Adiler Çeviri İspanyolca
197 parallel translation
Nasılsınız bakalım sizi adiler?
¿ Cómo están, sabandijas?
Hiç zaman kaybetmiyorlar, Aşağılık adiler!
No pierden el tiempo, las comadrejas!
Adiler!
- ¡ Arre! - ¡ Cabrones!
Adiler! Alçaklar!
¡ Canallas, víboras!
Adiler!
¡ Bastardos!
Adiler!
¡ Escoria!
- O adiler Billy'ye ne yaptı?
- ¿ Qué le hicieron a Billy?
Sizi adiler!
¡ Sois un par de traidores!
Çünkü bazı komşular çok adiler... ve sizi karakola ihbar ederler.
Debido a que algunos de los vecinos son muy gente mala... y le dará Servicios Sociales...
Umarım siz adiler başladığınız işi bitirebilirsiniz.
No puedo irme sin llevármelo
Adiler!
¡ Cobardes!
Adiler! çok ileri gittiniz!
¡ Esto es demasiado!
Öyle olsun, kazın bakalım adiler!
¡ Pues sigan cavando, hijos de perra!
Lanet Bir Nisan, sizi adiler!
¡ Malditos desgraciados!
Adiler!
¡ Cerdos!
Çok adiler.
Es de mala calidad.
Adiler Cash ve Tango.
Los chicos de mala fama Cash y Tango.
Adiler!
Hijos de puta.
Eğer o adiler beni istemiyorsa, ben de onlara gösterecektim.
Si esos cabrones no me quieren. Ya les enseñaría yo.
" Ama o adiler filmi onaylamama izin vermiyorlar.'"
"Pero esos cabrones no me dejarán aprobar la película."
O fotoğraflar o kadar korkunçlar ki... ve o kadar adiler ki, beni şey gibi gösteriyorlar...
Las fotos son tan horribles y tan borrosas. - Y me hacen parecer una...
Bıktım be hepinizden, adiler!
¡ Estoy harto de todos vosotros!
Pekâlâ, sizi yaygaracı adiler!
Muy bien, ustedes harpias chillonas!
Sydney'de kalsalar iyi ederler, adiler.
¿ Sabe qué? Esos mequetrefes deberían quedarse en Sidney.
Zulacı adiler.
¡ Desgraciados!
Oh, şu adiler!
¡ Esos malditos!
Adiler.
- Qué malditos.
- Adiler.
- Infelices.
Bu adiler yaz okuluna gitmem ve bazı aptal sanat dersleri almam gerektiğini söylüyorlar.
Me requieren tomar clase de arte en el verano.
Şimdi birer adiler.
Ahora son todos imbéciles.
Sizi adiler!
¡ Desgraciados! ¡ Déjenlos en paz!
Lanet olsun, adiler.
¡ Carajo, imbeciles!
Eğer "Patavatsız ve Kronik" diye bir film olmasaydı bu adiler Jay ve Sessiz Bob hakkında bir bok söylemeyeceklerdi değil mi?
Sin película sobre "Hombre Hierba y Fumón" esos mierdas no hablarían mal de Jay y "El Silencioso" Bob.
Bir siyahın başarılı olduğunu görmek istemiyor adiler.
Esos cabrones no quieren ver a un negro exitoso. - Si.
- Adiler adama söylememiş.
Los desgraciados no le informaron.
- Adiler onu temizlememiş bile.
- Ni siquiera lo habían limpiado.
O kadar adiler ki sadece Sert Kayalar onlarla konuşuyor. Zaten onları kim anlıyor ki?
Sólo los Bombines Feos se rebajan a hablar con ellos. ¿ Qué dirán?
Adiler, Hürriyet Heykeli'ne bir çift göğüs daha yaptırırlar ama zavallı bir bağımlıya yardım etmezler.
Los desgraciados le ponen tetas nuevas a la Estatua de la Libertad pero no le ayudan a un pobre adicto.
Sizden tek istediğim saygı, adiler!
- ¡ No los quiero, quiero respeto!
- Olmadı. Sana söyledim! O adiler beni bir köpek gibi kullanıyorlar.
Te lo dije, esos cabrones nada más me mandonean como si fuese su monigote.
Bu adiler ev satmak için herşeyi yapar, ha?
Estos babosos harían cualquier cosa para vender una casa, eh?
Sizi adiler!
¡ Es un maldito basural!
Aynı adiler. Aynı açgözlülük.
La misma mentalidad, la misma avidez.
Gelin bakalım homo adiler!
Vamos, hijos de perra.
Siz adiler.
Tú, impostor.
Pekâlâ adiler.
Muy bien, idiotas.
Sizi adiler!
¡ Bastardos!
Adiler sizi, çiftliğimin etrafını talan ediyorsunuz ama galiba, baykuşları kedilerimden uzak tuttuğunuz için teşekkür borçluyum size.
Ya los he oído, amiguitos, siempre husmeando por los alrededores. Aunque gracias a ustedes, los búhos se alejan de la comida de los gatos.
Adiler!
¡ Cabrón!
Aşağılık adiler!
¡ Hijo de puta!
Adiler!
¿ Me sentaré encima de todo, o seguiré en el vacío hasta que muera?