Alia Çeviri İspanyolca
347 parallel translation
Yaşam Suyunun büyük gücü... Jessica'nın kızı, Alia'nın erken doğumuna neden oldu.
El tremendo poder del agua de la vida causó el nacimiento prematuro de la hija de Jessica, Alia.
Alia, azizin tüm bilgisi ve Yüce Ana gücüyle doğdu.
Alia nació con toda la sabiduría y los poderes de una Madre Reverenda.
Paul'un kız kardeşi, Alia, korkutucu bir şekilde gelişti.
Alia, la hermana de Paul, maduró a una velocidad temible.
- Alia.
Alia.
Alia. Dük Leto ve Krallık Leydisi... Jessica'nın kızı.
Alia hija del Duque Leto el Justo y de la Dama Real Jessica.
Alia fırtınayla yürüyebiliyor.
Alia anda al mismo paso que la tormenta.
Alia, şimdi!
Alia, ahora.
Çok kısa önce Alia IV'te fizik muayeneden pekiyiyle geçmiş.
Acababa de pasar un reconocimiento en Alia IV. Estaba bien.
Kes artık şunu Alia.
Déjalo, Alia.
Alia, otursana. Nereye gidiyorsun?
Alia, quédate. ¿ Dónde vas a ir?
Alia, Sarra, uzaklaşın.
Alia, Sarra, manteneos lejos.
Alia, gel bakalım buraya.
Alia, ven aquí.
Alia tam bir cevher.
Alia es una joya.
- Alia'yı gördün mü?
¿ Has visto a Alia?
- Alia, kapıyı aç!
Alia. ¡ Abre la puerta!
Alia'nın ilaçlarını bulmakta zorlandım.
Lo pasé mal para encontrar la medicina de Alia.
- Alia, sıkma.
Alia... con delicadeza :
Alia daha iyi artık.
Alia es mejor.
Sid'Ali, Alia'nın yukarıda şarkı söylemesini istiyor bu gece.
Sid'Ali quiere que Alia vaya arriba y cante esta noche.
Alia, annen seni çağırıyor.
Alia, tu madre te quiere.
Çayımı Alia'nın getirmesini istiyorum.
Quiero que Alia me traiga el té.
Alia'nın olağanüstü bir sesi var.
La voz de Alia es un tesoro.
- Alia, kapat şu radyoyu.
Alia, apaga la radio.
Alia'yı göndermeliydin.
Deberías haber enviado a Alia.
- Alia'yı gören var mı?
¿ Alguien ha visto a Alia?
- Alia'yı onlarla göndersene.
Envía a Alia con ellas.
- Alia'ya vericem onları.
Se los llevo a Alia.
Alia, sana beklemen söylenmişti.
Alia, te dije que esperaras.
Alia.
Alia.
Şaşkınlar Alia.
Están confundidas, Alia.
Sana yaptığım zalimce bir şeydi Alia.
Fue cruel lo que te hice, Alia.
Ama anlamalarını sağlayacağız Alia.
Pero haremos que entiendan, Alia.
Şaşkınlar Alia.
Estan confundidas, Alia.
Sana yaptığım zalimce bir şeydi Alia.
Fué cruel lo que te hice, Alia.
Üstelik şunu belirtmeliyim ki eğer İtalya, Fransa'ya karşı Almanya'yla iş birliği yaparsa o zaman senin pozisyonun, yani Paris'te bir İtalyan olmak pek de iyi bir şey olmayacaktır.
Debo decirte, si Italia se alia con Alemania contra Fancia, temo que tu posición aquí como italiano en Paris no será envidiable. ¿ Es eso una amenaza?
- Alia!
- ¡ Alia!
Alia benim aklımı biliyor.
Alia sabe cómo pienso.
Alia'nın mevcudiyetiyle beraber, basit bir yankesici güvenli olmaz.
Para cuando Alia termine, ni los carteristas estarán a salvo.
Alia?
¿ Alia?
Halaları Alia tarafından öfkeyle korunan bir miras... öyle ki, kendi doğumundan beri mücadele ettiği o uğursuz kader.
Un legado protegido ferozmente por su tía Alia... mientras ella lucha contra el destino ominoso de su derecho de nacimiento.
- Biz Alia gibi değiliz, Ghani.
- No somos como Alia, Ghani.
Alia'ın gücü elinden kaymaya başladı.
Alia comienza a perder el dominio del poder.
Onun hatıralarını paylaştın, Alia.
Compartes sus recuerdos.
Alia'ın halka görünme zamanlarını azaltmalıyız.
Tratamos de limitar las apariciones de Alia.
Peki Alia'nın hacıları bu tür sapkınlıkları sindirebiliyorlar mı?
¿ Los sacerdotes de Alia toleran tal herejía?
Fakat Alia onlara izin vermiyor.
Pero ella no lo permite.
Alia burayı olduğu gibi bıraktı.
Alia lo mantuvo intacto.
- Alia, geçmişi değiştiremem.
- Alia, no puedo deshacer el pasado.
Bunu kabul etmekten başka çareleri yok, Alia.
Su única opción es aceptarlo, Alia.
Hayır, Alia.
No, Alia.
Diğer yaşamlar, bilincimizin gizeminde asılılar, Alia.
Otras vidas rondan en el enigma de nuestra conciencia, Alia.