60'ında kendi beynini patlatmış.
Y se voló los sesos a los 60.
- 60 dolar
60 pavos.
- Al 60 burada.
Ahí van 60.
En az 60 dakika vücut tepki için Bu derece yaralanmalar.
Cuesta, al menos 60 minutos que el cuerpo responda a lesiones de este grado.
Yani onu öldürdü darbe dayak sonrası 60 dakika teslim edildi.
Entonces el golpe que lo mató se lo dieron 60 minutos después de la paliza.
Tam olarak 60 dakika sonra saat 22 olacak.
Dentro de 60 minutos serán las 22 : 00.
28 AĞUSTOS / 60 $ KİRA / 25 $ BENZİN 25 $ BENZİN / 35 $ KİRA / 15 $ BANKA
28 de agosto ALQUILER $ 60 GASOLINA $ 25 BANCO $ 15
Dün burada 60'ların başlarında beyaz bir erkek gördünüz mü?
¿ Vio aquí ayer a un hombre blanco de unos 60 años?
İşe 60'larda başlamışlar.
Empezaron en los 60.
Çünkü sadece 60 santimetre ve amerikan tavşanı gibi hareket ediyor.
Porque mide medio metro y se mueve como una liebre.
Bu 60 yıllık bir içki.
- Se trata de 60 años de edad hokk prensado en seco.
- Arkadaşın olarak, Britta hiç olmazsa CR-V'nin kolayca katlanabilir 60 : 40 parçalı arka koltuklarını gösterebilir miyim?
Como amigo, Britta... ¿ puedo al menos enseñarte cómo se doblan los asientos de atrás del CR-V? Durante 15 minutos.
% 60 daha az yağlı ve % 20 daha ucuz Kolb Ailesi paket jambon aile paketlerinde azalmayan tek şey lezzet.
Un 60 % menos de grasa y un 20 % más barato, lo único... que no tiene menos el paquete familiar de jamón de la Familia Kold, es sabor.
Babası 60'larda bir otomobil fabrikasında çalışmış.
Su padre trabajó en una fábrica de coches en los 60.
İtiraf etmeliyim ki, 60 yaşında gibi hissediyorum.
Debo confesar, siento como si tuviera 60 años más.
Bana 60 milyona mal oldunuz.
Ustedes me costaron 60 millones de dólares.
60 milyon dolar kaybetmekten hoşlanmadım.
No me gusta perder 60 millones de dólares.
En zayıf arkadaşım yüz kiloydu ve bir buçuk metreydi.
Cada uno de ellos. El más delgado pesaba 100 kg y medía 1,60 m.
Yüzde 60 indirimliydi. Karanlıkta parlıyor. Elektrik parasından da kurtarıyorum yani.
Tenía un descuento del 60 % y brilla en la oscuridad, así también ahorro dinero en energía.
- 60 metre sonra sola dönün.
En 60 metros, gira a la izquierda...
Son kamera da 60 saniye içinde açılacak.
Muy bien, la última cámara debería estar en 60 segundos.
Doğruluk derecesi neredeyse yüzde altmış.
Su precisión es un poco más del 60 %.
Houston'da 20 koyup 60 almıştık.
En Houston convertimos 20 en unos 60.
( Affedilemez ) Jordan Pressman'ın kazancı 1950'ler ve 60'lardan beri artarak devam etmiş.
Y Jordan Pressman ha ido incrementando las ganancias durante los 50 y los 60 y continúa...
Kuşlar 60 yılı aşkın süredir Redondo bölgesinde yaşıyorlar.
Llevan anidando en esa planta en Redondo desde hace más de 60 años.
Bir saat içinde nerede olduğunun netleşmesini istiyorum. Yoksa çalışan değerlendirme formuna işaret koymak zorunda kalacağım.
Necesito aclarar esto en digamos 60 minutos, o tendré que destacarlo en tu evaluación como empleado.
Bay Solloway şehirden takriben 60 mil uzakta tek odalı bir kulübede yaşamayı seçmiştir.
El Sr. Solloway ha optado por vivir en una cabaña de una habitación a unos 100 km de la ciudad.
60 kilometre, 60 gün boyunca benim ayaklarım... kupkuruydu.
Pero durante 62 kilómetros y 60 días, ¿ mis pies? Secos.
60 santimlik aralarla ta karşıya kadar.
Hasta el otro extremo, a intervalos de 60 centímetros.
1960'ların sonlarında IRS, Hubbard'ı vergi kaçakçılığından dolayı soruşturuyordu. Hubbard ABD'den kaçtı ve nerede olduğu bilinmiyordu.
A fines de los 60, el IRS investigaba a Hubbard por evasión de impuestos y él huyó de los Estados Unidos a un lugar desconocido.
60'ların başlarında Hubbard, birçok ülkede soruşturma altındaydı.
A principio de los 60, Hubbard estaba bajo investigación en varios países.
Bu direkt Hubbard'ın 60'lardaki kendi ilkesinden geliyor :
Esto viene de las propias políticas de Hubbard de los 60,
Bu odadaki parçacık doygunluğu, 60'ının üstündeki bir adam için güvenlik sınırlarını aşıyor.
La saturación de partículas en esta habitación excede los límites de seguridad para hombres mayores de sesenta.
Bu üç kilometrelik alanda çikmasi ihtimali yüzde 60.
Hay un 60 por ciento de posibilidades de haber sido arrastrado un radio de 3 Km.
60 saniyeye yayındayız.
Volvemos en 60.
Haftada 60 saatten fazla çalışıyor. Ayda iki ya da üç kere takımıyla birlikte baskınlara gidiyor.
Trabaja sesenta horas a la semana o más, y dos o tres veces al mes sale...
60 saniye.
60 segundos.
60 yaşından büyük jüri üyelerine değer verir.
Es de mirar cuantos mayores de 60 años hay en el jurado.
- Ne dersin, boyun 1.60 falan değil mi?
Oye. ¿ Qué te parece, mides alrededor de 1.58 metros?