English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ A ] / Alaska

Alaska Çeviri İspanyolca

1,572 parallel translation
Her türlü çevreci grup için çektiğim fotoğrafları gör. Yukon bölgesini çektim. Utah kırlarını.
Verás impresiones de mi trabajo para todo tipo de entornos. de las aldeas esquimales en Alaska...
Alaska yarımadasının en ücra köşelerine giden kişi, tek inancı uğruna : ona oralarda ihtiyaç olunması, bu vahşi yaratıkları koruması ve insanları bilinçlendirmesi.
Fue a áreas remotas en la Península de Alaska... seguro de que allí lo necesitaban... para proteger a estos animales y educar a la gente.
13. yaz gezisinin, başında çekilmiş. Alaska nın el değmemiş doğasında..
La tomaron al principio de su décimo tercer verano... en Alaska.
Resmi çeken kişi, Willy Fulton, Timothy nin yakın bir arkadaşı, ve aynı zamanda, onu, yazını geçirdiği, yere getiren uçağın pilotu.
El hombre que sacó la foto fue Willy Fulton... un amigo cercano de Timothy... y el piloto que lo llevaba a esta área remota... de la península de Alaska.
Ayı ile insan arasında ki çizgi, Alaska daki yerli kabileler için, her zaman saygı duyulan, bir çerçevede olmuştur.
Aparentemente, las comunidades... nativas de Alaska siempre respetaron... la línea divisoria entre los osos y los humanos...
Ayrıca benim için gelen kişilerden de saklanmalıyım. Çünkü artık bir çeşit, ünlü demek istemiyorum aslında, ama Alaska ya gelip, Tradewell in buralarda biryerlerde olduğunu bilenler, gelip onu bulmaya geliyorlar.
También tengo que esconderme de la gente que viene a buscarme... porque me convertí en... no quiero usar la palabra estrella... pero vienen a Alaska porque escucharon sobre Treadwell... y quieren encontrarlo.
Bu ayı birçok kez Alaska ya gitti.
Éste fue a Alaska muchas veces.
Bu bir yabanarısı. Şu Alaska yakıotunda pollenle ilgili işini yaparken ölmüş.
Es un abejorro... que murió mientras trabajaba... haciendo su tarea con el polen en este erigieron de Alaska.
Alaska da 35000 Kahverengi Boz ayı var.
Tenemos alrededor de 35.000 osos pardos en Alaska.
Fakat, burada yani Kodiak adasında ve Alaska yarımadasında, son 20 yıldır kaçak avcılık, çok nadir oldu.
Pero en los últimos 20 años, esta práctica ha sido poco frecuente... en la isla de Kodiak y en la península de Alaska.
Ama ev arkadaşımın Alaska'da bir iş bulmasını çok isterim.
Bueno, deseo que mi compañero de cuarto consiga un trabajo en Alaska.
Destansı bir kışta, spor tarihinden çıkan en iyi beş profesyonel snowboardcu Alaska taşrasında riskli bir sefere çıktılar.
Durante un invierno épico... cinco de los mejores snowboarders profesionales de la historia del deporte... hicieron una expedición a los lugares extremos de Alaska.
Alaska'ya geri dönmüş olmak çok güzel.
Es un placer estar de regreso en Alaska.
Alaska çok güzel ; çünkü uzun inişleri var, uzun ve dik inişler.
Alaska es muy apropiada por las laderas largas y realmente empinadas.
JEFFERSON CITY, MISSOURI. ALASKA SNOWBOARD ÖNCÜSÜ 40 YAŞINDA.
PIONERO DEL SNOWBOARD EN ALASKA 40 AÑOS
Ve bunun en korkutucu yanı şu ki Alaska'da sadece şansınıza güvenmeniz mümkün değil.
Y lo que más miedo da, es que no puedes confiar en la pura suerte en Alaska.
NICK PERATA BOISE, IDAHO ALASKA SNOWBOARD ÖNCÜSÜ 39 YAŞINDA
PIONERO DEL SNOWBOARD EN ALASKA 39 AÑOS
BİRİNCİ GÜN TSAINA PANSİYONU VALDEZ, ALASKA
DÍA 1 ALBERGUE TSAINA
Nick ve Farmer, Alaska'nın en önemli öncülerinden.
Nick y Farmer son los pioneros de Alaska.
Nick için her şey Alaska'dır.
Para Nick, todo se centraba en Alaska.
İKİNCİ GÜN VALDEZ, ALASKA
DÍA 2
Ve Chugach Sıradağı, Alaska'daki pek çok sıradağdan sadece biridir.
Chugach es sólo una de las muchísimas cadenas de montaña de Alaska.
Alaska, benim için, arkadaşlarım için, snowboard sporunun zirvesidir.
Alaska, para mí, para mis amigos, es el pináculo del snowboard.
Alaska'ya geri dönmek benim için buna geri dönüş diyemem, çünkü hep buradaydım zaten.
Regresar a Alaska para mí, es... No lo llamaría regresar porque he estado aquí todo el tiempo.
ÜÇÜNCÜ GÜN VALDEZ, ALASKA
DÍA 3
Aslında bu, Alaska'daki en kolay inişlerden biriydi.
Aunque era una de las laderas suaves de Alaska.
ALTINCI GÜN VALDEZ, ALASKA
DÍA 6
Kar yağmaya başlayınca moraller biraz bozuldu.
ESPÍ RITU DE ALASKA La moral decae un poco cuando llega la tormenta de nieve.
SEKİZİNCİ GÜN VALDEZ, ALASKA
DÍA 8
Alaska, Travis'in kendini diğer snowboardculardan ayırabileceği bir yer.
Alaska es un lugar donde Travis puede distinguirse de otros riders.
Alaska dağlarında bir pist hazırlama konusunda ne mi düşünüyorum?
¿ Qué opino sobre construir un kicker en los lugares remotos de Alaska?
DOKUZUNCU GÜN VALDEZ, ALASKA
DÍA 9
Snowboard sporu bu demek.
Eso es la esencia de Alaska.
Bir Alaska yolculuğu benim için çok özel.
Un viaje a Alaska es especial para mí.
ON İKİNCİ GÜN VALDEZ, ALASKA
DÍA 12
SON GÜN VALDEZ, ALASKA
ÚLTI MO DÍA
Alaska'dan ayrılmadan önce uzun bir inişe ihtiyacım vardı.
Definitivamente necesitaba un descenso largo antes de dejar Alaska.
Alaska beni inanılmaz şekilde etkiledi. Üstümdeki etkisi o kadar fazla ki, buraya yine geleceğim.
Alaska me tocó el corazón de una manera asombrosa... y me ha influido tanto que, sí, voy a regresar.
Alaska dağlarında olmak, yarışmanın kendisi gibi ; ama kendi kendinize.
Simplemente estar en la montaña de Alaska, es una competencia en sí... pero para ti mismo.
Onunla ne yaparsam yapayım, nereye gidersem gideyim, Cheju'ya, Siberya'ya veya Alaska'ya seni ilgilendirmez.
Lo que haga y a donde vaya con él, a Cheju, Siberia o Alaska, no es asunto tuyo!
Bu da babanın Alaska'sı *.
El bizcocho Alaska de papá.
Görüyor musun! Onları yer mantarına çevirip, bana mantar toplayıcılarının Alaska'da para içinde yüzdüğünden bahseden, Palio'daki Manuel'e veren
Mira, le di los bistecs a Spoonie, que los convirtió en trufas y se los dio a Manuel y Palio, que me dieron el chivatazo de la hora justa a la que pasaban por Alaska los recolectores de setas,
Alaska'daki kuyularla ilgili ihalelere katılıyorlar.
Tienen una puja para extraer petróleo de Alaska.
50 yıl önce, bilimadamları Alaska'nın buzla kaplı topraklarında 1918 olayının kurbanlarını buldu.
Hace 50 años, científicos descubrieron víctimas de la epidemia de 1918 del perímetro de Alaska.
Alaska ve Indianapolis harika olurdu mesela.
Preferentemente Alaska o India.
Eğer benim yatmadığım birini bulmak istiyorsan Alaska'ya taşınabilirdin.
Si quieres encontrar a alguien con quien no me haya acostado, deberás mudarte a Alaska.
Alaska'dan buraya uçakla günlük olarak gelmeleri gerekirdi.
Se supone que vienen en avión diariamente, desde Alaska.
Biz yaşlılar Alaska gezisi resimlerine bakarak kafa şişireceğiz.
Vosotros dos fdebeis estar aburridos con fotos de los ultimos cruceros
El Salvador'daki gerillalar Alaska'da babayı aldı.
El Salvador está repleto de fusiles AK.
Alaska'yı epey sevmiş.
Ella realmente esta disfrutando de Alaska.
Alaska'nın ortasındayız.
Estamos en medio de Alaska.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]