English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ A ] / Antrenör

Antrenör Çeviri İspanyolca

442 parallel translation
O antrenör bir ceset getirdi.
La diligencia trajo un cadáver.
Kafasına top yiyen eski bir antrenör, zaman zaman olayları karıştırıyor.
Un viejo entrenador, a veces pierde la cabeza.
5000 verirsek basketbol ve futbol takımlarına antrenör olur musunuz?
Si le ofrecemos 5.000, ¿ entrenaría a los equipos de baloncesto y fútbol?
Ama Bay Coughman, yani antrenör bu sabahki ilk dersimi bırakmamı istemişti...
Bueno, el Sr. Coughman, el entrenador, me ha pedido que no asistiera a la primera clase...
Antrenör, antrenör.
Entrenador.
Antrenör mü?
¿ Entrenador?
Bir futbol takımı falan gibi mi? O türden bir antrenör mü?
¿ Como un entrenador de fútbol americano, algo similar?
Antrenör haklı.
El entrenador es bueno.
Antrenör Calhoun ve takımımızı desteklemek için hepinizi orada görmek istiyorum.
Quiero que acudáis todos los estudiantes para mostrar vuestro apoyo al entrenador y a los Rydell Rangers.
Antrenör, beni çaktırırsın, öyle mi?
Entrenador, ¿ por qué nos ha suspendido?
Sen antrenör ol.
Tú serás el entrenador.
Bak, Bay Farnsworth, hiçbir takım deli bir antrenör istemez, ve ancak deli bir antrenör sizin için bir deneme ayarlar.
Mire, señor, ningún equipo quiere un entrenador loco, y sólo un entrenador loco le haría una prueba.
Bir antrenör nasıl böyle konuşur?
¿ Qué clase de estímulo es ése para un entrenador?
Gelecek yıl antrenör olarak davet edildim.
Me invitan ir a trabajar de entrenador.
Antrenör hakkında ve antrenörün önemi konusunda da.
Y del entrenador, de lo importante que es.
- Antrenör mü?
- ¿ El entrenador?
Özel bir antrenör tuttuğunuz söyleniyor.
Se dice que utiliza un entrenador profesional.
Antrenör Koç
GERENTE DE AUTOBUSES
- Mort kendine antrenör buldun.
- ¿ Tienes un gerente.
Antrenör iyi bir iş çıkartıyor.
El entrenador hace un buen trabajo.
Antrenör, küplere biniyor.
Y el técnico sale furioso y dice :
Biliyorsun, Bay Wyler hayatta olsaydı, baş antrenör olacaktım.
Sabes, si el Sr. Wyler estuviera vivo.
Yeni bir antrenör geldi.
Contrataron un nuevo entrenador.
Hala başarabiliriz. Antrenör, avukat ve futbolcu şike yapıyorlardı!
Aún puede funcionar. ¡ Sully el entrenador, Kirsch el abogado y Brogan el jugador todo puede arreglarse!
Antrenör, Ariel'ı evine geç bıraktığımı öğrenmiş ve serseri oldum.
Llevé a Ariel tarde a su casa y ahora soy un buscapleitos.
Antrenör olarak bunca yıldır son ayağı bu kadar hızlı koşan bir at görmedim.
En todos mis años como entrenador Nunca había visto un caballo que corriera tan rápido al final.
- Antrenör müsünüz?
- Es ud. entrenador?
- Yeni antrenör müsünüz?
- ¿ Es el nuevo entrenador?
Hickory'de 50 yasında antrenör olmasını istemem.
No quiero que sea el entrenador de Hickory cuando tenga 50 años.
"Son meydana gelen gelişmelerde başarılı bir antrenör olması nedeniyle New York Liseler arası Atletik Birliği bunun yerine getirilemine çalışacak."
"Fue el último en una serie de incidentes relacionados con este imprevisible entrenador". "La Junta Deportiva de Nueva York ratificará la suspensión".
- Antrenör.
- Es entrenador.
Dün akşam Devonshire Polis Teşkilatı'ndan komiser Gregory ünlü yarışçı Fitzroy Simpson'ı tutukladı ve antrenör John Straker'ı öldürmekle suçladı.
"La noche pasada, el Inspector Gregory... de la policía de Devonshire... arrestó al muy conocido corredor... Fitzroy Simpson... y lo acusó del asesinato... del entrenador, John Straker".
Sanıyorum ki bu kadar değerli hayvanların sorumluluğu varken antrenör Bay Straker bir takım önlemler almış olmalıdır.
Con tan valiosos animales bajo su cargo, imagino que su entrenador, el Sr. Straker... había tomado algunas precauciones.
- Gerçek bir antrenör bulmaya.
Por un entrenador real.
"Gerçek antrenör" demekle neyi kastediyorsun?
¿ Cómo que por un entrenador real?
Kendine bir antrenör buldun.
Ya tienes entrenador.
Sana antrenör değil, bir mucize lazım.
No necesitas un entrenador, necesitas un milagro.
Amerikan Karate Federasyonu... Antrenör Couzo ve personeli adına...
En el nombre de los patrocinadores, la Federación Estadounidense de Karate entrenador Couzo y su plantel.
Bir antrenör hakkında bilmeni istediğim bazı şeyler var.
Hay alguien que quiero que conozcas.
- Ben antrenör Don Peterson, nasılsınız?
- Me presento, soy Don Peterson. - ¿ Cómo anda?
Antrenör Wade.
Entrenadora Wade.
İbne misiniz? # Nino en baştan beri biliyordu. # # Antrenör mutluydu. #
# Nino supo desde el primer momento, # #... que el entrenador parecía contento. #
# Nino en baştan beri biliyordu. # # Antrenör mutluydu. #
# Nino supo desde el primer momento, # #... que el entrenador parecía contento. #
ANTRENÖR :
ENTRENADOR :
Shoscombe'daki baş antrenör. Bir saat önce ulaştı.
Llegó hace una hora.
Antrenör kaslarını çalıştır dedi.
El entrenador dice que debo entrenar.
Antrenör ve beslenme uzmanıyım.
Y soy monitora y medio dietista.
Antrenör olan o. Eee Bay Ramlal, spor hazırlıklarınız nasıl gidiyor?
Mr.Ramlal, cómo las preparaciones deportivas va?
Antrenör, erkek olsa, eyalet turnuvasına giderdi, dedi.
El entrenador dijo que si fuera varón, estaría en la liga estatal.
İşte antrenör ve diğerlerinin değiştirilen önem sıralaması!
¡ Aquí están las nuevas prioridades del entrenador y de todos los demás!
Antrenör senin hakkında her şeyi biliyor.
¿ Sí?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]