Acilen Çeviri İspanyolca
3,047 parallel translation
Eee biri gizli bir msj alıp acilen evden çıkmış bu sabah.
Entonces esta mañana alguien salió corriendo de casa después de recibir un misterioso y urgente mensaje.
Vampirler ya da vampir olmak isteyen birileri olabilir. Ya da acilen çok fazla kana ihtiyacı olan birileri.
Bueno, podrían ser vampiros, alguien que quiera ser un vampiro, o alguien que quiera conseguir mucha sangre rápidamente.
Acilen Sidamontu'ya gitmeliyim!
Necesito ir con urgencia a Sidamontu.
Acilen Sidamontu'ya gitmem gerek!
Necesito ir a Sidamontu.
Acilen Zaur'un evine gitmeliyim.
Necesito ir a la casa de Zaur.
Ksenia, acilen bir sığınak bulmalısın!
Kseniya, tienes que venir ahora mismo, nos vamos.
Diyelim ki, Jules'un acilen Grayson'un evine gitmesi lazım
Digamos que Jules necesita llegar a casa de Grayson rápidamente.
Acilen buran gitmemiz lazım.
¡ Debemos salir de aquí ahora!
Pema, Wu'yu bul ve geride kalanların acilen güvenli bir yere götürülmelerini sağla.
Pema, encuentra a Wu y pon a salvo al resto de inmediato.
Evet, acilen Kim Jong-Un ile görüşmek istiyorum.
Sí, me gustaría hablar con Kim Jong-Un, inmediatamente.
Tarih notlarımı yazıcıda bırakmışım ve acilen almalıyım.
Me dejé el trabajo de historia en la impresora y es para quinta hora.
Ekteki dosyayı acilen açmamı söylemiş.
Me dijo que abriera el archivo adjunto inmediatamente.
Çocuklar, bunu acilen polise götürmeliyiz.
Chicas, tenemos que darle esto a la policía, ahora mismo.
Bakan Soong acilen sizi görmek istiyor.
El Ministro Soong quiere verle.
Seninle acilen görüşmem gerek.
Necesito hablar contigo inmediatamente.
Onu acilen sezaryene hazırlıyoruz demek.
Eso significa que la estamos preparando para una cesárea de emergencia.
Acilen işemem lazım.
Tengo que ir a orinar.
Bir şeyler olduğunu ve acilen bir yere gitmesi gerektiğini söyledi.
Sólo que le surgió algo y debía irse de inmediato.
Bilmeni istedim ki Dedektif Lisbon'a dışarıda acilen ihtiyaç duyuldu ve semineriniz ne kadar önemli olsa da katılamayacak.
Quería decirle que la agente Lisbon debe investigar en forma urgente un caso y a pesar de la importancia de su seminario ella no podrá asistir.
George, eminim acilen yazman gereken dava özeti, savunma ya da bir şeyler vardır.
George, estoy segura de que tienes que darte prisa e ir a escribir algún agravio o breves o algo.
Kendini kovalattırma seni küçük haki renkli fare. Han, herkes bilir ki insanlara acilen lazım olabilecek şeyler vardır.
No me hagas tener que cazarte, pequeño ratoncito marrón.
Acilen doktorun, kaptanı görmesi gerekir.
El Doctor debe ver al Capitán, es urgente.
Acilen altı ünite 0 negatif kan lazım.
Necesito seis unidades de sangre O negativo enseguida.
Desteğinize ihtiyacım var.Ruslar tarafından tutuklanan üst Alman subayları savaşın acilen durdurulması için mektup gönderdiler.
Necesito su apoyo, mi mariscal. Algunos altos oficiales alemanes que cayeron prisioneros en Stalingrado han enviado cartas a nuestros generales pidiendo que cese la lucha.
Bakın, lütfen, acilen bir şeyler yapmak zorundasınız.
Mire, por favor, tienen que hacer algo. Rápido.
Geç oldu biliyorum ama acilen gerekli
Sé que es tarde, pero necesito la información. Gracias.
Aslında, acilen gitmem gerekiyor ama yarın görüşürüz.
Sabes qué, tengo que irme, pero os veo mañana temprano.
Ben Doktor Wolf, acilen Doktor Reiser ile görüşmeliyim.
Soy la Doctora Wolff, tengo que hablar urgente con el Dr. Reiser.
Powell'ın gerçekten masum olduğunu düşünüyorsan acilen bir delille gelsen iyi edersin.
Si de verdad crees que Powell es inocente tienes que conseguir pruebas rápido.
Rıhtıma da acilen beş adam istiyorum.
¡ Quiero cinco hombres en los muelles de inmediato!
Acilen oradan çıkmam gerekiyordu.
Y tenía que salir de allí apresurado.
- Sloan acilen çağırıyor.
Sloan. 9-1-1.
Buraya acilen birilerini göndermeniz gerek, lütfen.
Sólo necesito que ustedes envíen a alguien de inmediato, por favor.
Kathy, Phyllis, Darryl, Kevin, ve Kelly lütfen toplantı odasında acilen bana eşlik eder misiniz?
Kathy, Phillis, Darryl, Kevin y Kelly podríais por favor venir a la sala de conferencias, inmediatamente. - ¿ Por qué?
İş dünyamdaki acil duruma dayanarak acilen okuldan çıkmam gerekiyor ve Rita, her ne olursa olsun bunu öğrenmemeli çünkü öğrenirse stajımı kaybedebilirim.
Hola, chicos. Tengo que irme por una urgencia en el trabajo y Rita no puede saberlo bajo ninguna circunstancia porque entonces perdería mis prácticas y eso no puede pasar.
Evet, gerçekten de acilen...
Sí, es muy urgente que ellos lean sobre...
Acilen. Dükkâna Çavuş Wu'yu göndermiştim ve sanırım bir şey bulmuş.
Rápido.
Acilen almaya değecek bir şeyin.
Algo digno de una recogida de emergencia.
Acilen çıkmam gerekiyor.
Necesito salir en seguida.
Kilisenin bütün kıymetli eşyalarını acilen toplamamız gerekiyor.
Necesitamos reunir todas las reliquias y posesiones del Priorato.
Tabi Gurówka'daki klinikten birisi telefonla arayıp hastalardan birinin acilen kutsal yağ ile yağlanması gerektiğini söylemedikçe.
Al menos, por supuesto, que alguien llame desde la clínica en Gurówka diciendo que un paciente necesita una extremaunción...
Eğer bir silah talep etmeniz, bir sorgu kaydının çözümlenmesi ya da düşman bölgesinden acilen kurtarılmanız gerekiyorsa bir bürokrat en iyi dostunuz olabilir.
Si necesitas solicitar un arma, hacer llegar un registro de interrogación a un analista, o incluso arreglar una evacuación de emergencia desde territorio hostil, un burócrata puede ser tu mejor amigo.
Dediğim gibi Quinn'e acilen iletilmesi gereken bir mesajım var.
Como dije, tengo un mensaje urgente para Quinn.
Acilen birine ihtiyacımız var.
Necesitamos a alguien inmediatamente.
Onu acilen yok et.
Destrúyela inmediatamente.
Buna rağmen senin Dr.Harris ile acilen görüşmen gerektiğini düşünüyorum.
Más allá de eso, creo que es inteligente que visites al Dr. Harris cuanto antes sea posible.
Cerrahiye aspirasyon tüpüne ihtiyacımızın olduğunu söyle. Acilen 6 ünite kan grubuna uyumlu kana ihtiyacımız var.
Di a cirugía que necesitaremos una línea central, y que consigan sangre compatible urgente unas 6 unidades.
Acilen özür dile!
Lo siento.
- Acilen...
Es urgente.
- Acilen tuvalete gitmem lazım.
Tengo que ir al baño, rápido. Estás en el bosque.
" Acilen görüşmemiz gerek.
Te necesito de inmediato.