English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ A ] / Almadım

Almadım Çeviri İspanyolca

7,146 parallel translation
Annie, zaman çizelgeni almadım.
Annie, no he recibido tu itinerario.
O hisseleri almadım. İma ettiğin buysa eğer.
Yo no compré esa acción, si eso es lo que insinúas.
- Bir süredir ondan haber almadım.
No he sabido de él últimamente.
Yanlış duymuşsun, çünkü borç vermeye çalıştı, ama ben almadım.
Oíste mal porque sí trató de prestármelo, pero no lo acepté.
Mini golfte hiç üç basamaklı bir skor almadım.
Yo nunca he conseguido tres dígitos en minigolf.
Hiç kimsenin bekâretini almadım.
Yo nunca le he quitado la virginidad a alguien.
Henüz Fortsman'ın parasını almadım.
En realidad todavía no he aceptado el dinero de Forstman.
- Henüz almadım.
Todavía no.
Senin yüzünü almadım.
¡ Ahora no tengo tu cara!
- Hayır almadım.
- No, no lo hice.
Ondan 20 yıldır haber almadım.
No he tenido noticias de ella en dos décadas.
Bu çocuklar sağ olsun çizik bile almadım.
Sí, ni un rasguño, gracias a estos chicos.
Önemli çünkü ben sana bir şey almadım.
No, sí que pasa. No te he comprado nada.
Dün akşam sekizden beri ondan haber almadım.
No sé nada de él desde anoche a las ocho.
Ben risk almadım.
No tome el riesgo.
Oğlunuzu ben almadım.
No me llevé a su hijo.
Günlerdir haber almadım. Ağzına sıçayım.
- Hace tiempo que no lo veo. - ¡ Joder!
Hayatımda öyle bir koku almadım Çavuş.
Yo nunca olí nada como eso, Jefe.
Ben de bir haber almadım.
Yo no he sabido nada de él.
Bugün senden hiç haber almadım.
Hola, no sabía nada de ti hoy.
- Aylardır ondan haber almadım.
No he sabido nada de él en meses.
Almadım.
No.
Çünkü ona hiç bir şey almadım.
Porque no le compré nada.
Tabii ki almadım!
¡ Por supuesto que no!
Dharfinin abartılı olduğunu biliyorum, ve sana daha kişisel bir şey almadım.
Sé que lo de la D fue devastador, así que quería darte algo más personal.
McQuaid istihbarat ödeneğinden yeterince pay almadı mı henüz?
¿ McQuaid no tiene suficiente presupuesto de inteligencia ya?
Cookie'nin parasını aldın mı, almadın mı?
¿ Tomaste el dinero de Cookie o no?
Bunun anlamı, bunu üzerine almadığın mı?
Entonces, ¿ eso quiere decir que tú no ganas mucho?
İlk yıllarında kimseyi işe almadığını sanırdım.
Pensé que no contratabas a los de primer año.
Seni hemen orada işe almadılar mı?
¿ No te contrataron en la habitación?
Bayan Bute'ın yerine yeni birini almadılar mı?
¿ No reemplazaron a la Sra. Bute?
Markette kasa sırası beklerken hindi almadığımı fark edip hindi almak için sırayı terk etmek zorunda olmak güvensizlik midir?
Si estoy en un supermercado y me doy cuenta cuando estoy en medio de la cola que no he cogido pavo y tengo que ir a coger pavo y dejar la cola, ¿ eso es inseguro?
Sadece sizi hedef almadığımız sürece bizi engellemenin tek yolu tamamen kapatmak.
Y mientras no estemos eligiéndolos de blanco solo a ustedes, la única manera de acabar con esto es acabar con la comisión.
Hâlâ dersini almadın mı?
¿ No has aprendido la lección todavía?
Jessica, park etme suçlamasında hiçbir açığımız yok çünkü o hisseleri hiç almadık.
Jessica, no somos vulnerables a las acusaciones de ocultar la titularidad porque nunca compramos esas acciones.
- Son mesajı almadın mı?
¿ Qué me perdí? ¿ No has recibido el mensaje?
Tamam, bilirsin bu bi çeşit rahatlama gerçekten, çünkü o hapiste durduğu sürece, nerede olduğunu bileceğim ve uyuşturucu almadığınından da emin olacağım.
Vale, bueno, ¿ sabes? , en realidad es un alivio, de verdad, porque mientras siga en la cárcel, sé dónde está y no puede consumir drogas.
Geri geri sürmede berbatım, ve gelip beni almadın öyle mi?
Ya me costó conducir de vuelta en ese estado, ¿ y tú no viniste a buscarme?
Haberi almadın mı?
Lo siento, ¿ no te lo han dicho?
Eğer bu Harvey'nin Louis'i işe almadığım için yolladığı teselliyse- -
Si esta es la forma que tiene Harvey de arreglar el hecho de que no contraté a Louis...
Peki ya içime almadığım ama...
Bueno, ¿ y qué si existe y apos ; chico sa que me refugio y apos ; t...
Şeker gibi görünüyorlar... 45 günün ardından, şekerle ilgili olarak yalnızca açık bir bir mesaj almadığımız gittikçe daha da kesin bir hal aldı.
Se ven como el azúcar, no lo hacen... Después de 45 días, se hizo cada vez más evidente que simplemente no estamos recibiendo un mensaje claro sobre el azúcar.
Umarım seni işe almadığım için affedilmişimdir.
Espero que no me tengas en cuenta que no te contratara.
Arama timi çıkmaya hazırlanıyor ama ihtiyacımız olan bilgiyi senden almadıkça çıkmayacaklar.
El equipo de búsqueda se está preparando para salir pero no saldrá hasta que tengamos la información que necesitamos de ti.
E-postamı almadın mı?
- No.
Bebeği henüz almadığımızı söyleyince adam telefonu yüzümüze kapattı.
Cuando le dije que no lo teníamos, él nos colgó.
Sorun şu ki, ikimizden biri bile bu sözde gizli anlaşmadan bir sent dahi almadı. Ve yaptığımıza dair kanıtın yok.
El problema con tu teoría es que ninguno de nosotros recibió un centavo de esta supuesta colusión, y no tienes pruebas de lo contrario.
- Ele almadığımız birisi daha var.
Bueno, aún hay alguien de quien no hemos hablado.
Mesajımı almadın mı?
¿ No recibiste mi mensaje?
Bende sadece babamı gördüğünü, senden hiçbir şey almadığımı söylediğinde.
Cuando dijiste que todo lo que veías en mí era a papá ; que no había tuyo en mí.
Doğum günü hediyesi almadığımız için özür dileriz.
Disculpa por no haberte comprado un regalo de cumpleaños.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]