Aldırma Çeviri İspanyolca
1,596 parallel translation
Ona aldırma sen.
Ignórale.
Onlara aldırma, Liz.
No te preocupes por ellas, Liz.
Ona soluk aldırma Nathan!
¡ Páralo, Nathan!
Aşağıda iri, kırmızı bir adam var. Aldırma, canım.
Allí hay un gigante rojo.
Ama aldırma hiçbir şey sonsuza dek sürmez.
Sin embargo... nada dura para siempre
Crookshanks tatlım, sen ona aldırma.
No te preocupes, Crookshanks. Tú ignora al niño malo.
İçersem aldırma. Teşekkürler.
- No me haré rogar.
Dinle Sam ona aldırma tamam mı?
Escucha, Sam no le pongas atención, ¿ sí?
Politikaya aldırma.
Lgnora la política.
Ona aldırma.
No lo escuches.
Şey, evet, öyle, yeter ki orada 10 dakika boyunca sıkışıp kalmaya aldırma.
Pues sí, pero no podrás moverte en diez minutos.
- Aldırma Sanju.
- Déjalo, Sanju.
Ona aldırma.
Lgnóralo.
Aldırma! Yürü!
- Ignóralas.
Aldırma, birazdan gelir.
No pasa nada. Enseguida vuelve.
Tamam, hey, sen bana aldırma.
No me hagas caso. ¿ Acaso eres...?
- Aldırma, hallettim.
- No importa, ya Io hice.
Ona aldırma!
¡ No le preste atención a él!
Chris'e aldırma.
No prestes atención a Chris.
Ama çocuk aldırma basit bir şey değil.
Acontece que el aborto no es algo tan simple así.
Kırışık aldırma ve Restylan botox veya kolajen iğneler.
"Eliminación de arrugas o Restylan, Botox o inyecciones de colágeno"
Diş beyazlatma, çene altı ve boyundan yağ aldırma.
"... blanqueo dental, liposucción de barbilla y cuello "
Kasıklardan yağ aldırma, üst kasık gerdirme.
"Liposucción de pubis, lifting supra-pubiano"
Ona aldırma.
No le prestes atención.
Susturmasınlar seni sakın. Aldırma. Söylerlerse benim için kötü olduğunu daha zorlaştıracağını ayrılışımı.
No dejes que te disuadan, o te digan que no es bueno para mi, que me hace difícil la partida...
Aldırma, ilk sefer asla hesaba katıImaz.
. - Es broma
- Oh, aldırma.
- Ni lo menciones.
Aldırma ona.
No le hagas ni caso.
Bana aldırma...
No te preocupes por mi...
Ona aldırma.
No le hagas caso.
Sen onlara aldırma.
Que no te importe.
Aldırma, zaten bu benim işimin bir parçası.
No te preocupes, es parte de mi trabajo
Wayne'ne aldırma. O tuhaftır.
- Wayne es majo.
Sana bunu söyledim ama lütfen aldırma.
no te preocupes.
Aldırma, olur böyle şeyler.
No te preocupes. Son cosas que pasan.
Aldırma.
No te molestes.
Sen ona aldırma.
Ignórelo.
Ona aldırma!
¡ No te preocupes!
- Uzaklaştırma emri aldırmanın tek yolu bu.
Sólo así puede obtener una orden de restricción.
Hepsi o uzaklaştırma aldıktan sonra sarılmıs.
Todos han sido revisados desde que le supendieron.
Morales, Em City'ye geri dönüyor, ve ben ceza bir aylığına... uzaklaştırma aldım... Ücretsiz olarak.
Pues Morales viene en camino a Em City y a mí me multaron y suspendieron un mes entero, sin pago ni beneficios.
Tok'ra'dan aldığımız istihbarata göre, Anubis'in yeni silahının enerji çekirdeği, geminin dış tarafındaki havalandırma boşluğu yoluyla soğutuluyor olmalı.
Bien, según los datos proporcionados por los Tok'ra,... el núcleo de energía de la nueva arma de Anubis... se refrigera mediante un conducto de ventilación que da al exterior de la nave.
Aldırma.
No importa.
Aldırma.
Olvidemos eso.
Ona aldırma.
- ¡ Genial!
Olası bir adam kaçırma raporu aldık da.
Tuvimos un reporte de un posible secuestro.
Çöl Fırtınası sırasında Dr. Atticus Noyle Manchurian Global'den aldığı araştırma fonuyla davranış değişikliği çipleri geliştiriyormuş.
En la época de la Tormenta del Desierto el Dr. Atticus Noyle estaba trabajando bajo el amparo de Manchurian Global desarrollando implantes de modificación de comportamiento.
Okuldan uzaklaştırma aldım, Melissa beni görmek istemiyor ve annem benim yüzümden bitkisel hayata girdi!
Me expulsaron, Melissa no quiere verme y mi mamá... ¡ Mi mamá tomó sobredosis por mi culpa!
Uzaklaştırma aldığım için hap içti!
Tomó píldoras porque me expulsaron.
Ceza aldığını annene söylemedim. Ona dişçide olduğunu söylemiştim. Pot kırma.
No le dije a su madre que estaba castigado, le dije que fue al dentista.
Onun dediklerine aldırma.
Lo siento, tía. No le creas.