Ailesi Çeviri İspanyolca
14,401 parallel translation
Ama kardeşimin ailesi gerçekten mahvolsa bende acı çekebilirim.
Pero si la familia de mi hermano realmente se arruina... yo podría sufrir también.
Uzun zaman önce ailesi okula onu Amerika`ya göndermek istediklerini söylediler.
Su familia avisó hace mucho a la escuela... que querían llevarlo a Estados Unidos.
2000, Casey Stoner'ın ailesi, birikimleriyle Avrupa'ya taşınıyor.
2000, la familia de Casey Stoner coge todos sus ahorros y se muda a Europa.
Ailesi hala Pencap'da yaşıyor.
Su familia todavía vive en Punjab.
Katie'nin sadece sıtma ilacına ihtiyacı var, ama doktoru ve ailesi...
Katie sólo necesita la medicina de la malaria, pero su doctor y los padres...
Ailesi? - Evet.
Sí.
Burada bir ailesi yok.
No tiene familia en la región.
Cesedi bulunmamış olsa bile ailesi anma töreni duzenlemişti.
Aunque nunca apareció el cadáver, sus padres tenían un memorial.
Kocam ve ben ailesi gibiyiz.
Mi esposo y yo somos básicamente su familia.
Bebeğin ailesi mutlu olacak.
Los padres del bebé estarán contentos.
Arayabileceğimiz bir ailesi var mı?
¿ Tiene alguna familia para que contactemos, familia?
Ailesi yeteri kadar soylu.
Su familia es de una posición suficientemente alta.
- İkimizin de ailesi.
Nuestra familia.
Bir ailesi var, Austin, biliyor musun?
El tiene familia en Austin, ¿ sabes?
Evliliği mahvoldu, ailesi şuanda bile, baban hayatında sorun olduğunun farkında.
Arruinó su matrimonio, su famlia... e incluso ahora, él sabe que ese problema es el que está en el centro de tu vida.
Peter'in ne kadar güçlü bir ailesi olduğunu göstermeye çalışıyoruz.
Bueno, tratamos de mostrar la familia tan unida que tiene Peter.
Daha sonra ailesi için pişirebileceği yeni bir tarif.
Una receta nueva que ella podría entonces cocinar para su familia.
Yüksek rütbeli memur ailesi olan var mı?
¿ Algún otro hijo de oficiales de alto cargo? Suficiente.
Hastanın ailesi ile yüzleşmek ister misin?
¿ Quieres que confronte a la familia del paciente?
Sonra hastayı kontrole gittiğimde ailesi minnettarlığını göstermek için üç kuruş para verdi.
Y cuando regresé a revisar al paciente... su familia me dio unos cuantos centavos para mostrar su gratitud.
- Evet. Ailesi veya arkadaşı yok.
- Correcto, no tiene familia o amigos.
Ailesi yok diye ameliyatı yarım yamalak yapıldı.
Como no tiene familia, sólo recibió una parte de una cirugía de emergencia.
Pardon da cidden ailesi yok diye mi yarım yamalak yapıldığını sanıyorsunuz?
Disculpe, ¿ cree que recibió una operación parcial sólo porque no tiene familia?
Hastanın ailesi yoksa en kısa sürede hasta bakım evine göndermeliyiz.
Si el paciente no tiene familia, hay que enviarlo a un centro asistencial pronto.
Ailesi biraz daha iyi durumda olsaydı, ona biraz daha ilgi gösterseydi ve ahmak bir ağabeyi olmasaydı bu hallere düşmezdi.
Si su familia fuera mejor... y si sus padres tuvieran más interés en ella... y si no tuviera un oppa tan estúpido... no habría acabado de esa manera.
Annemin ailesi için çalışıyor.
Trabaja para la familia de mi madre.
Görünüşe göre dükkanı 60 yıldır Dufour ailesi işletiyor, şu anda da başında Jacob Dufour var.
Uh, parece que la tienda ha sido propiedad por la familia Dufour durante 60 años, gestionado actualmente por Jacob Dufour.
Bu adamın ailesi sigara içtiğini bilmiyordu.
Según la familia de este hombre, no era fumador.
Joy ailesi hakkında her şeye ulaşmaya çalıştım ama kayıtlar eksik.
- Lo estamos intentando, pero faltan informes.
Bir ailesi var mı sence?
¿ Crees que tendrá familia? - Lizzy.
Delfino ailesi nasıllar?
¿ Cómo están los Delfinos?
Philip'in profilinde dört arkadaşı var, onlar da oyun topluluğundan. Bakın. Tüm fotoğraflarında yalnız ne ailesi ne arkadaşı var.
Philip solo tiene cuatro amigos en su perfil, y todos son de su comunidad de juegos, y miren... está solo en casi todas sus fotos, no hay familiares o amigos.
Eğer saç telini bulursak DNA'sını araştırabilir doğum ailesi hakkında yalan söyleyip söylemediğini görebiliriz.
Si encontramos un cabello, podremos analizar su ADN, ver si miente sobre sus padres naturales.
Dave, ailesi ve arkadaşlarından Cheyenne hakkında bilgi edin.
Dave, averigua todo lo que puedas de Cheyenne por amigos y familia.
Arkadaşı ya da ailesi yok, bir sürü sağlık sorunu var.
Ni amigos ni familia y muchos problemas de salud.
Cindy'nin ailesi bu hafta sonu onu voleybol seçmelerine götürecek, yani boşum.
Bueno, los padres de Cindy están haciendo su probar para el voleibol de este fin de semana, así que estoy libre.
Emma Pritchett'ın ailesi.
¿ Familia de Emma Pritchett?
Yani burada yalnız mı, ailesi, hiçbir şeyi yok mu?
Así que, ¿ estaba aquí sola, sin familia, ni nada?
- Ailesi misiniz?
¿ Está la familia?
Burada bir ailesi falan var mı?
¿ Tiene familia aquí?
- Doğru. Ailesi?
Cierto.
Makuakane Ailesi'nin şimdiki patronu Akela Makuakane.
Akela Makuakane, jefe activo de la familia Makuakane.
Belki babanın başka bir ailesi falan vardır...
Tu padre podría haber tenido otra familia o algo así. .
Babamın başka bir ailesi olduğunu söylemedin mi?
¿ No dijiste que mi padre tenía otra familia?
Reaper sizi ailesi gibi görüyor.
Reaper te quiere como si fueras de su familia.
İş getirdiğim zaman ailesi gibi görüyor.
Para él soy de la familia cuando trabajo.
Size karşı bahis değil ama biz yine de gitmek zorunda Sürecinde. Biraz zaman alacağım Neuhaus'ailesi için Hamburg uçmak için,
Tomará algún tiempo para la familia Neuhaus'para volar desde Hamburgo, pero el padre de Wagner nos está cumpliendo en la morgue.
Berbat bir ailesi varmış.
Sus padres apestaban.
Peki ya Jordie'nin ailesi?
¿ Qué hay de los padres de Jordie?
Konumuz ailesi öldürülmüş küçük bir çocuk.
¿ Está claro?
Peki ya ailesi?
Está asustada, sola.