English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ A ] / Anshel

Anshel Çeviri İspanyolca

44 parallel translation
Şu ağaç erkek kardeşin Anshel öldüğünde, huzur içinde yatsın diye dikilmişti.
Ese árbol era así de pequeño cuando murió tu hermano, que descanse en paz.
Anshel.
Andel.
Benim adım Anshel.
Me llamo Andel.
Anshel.
Andel. ¿ Estás sordo?
- Anshel neredensin? - Hmmm...
¿ De dónde eres, Andel?
- Seni arkadaşım Anshel ile tanıştırayım.
- Voy a presentarle a mi amigo Andel.
- Anshel, Mrs Jacobs.
- Andel, la Sra. Jacobs.
- Anshel?
- ¿ Andel?
Anshel, gaz lambasını kapatmayacak mısın?
Andel, ¿ vas a apagar la lámpara?
Baban seni iyi yetiştirmiş, Anshel.
Tu padre fue un buen maestro, Andel.
MazeI tov, Anshel.
Mazel tov, felicidades.
Anshel, Aşağıya gel.
Andel, baja.
- * Önemi şu ki :... * - Anshel Haklı.
Andel tiene razón.
Tebrikler, Anshel. İyi bir dini okula kabul edildin.
Felicidades por haber sido admitido en una buena yeshiva.
Teşekkür ederim, Anshel.
Gracias, Andel.
Anshel!
¡ Andel!
Anshel, üzgünüm. hoşgeldin, neler olduğunu sorma bana.
Andel, lo siento. Eres bienvenido, no importa lo que haya pasado.
Üzgünüm. bu olanların hepsi gerçek mi, Anshel?
¿ Está pasando esto de verdad, Andel?
- Anshel.
- Andel.
Anshel, Seni dünyanın en mutlu erkeği yapacağım.
Andel, voy a hacerte el hombre más feliz del mundo.
Anshel, zaman geçiyor...
Andel, pasará el tiempo.
* ve onun ipek gibi saçlarını düşündüm ve süt gibi bembeyaz tenini... - * hala dikkatini başka yerlere vermiyorlar... * - Anshel?
Y, aunque su pelo sedoso y su piel lechosa son bonitos, no te distraen demasiado...
O burada değil, Anshel.
No está aquí, Andel.
Ben, yapabilir miyim bilmiyorum... - Anshel.
No sé si podré...
- Kayın pederin seni çağırıyor, Anshel.
Te llama tu suegro.
Sen çok düşünceli bir adamsın, Anshel.
Eres un hombre muy considerado, Andel.
Ateşkes, ateşkes! Oh! Anshel.
¡ Tregua, tregua! Creo que me va a gustar estar casada contigo.
- Evet, Anshel. - Nerede kalmıştım?
- ¿ Por dónde iba?
Cuma günleri bir öğrenci olamayacak kadar yorgunum, Anshel.
Estoy demasiado cansada para estudiar los viernes, Andel.
Avigdor, Ben, Anshel ile ilgileniyorum.
Avigdor, estoy preocupada por Andel.
- Anshel'in mutlu olduğunu sanmıyorum.
- Creo que Andel no es feliz.
- orada yazılı, Anshel.
- Está escrito, Andel.
neyin var, Anshel?
¿ Qué te pasa, Andel?
Seni seviyorum, Anshel.
Te quiero, Andel.
Bu seyahat iyi bir fikir, Anshel.
Este viaje ha sido una buena idea, Andel.
Benim adım Anshel değil.
No me llamo Andel.
Adım, Anshel değil.
No me llamo Andel.
- Kes artık, Anshel.
- Para ya, Andel.
- Anshel değilim.
- No soy Andel.
- Anshel, Bundan hiç hoşlanmadım.
- Andel, no me gusta esto.
Güle güle, Anshel.
Adiós, Andel.
Hayır, Anshel, çalışmanın konusu, nasıl yaşanacağını öğretmektir, - Neden?
- ¿ Por qué?
Kardeşinin yaptığından dolayı onu neden cezalandırıyorsunuz? Anshel, lütfen.
Andel, por favor.
Anshel, seninle konuşmak zorundayım.
Tengo que hablar contigo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]