English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ A ] / Afyon

Afyon Çeviri İspanyolca

747 parallel translation
Afyon yutmuşa çevirdin beni bebeğim.
Confío mucho en ti, guapa.
Kesinlikle, afyon yutmuşa çevirdin.
Sí, confío mucho en ti.
Eşyalarınız arasında bulduğumuz belgelere göre afyon ticaretiyle uğraşıyorsunuz.
Según los documentos encontrados en su equipaje, es traficante de opio.
Afyon ticareti yapan bir Çinli'nin cezasının ölüm olduğunu biliyor musunuz?
¿ Sabe que los traficantes de opio son castigados con la muerte?
Sizi afyon ticareti yaptığınız için değil trende bana karşı yapmış olduğunuz küstahlık yüzünden cezalandırıyorum.
No le castigo por traficar con opio, sino por su insolencia hacia mí en el tren.
Onunla kokain alırız, morfin, eroin, afyon hangi pislikten istersen.
Compramos cocaína con ello, morfina, heroína, opio, como quieras llamar a toda esa mierda.
1932'de dünya nüfusunun yüzde birini oluşturan Yahudiler... yüzde otuzdört afyon ticaretinin, yüzde kırkyedi soygun olayının,... yüzde kırkyedi çarpık işlerin, yüzde sekseniki uluslararası suç örgütlerinin,... yüzde doksansekiz kadın ticaretinin sorumlusudur.
En 1932 los judíos, que representaban... apenas el 1 % de la población mundial, reunían al 34 % de los vendedores de drogas, el 47 % de los robos, el 47 % de los juegos de azar, el 82 % de las organizaciones ilícitas mundiales. y el 98 % de los tratantes de prostitutas.
Afyon?
Eso es.
Silah mı yoksa afyon mu?
¿ Armas u opio?
Ağrıyan organlar için afyon.
Opio para la extremidad doliente.
Bu gece, çok daha ileri bir deneyi kendimde denemeye kararlıyım... ... bu sefer afyon tentürü içeren daha güçlü bir formül kullanacağım.
Esta noche llevaré a cabo un nuevo experimento conmigo mismo, esta vez con una fórmula mucho más fuerte... a base de tintura de opio.
Yarım kilo afyon ispirtosu.
20 onzas de tintura de opio.
Yüz gram afyon tentürü mü?
¿ 100 gramos de láudano?
- Biraz afyon getir.
- Trae más láudano.
- Şey... - Nakliyat işinde diyorlar ama bence kurt postlarında afyon ticareti yapıyor.
Se supone que está en el negocio marítimo pero creo que realmente es contrabandista de opio.
Afyon tentüründen bir solüsyon hazırladım. Kafurlu tentür.
He preparado una soluciòn de láudano, os aliviará.
Benim basit zekalı bir afyon yiyici olduğumu düşünüyorsun.
Me consideras un descerebrado adicto al opio.
Afyon bağımlılığını teşhis edebilirim ancak. Senin bağımlılığın korkarım daha az bilinen ve daha tehlikeli bir bağımlılık.
Sé diagnosticar la adicción al opio pero sospecho que tu adicción es algo menos familiar y más dañino.
İncil, şiir, makaleler ve benzerleri, bunların tümü, sana bir yerin olduğunu düşündüren afyon, oysa senin hiç yerin yok.
La biblia, poesía, ensayos de todo tipo que le hacen pensar que es fuerte, cuando realmente no tiene ninguna fortaleza.
Bir keresinde yağ tenekelerinde afyon buldular.
Una vez encontraron opio en unas latas de ghee ( * ). ( * ) manteca clarificada
Afyon var.
Opio.
Çantada biraz afyon var.
Hay láudano en el botiquín.
Pirinç Rakısı, fahişe ve afyon! Her dinden insan..
Alcohol de arroz, religiones, putas y opio.
Bay Quentin, madem gevezelik yapıyoruz.. Çin'de hiç afyon dumanı çektiniz mi?
Dígame, Sr. Quentin, ya que andamos con indiscreciones, en China, ¿ fumó opio?
Afyon cennetindeyiz ve afyonumuz yok.
Estamos en el país del opio, y no tenemos narcóticos.
- Afyon ile ilgilenmiyorum.
No soy comerciante de opio.
İdam cezası aldı. Görev mülkünün ücra bir bölümünde afyon yetişiyordu.
Encontraron opio en una parcela de la misión.
- Shing afyon soktu, bizim olduğunu söyledi.
- Shing subió opio a bordo.
Afyon tohumundan yapılmıştır.
Está hecho de semillas de opio.
Hayatınızda hiç Çin afyon mağarasına girmediniz galiba.
Es obvio que nunca estuvo en una madriguera de opio china.
Özgürlük, silah ticareti, afyon, haşhaş, kif.
Libertad, tráfico de armas, opio, hashis, kifi.
Niye afyon kaçakçısı değilim?
¿ Un conductor o un contrabandista de opio?
- Paragorik bu. Afyon türevi. - Numara vermeyin.
- Tintura de opio con alcanfor.
Anladım. Afyon kaçırmak.
Significa contrabando de opio.
Buralarda afyon içilmesine müsaade etmem.
No admito fumadores de opio aquí.
Sanırım içine afyon gibi bir şey koyuyorlar.
Estoy segura de que tienen opio o algo así.
Duyduklarıma göre, Gishiro yabancılarla birlikte, afyon kaçakçılığı yapıyormuş.
Decían que Gishiro estaba implicado en el contrabando de opio, con unos extranjeros.
Afyon!
¡ Opio!
Savaş yaklaşırken en iyi para kazanma yöntemi afyon satışı gibi duruyor.
El opio, es la mejor "Cuenta de dinero" después de la guerra.
Voodoo diyarı sadece afyon tarlasıymış. Basit bir eroin kaçakçılığı olayı.
Mundo Vudú sólo era campos de amapola simple contrabando de heroína.
Kananga : iyi gizlenmiş dönümlerce tarlada afyon yetiştiren adamı Baron Samedi'nin voodoo tehditleri koruyor.
Kananga, cultivador de amapola en vastos campos camuflados protegido por la amenaza vudú del Barón Samedi.
Afyon çok kuvvetli bir çiçek.
La amapola es una flor fuerte.
Rom ile afyon karışımı. Bu seni uyutacak.
Es una poción de opio y ron, te hará dormir.
Gösteri, insanlari mallar ile metalari es görmeye ve memnuniyeti kendi kurallarina göre genisleyen bir yasama çabasi ile bir tutmaya mecbur tutmaya yönelik tasarlanmis sürekli bir afyon savasidir.
El espectáculo es una permanente guerra del opio dirigida a la identificación de los bienes con las mercancías y de la satisfacción con la subsistencia ampliada según sus propios dictados.
Afyon tentürü.
Láudano.
Buna laudanum diyorlar, afyon ve alkolden bir solüsyon.
Se llama láudano. Es una solución de opio y alcohol.
Afyon, bu bir alışkanlığa sebep olabilir.
¿ Opio y alcohol? Pero eso me creará hábito.
Olmalıyım. Ben, afyon tentürüyle doluyum.
Es lógico, estoy lleno de láudano.
En çok da afyon kullanıyorum.
Normalmente el hachís.
- Neden afyon içiyorsun?
¿ Por qué fumas hachís?
Afyon çektim pek çok olağanüstü makale yazdım hiçbir zaman başarılı olamayan, utanç kaynağı biri olarak görüldüm.
¿ Pero qué encontré en la Resistencia?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]