Alison Çeviri İspanyolca
3,309 parallel translation
Alison suçu bana atmak için bir sürü zahmete girmiş.
Mira, Alison se metió en muchos problemas para involucrarme en esto.
Cinayet ve cesedi taşımak için Alison'ın destek aldığını biliyoruz.
Sabemos que una o más personas ayudaron a Alison a matar a Mona y mover su cuerpo.
Alison için niye cinayete yeltensin?
Quiero decir, ¿ por qué estaría dispuesto a matar por Alison?
- Alison?
- ¿ Alison?
- Sizinle de, Alison...
Igualmente, Alison...
Bu da Alison.
Esta es Alison.
Ben de Alison.
Soy Alison.
Alison, bu arkadaşımın benden birazcık daha yakışıklı olduğunu fark etmişsindir sanırım ama ben evli değilim. Fark etmiş olabilirim.
Alison, probablemente notaste que mi amigo aquí presente es un poco más guapo que yo pero yo soy considerablemente menos casado.
Neydi bunun ismi? - Alison.
Alison.
Şu Alison Hanım'a benimle randevu ister mi diye bir sorayım.
Creo que voy a pedirle a la Señora Alison que salga conmigo.
Aradı ya işte Alison.
Ella llamó, Alison.
Alison kaç yaşında peki?
¿ Cuántos años tiene Alison?
Alison : "Kızın burda."
TU HIJA ESTÁ AQUÍ
İKİNCİ BÖLÜM : Alison
SEGUNDA PARTE :
Bana çok özgüvenli birisi gibi geldi Alison.
Le vi muy centrado, Alison.
Alison, ailemizi bırakıp gittin.
Alison abandonaste tu familia.
Ne diyorsun sen Alison? Onu unutmak mı istiyorsun?
¿ Qué estás diciendo, Allison, que quieres olvidarte de él?
Bu dünyada hâlâ değer verdiğim tek bir şey kaldı o da Alison.
Solo hay una cosa más en este mundo de la que todavía me preocupo, y es ella.
- Selam Alison.
- Hola Alison.
- Değil mi Alison?
- ¿ No es así, Alison?
Evet, sabah Alison'u aramıyor muydun sen?
Sí. ¿ No estabas buscando antes a Alison?
Alison
Alison.
Alison, bu çok karışık bir durum için geçici bir çözüm sadece.
Alison, es una solución temporal a una situación realmente complicada.
Biraz inan bana Alison.
Tienes que tener un poco de fe, joder, Alison.
Alison Bailey, yüzünü gören cennetlik!
Alison Bailey, ver para creer.
Onların tarihi geçmiştir Alison.
Están sin actualizar, Alison.
Alison, kalbimin içinde seni affedebilecek sevgiyi çok aradım ama sen günden güne daha da nefretle doldun.
Alison, he intentado durante mucho tiempo encontrar amor en mi corazón para perdonarte, y cada vez te conviertes en más y más odiosa.
Alison...
Dios. Alison...
- Alison, beni dinle.
- Alison, escúchame.
Alison, bunu söylemeye devam edeceğim ta ki sen anlayana kadar.
Alison, voy a seguir diciendo esto... Hasta que lo entiendas.
Sen neye inanıyorsun Alison?
¿ Qué crees tú, Alison?
Alison'ın kayınbiraderi.
El cuñado de Alison.
- Alison'la hâlâ görüşüyor musun?
¿ Estás en contacto con Alison?
- Ben de Alison. Özür dilerim.
Soy Alison.
Alison. - Merhaba!
Alison.
Bu benim için de karmaşık Alison.
Esto es complicado para mí, Alison.
Görüşürüz Alison.
Nos vemos, Alison.
Alison, Alison Lockhart.
Alison, Alison Lockhart.
Sen Alison'u nereden tanıyorsun?
¿ Cómo es que conoce a Alison?
- Alison'un arkadaşıymışsın.
Nada. Amigo de Alison.
Bekle Alison...
Espera un segundo. Alison...
Bana güvenebilirsin Alison.
Puedes confiar en mí, Alison.
Alison, niye titriyorsun?
Alison, ¿ por qué estás temblando?
Alison, ben yetişkin bir adamım.
Alison, soy un adulto.
Alison?
¿ Alison?
Bu benim eşim, Alison.
Sr. Solloway, esta es mi mujer, Alison.
- Alison'du değil mi?
Alison, ¿ verdad?
Alison
ALISON
Ne istediğin sikimde değil Alison.
No quiero hacerlo. Me importa una mierda lo que tu quieras, Allison.
İKİNCİ BÖLÜM :
ALISON Todo está deteriorado. SEGUNDA PARTE :
Alison yeter bu iyi kız ayakları. Evli bir adama aşıksın.
No voy a ir.