Andromeda Çeviri İspanyolca
843 parallel translation
Şimdi, atın adı Schotzli ve köpeğin de Andromeda.
La yegua es Schotzli y la perra es Andrómeda.
Merhaba, Andromeda.
Hola, Andrómeda.
Kes şunu, Andromeda.
¡ Basta! ¡ Andrómeda!
Andromeda neden yanına gelmediğini söyleyebilir misin pekala?
¿ No quieres decirme por qué Andrómeda no se te acerca?
- Andromeda ve Schotzli nasıl?
- ¿ Cómo están Andrómeda y Schotzli? - Son 3.25. - Gracias.
Andromeda galaksisinden geldiler.
Vinieron de la galaxia Andrómeda.
- Komşu galaksiye. - Oraya Andromeda diyorsunuz.
- A la galaxia cercana que ustedes llaman Andrómeda.
- Andromeda mı?
¿ Andrómeda?
Enterprise Andromeda'ya binlerce yıldan önce ulaşamaz.
¿ Para qué capturar mi nave? Aun a máxima Warp el Enterprise no puede llegar a Andrómeda en miles de años.
Şimdi Andromeda'ya dönüş için elimizde imkan var.
Y ahora tenemos los medios para comenzar nuestro viaje a Andrómeda.
Dunbar'da bir erk ek giyim atölyesi sahibi, Bay Angus Podgorny Andromeda galaksisi Skyron gezegeninden 48 milyon İskoç eteği siparişi aldı.
El Sr. Augus Podgorny, dueño de una tienda de ropa de... caballero recibió un pedido de 48 millones de faldas... escoceses del planeta Cielon, de la galaxia de Andrómeda.
Andromeda galaksisinin 2.200.000 ışık yılı uzakta olduğunu bilmiyor musun? - Öyle mi?
Sabes que la galaxia de Andrómeda está a dos millones... doscientos mil años luz de aquí?
- Andromeda'lı adam.
- El hombre de Andrómeda.
Polise gidip Andromeda galaksisinden dünya dışı yaratıkların irtibat kurduğunu söylese soruşturmak için birini gönderirdik.
Si hubiera ido a la policía y les hubiera dicho que era... acosado por seres misteriosos de la galaxia de Andrómeda... habríamos enviado a un hombre a investigar.
Peki ya 48 milyon kilt ve Andromeda galaksisi ne olacak?
Y los 48 millones de faldas y la galaxia de Andrómeda?
Pelte şekilli yaratıklar Andromeda galaksisindeki Skyron gezegeninden geliyor.
Cielon de la galaxia de Andrómeda.
Biz Andromeda galaksisindeki Skyron gezegenindeniz.
Oh, sí. Somos del planeta Cielon, de la galaxia de...
Takımın kimyasal dedektörleri sıra dışı bir şey saptamamıştı. Biz de biyolojik bir etkende şüpheleniyoruz. Kod adı "Andromeda"
Los sensores de productos químicos del equipo no detectaron nada inusual, así que sospechamos de un agente biológico, ahora codificado como "Andrómeda"
Bu Andromeda her neyse iki askeri çabucak öldürdü. Hatta jiplerinden çıkacak vakit bile bulamadılar.
Sea lo que sea Andrómeda, mató a esos dos soldados tan rápidamente, que no tuvieron tiempo de salir del vehículo.
Andromeda her neyse, henüz kuşları öldürmemiş.
Sea lo que sea Andrómeda, todavía no ha matado a los pájaros.
Doktor Stone Andromeda'yı incelemek için daha fazla zaman istiyor.
El Dr. Stone desearía más tiempo para examinar a Andrómeda.
Sanıyorum şu Andromeda kapsülün içinde yer alıyordu. Aksi taktirde uyduyu bulanlar kasabaya dönene kadar hayatta kalamazlardı.
Creo que es seguro concluir que Andrómeda estaba originalmente dentro de la cápsula, de lo contrario la gente que la recuperó, no hubiese regresado a la ciudad viva.
Bu madde Andromeda olabilir mi?
¿ Ese material podría ser Andrómeda?
Şimdilik bunun Andromeda olduğunu varsayalım.
De momento asumiremos que esto es Andrómeda.
Dr. Chou, ikimiz de Andromeda içindeki siyah maddeyi test edeceğiz. bakalım hangi koşulları seviyor yada sevmiyor.
Dr. Chou, usted y yo investigaremos la sustancia negra en Andrómeda, en todas las condiciones, tanto favorables como desfavorables.
Andromeda'nın kanı pıhtılaştırdığını biliyoruz. Ama vücuda nasıl giriyor?
Bueno, sabemos que Andrómeda coagula la sangre, pero ¿ cómo entra en el cuerpo?
Andromeda yaklaşık olarak bir mikronluk tek bir hücre boyutunda.
Andrómeda mide aproximadamente un micrón, el tamaño de una célula simple.
Andromeda kurbanın solunum yolundan girerek kana karışıp, pıhtılaşmayı başlatıyor.
Andrómeda es respirada por sus víctimas. Llega a la corriente sanguínea donde inicia la coagulación.
Andromeda insanları ve bildiğimiz kadarıyla bütün memelileri öldürüyor ve onlarla birlikte ölüyor.
Andrómeda mata a todo hombre, a todo mamífero hasta donde sabemos, y luego muere dentro del organismo.
Özellikle Andromeda'nın yanında keşfedilen siyah madde düşünüldüğünde.
Podría ser diseñada. Especialmente dado lo que Tsi descubrió cuando estaba inspeccionando el material negro que estaba en un costado de Andrómeda.
Eğer bu siyah kabuk Andromeda'yı içeren ve üretilmiş bir şeyse, o zaman anlattığınız bunun biyolojik bir silah olduğu. - Hey!
Entonces, si el material negro es una cápsula manufacturada que contiene a Andrómeda, entonces lo que describes es un tipo de bomba biológica.
Andromeda'nın DNA'sı yok.
Andrómeda no tiene ADN.
Daha önce dünyada Andromeda gibi bir şey var olmadı.
Nunca ha habido aquí nada como Andrómeda, en ningún lugar de la tierra.
Bu, Andromeda denilen biyolojik bir salgın.
Es una infección biológica llamada Andrómeda.
Bizim yaptıklarımız, düşüncelerin değil şu anki problemimiz Andromeda.
Lo que hicimos, por los motivos que creas,... el problema al que nos enfrentamos en este momento es Andrómeda.
Karantina bölgesi dışında bir olayı yeni haber aldım. Görünüşe göre Andromeda sebep olmuş.
Me acaban de hablar de un hecho fuera de la zona de cuarentena, que parece ser Andrómeda.
Andromeda dünyaya mı ait yoksa uzaydan mı geliyor?
¿ Andrómeda es de este mundo o es alienígena?
İkisini de söyleyemeyiz, Söyleyebileceğimiz, Andromeda'nın kesinlikle dünyada yapılamayacağı.
No lo podemos decir, pero en cualquier caso, es extremadamente improbable que Andrómeda sea la creación de algún tipo de poder terrestre.
Salgın ekibi, Andromeda'nın kesinlikle bilinmeyen bir düşman tarafından yapıldığında karar kıldı. Yabancı veya ülkeden.
Wildfire ha eliminado todas las posibilidades de que Andrómeda la haya originado cualquier enemigo conocido, extranjero o local.
Andromeda her nereden geliyorsa gelsin Piedmont'ta ölecek, anlaşıldı mı?
De donde sea que provenga Andrómeda, muere en Piedmon, ¿ entendido?
Bunlar Andromeda üzerinde gelişen matrix programımızın sonuçları.
Estos son los resultados de nuestro programa para matrices de crecimiento con Andrómeda.
Demek Andromeda en iyi atmosferde büyüyor. Ultraviyole ışık altında % 100 karbon dioksit etkisiyle.
Así que Andrómeda respira mejor en una atmósfera 100 % de dióxido de carbono, iluminada con luz ultravioleta.
- Andromeda radyasyonu yiyiyor. Bu şekilde ölmez.
Andrómeda come radiación, si la bombardea, no la matará.
Andromeda'nın mutasyon hızı artıyor.
El índice de mutación de Andrómeda se incrementa.
Bilgisayar, Doktor Stone Andromeda'yı engelleyebilecek potansiyel maddelerden onuncu seriyi inceliyor.
Computadora, Dr. Stone examinando la décima serie de exposiciones de agentes potenciales, inhibidores de Andrómeda.
Andromeda, bakterilerin yok edilmesi için virüslere maruz bırakılıyor.
Comenzando la exposición de Andrómeda, a múltiples cepas de bacterias.
Andromeda'nun kuş nüfusuna bulaşması onan inanılmaz verimli bir taşıma sağlıyor.
La mudanza de Andrómeda a la población aviar le da un modo de transporte increíblemente eficiente.
Şerif Willis'te Pazar gecesi Piedmont'tan geçerken Andromeda'ya maruz kalmış olmalı.
El sheriff Willis debió de quedar expuesto al atravesar en auto Piedmont el domingo por la noche.
Bu Andromeda.
Eso es Andrómeda.
Bakalım Andromeda neden yapılmış.
¿ De qué está hecha Andrómeda?
- Andromeda'dan bahsediyorsun.
¿ Andrómeda?