Abdomen Çeviri İspanyolca
1,326 parallel translation
Karında ve üst gövdede kesici cisim yaraları vardı.
Dos heridas punzopenetrantes en abdomen y torso superior.
Göğüs ve karın civarında sıyrık ve morluklar var.
Laceraciones y contusiones en el pecho y el abdomen.
Large'ın omzuna saplanan kurşun Billy'nin karnından çıkmış. Geriye gidelim : Çekilir misin Frank?
Si lo vemos desde el final la bala terminó en el hombro de Large luego de que salió del abdomen de Billy.
Mermi, sağ dış abdominal oblik kasına takılmış.
El proyectil se alojó en su músculo oblicuo externo derecho del abdomen.
Abdominal travma. - Evet.
¿ Trauma en el abdomen?
boynundan karnına bir kateter yerleştireceğiz.
Colocamos un catéter desde su cuello hasta su abdomen.
Karnına GSW.
Herida de bala en abdomen.
- 3. bölümdeki şu karın sancılıya bakacaksınız?
Vas a coger el dolor de abdomen en la Cortina tres?
Şişkin bir karın.
Abdomen grávido.
39 yaşında bayan, göğüs ve karında çarpmadan kaynaklı yaralanma.
Debo irme. Mujer de 39 años, aplastamiento de tórax y de abdomen, este es el electro
Svetti ve Letti halam dışında hepsi. Çünkü onlar yapışık ikizler.
Todas excepto las tías Svetti y Letti, porque, bueno, están unidas por el abdomen.
Karnında bir tür drenle dolaşacak.
Es una infusión. Tendrá una cánula en el abdomen.
Karnı sertleşir, sonra...
El abdomen se pondrá rígido y luego...
Antibiyotiğe cevap vermiyor. Ateşi 40'a dayandı ve karnı sertleşti.
No responde a los antibióticos, tiene hemorragia interna, su fiebre rebasa los 40 grados y tiene el abdomen rígido.
Kas günlerinden nefret ediyorum.
Oh, odio los días de abdomen.
Bütün bildiğim, birinin karnı öbürününki kadar düz olmazsa, öbürünün ağlamasıyla bitiyor.
Yo sólo sé que siempre habrá alguien con un abdomen más plano... y que alguien terminará llorando.
Çocuğun labaratuvarında biraz çalışması lâzım.
Ese niño tiene que trabajar su abdomen.
Tamam, Bay Thompson ateşinizi düşürdük, fakat karnınızdaki ağrı nasıl?
Bueno, Sr. Thompson, le ha bajado la fiebre. - ¿ Cómo va el dolor de abdomen?
8 sene önce de yine aynı karın ağrısıyla gelmişti. Ağrı kesicileri alır almaz ortadan kayboldu.
Vino hace ocho años quejándose del mismo dolor en el abdomen,... pero en cuanto le dieron analgésicos se fue sin que le diésemos el alta.
Yaşlı kadının karnında döl var.
Hay semen en el abdomen de la víctima mayor. Hay semen en el abdomen de la víctima mayor.
Karında sperm var.
Semen sobre el abdomen.
Ötenazi, genelde merhametten ötürü acı vermeden öldürme olarak tanımlanır, ve köpekler için genelde bacağa enjeksiyon ile yapılır, kedilerde ise karın bölgesine.
Eutanasia, el acto de matar sin dolor, por misericordia, es normalmente dada por una inyección letal, en la pierna, para perros, y a veces en el abdomen para gatos.
Sanırım o oğlan t * ş * klarımdan tekini yukarıdaki karın boşluğuma itti.
Creo que ese tipo me subió un testículo al abdomen.
Karnının baştan sona her tarafına yayılmış ve karaciğeri metastaz etmiş.
Se ha propagado por todo el abdomen, y hay metástasis en el hígado.
Kafayla başlıyoruz ve Stalingrand'da duruyoruz.
Comenzaremos con la cabeza y seguiremos con el abdomen.
Hastanın karın bölgesinde sancı var. Sancı, mide bulantısı, ağrı kanama ve halsizlik.
El paciente ha estado experimentando un ligero dolor en el abdomen, seguido de severos ataques de estreñimiento, vómitos e hinchazón, hemorragias y debilidad progresiva.
Bayan Raines, kocanızın göğsünde ve karnında kurşun yaraları bulunuyor.
Sra. Raines. Su esposo sufrió heridas de bala en su pecho y abdomen.
Midenden vurulmuşsun.
Tenías un disparo en el abdomen.
Kurbanın üzerinde karnının hareketini engelleyecek kadar ağırlık olması lazım böylece akciğerlere hava gidemez.
Tiene que haber bastante peso en la víctima para impedir que el abdomen se mueva para no dejar entrar aire en los pulmones.
- Onun ciğerleri temiz fakat karın bölgesinde öldürücü yaralar almış
Sus pulmones estaban limpios, pero sufrió lesiones mortales por aplastamiento en su abdomen.
22 yaşındaki bir kız karnında ameliyat süngeriyle morguma geldi.
Una chica e 22 años ha terminado en mi depósito con una esponja quirúrgica en su abdomen.
Kaburgalarında ve karında çürük var.
Costillas aplastadas y... el abdomen.
Çürümeden dolayı karın kısmı şişmiş ve solmuş.
Abdomen distendido debido a la putrefacción de gases.
Değil.
La bala entró por la mitad superior del abdomen al salir, perforó uno de los vasos mayores. - No.
Sinekteki kanda... Kurbanımızdan ve başka birinden kan örneği var.
Había rastros de sangre de nuestra victima y de alguien mas extraídas del abdomen del mosquito.
İki haftada üç vurulma olayı, 6 kurban, hepsi de karınlarından vurulmuş.
2 semanas, 3 tiroteos, 6 víctimas, todas recibieron disparos en el abdomen.
El ve ayak bileklerinde bağlanma izleri ve karın bölgesinde iç organlara ve kaslara kadar ulaşan uzun ve derin bir kesik var.
Tiene marcas de ligaduras en las muñecas y en los tobillos y un profundo corte sobre el abdomen que atravesó capas y músculos.
Bir müvekkil hakkında tutkuyla hareket edemiyorsam, midemde o ateşi hissedemiyorsam mahkemede yeteneklerimi sergileyemem.
El hecho es que si no siento pasión por un cliente si no siento ese fuego en mi abdomen no llevo mi juego a la corte. Y por lo que he leído se necesitará mi juego para salvar a su marido.
- Karın sertleşmiş.
- Abdomen rígido.
Bu sabah hastaneye karnında on tane Barbie bebeğin kafası olan bir adam geldi.
Un hombre llegó esta mañana con diez cabezas de muñecas Judy en el abdomen.
- Midesi delinmiş olmalı.
- Debió desgarrar su abdomen.
Karnı sertleşti.
Su abdomen esta distendido.
Yang, gel ve karnını muayene et.
Yang, ve a palparle el abdomen.
Sırtta, karında, kasıklarda ve bacaklarda kompansatuar terleme.
Sudor compensatorio en espalda, abdomen, muslos y piernas.
- Organların içinde bulunduğu kesenin zarını keseceğim ve bebeğin karnına küçük bir kesik açıp organları içeri koyacağım.
- Se pondrá bien. - Extraeré la membrana del saco que contiene los órganos, le haré una pequeña incisión al abdomen de la bebé y volveré a meterlos.
Abdominal ağrı oranı onda üç.
Su dolor en abdomen es de tres en escala de diez.
Dr. Bailey, bir dakika lütfen.
- Dra. Bailey, un momento. Aquí. Por favor, escuche su abdomen.
Hayır. Karnında 4 tane laproskopik yara var. Neden olduklarını kesinlikle söylemiyor ve ailesinin hiçbir şeyden haberi yok.
- No, tiene cuatro cicatrices en el abdomen y se niega a decir de qué son.
Bay Franklin, karnınız ne kadar zamandır bu durumda?
Sr. Franklin, ¿ cuánto tiempo lleva con el abdomen así?
Bir karına kurşun yarası...
Una herida de bala en el abdomen.
Yani karnınızda.
En el abdomen.