Anüs Çeviri İspanyolca
132 parallel translation
Atik, sert konuşan lumbagodan mustarip binlerce ünlüden biri. Bu endemik hastalığı en iyi tanıyan adam Dr. Emile Konig. Doktor, cerrah, anüs uzmanı ve insan acılarının özverili savaşçısının kapı zili, bu akşamki kahramanımızınkinin üzerindeydi.
Uno de los varios cientos de famosos que padecen lumbago... una enfermedad sobre la que nadie sabe tanto como este hombre... el Dr. Emile Koning, médico, cirujano, proctólogo... y luchador contra el sufrimiento humano... vemos el timbre de su puerta sobre el del héroe de hoy... el contralmirante Humphrey De Vere.
Ona anüs denir.
Bueno, se llama ano.
Kravatınız hoşmuş, Teğmen Anüs.
Bonita corbata, teniente Ano.
Sana anüs diyorum, Anüs.
Te estoy llamando ano, ano.
Anüs, kıçındaki baklayı çıkarır mısın?
Ano, ¿ que te pica en el culo?
Bize "anüs" dedi.
Dijo anos.
- Evet, "anüs".
- Sí, anos.
Bana yeni bir anüs takacaklar.
Me van a dar un nuevo trasero.
Dışkı kültürü al, salmonellayı kontrol et ve anüs testi yap.
Un cultivo de heces para descartar la salmonela y un rectal.
2'de üstünde adın yazılı bir anüs absesi var.
Hay un absceso rectal en la 2 para ti.
Anüs mü? Onu duydun.
Rec... ¿ Rectal?
Olabilecek yan etkiler ; mide bulantısı, uykusuzluk, baş ağrısı kafa derisinin dökülmesi, bağırsak sancıları kabız, anüs yanması, anüs kaşınması anüs genişlemesi ve sersemlik.
En teoría. Sus efectos colaterales pueden incluir náusea... insomnio, jaqueca, descamación del cuero cabelludo, cólicos... constipación, ardor rectal, picazón rectal... dilatación rectal... Y mareo.
- Evet, anüs kaşıntısı. Sorun yok.
- Dilatación rectal, no hay problema.
Top! Anüs!
¡ Transpiración de bolas!
Yaptığı sayısız faaliyetin vermiş olduğu esneklik sayesinde anüs kontrolü yapılsa bile fark ettirmeden çok miktarda malı rektumunun derinliklerinde taşıma kabiliyetine sahip olan o ender taşıyıcılardan biriydi.
Era una de las trasportadoras que, gracias a su actividad constante, podia inserir enormes volumenes en las profundidades de su recto, indetectables en verdad durante un examen rectal.
Şimdi tekrar "Sherry ve Anüs" teyiz.
Ahora regresamos con Sherry y el Ano.
- Anüs hâlâ uyanık mısın?
Ano, ¿ sigues levantado? Sí.
Anüs, ben ciddiyim.
- Ano, ¡ hablo en serio! - Mira, hermana.
Anüs'ün ağzına hemstır kaçtığı bölümden bile komikti.
Fue más divertido que el episodio en que le metían un hámster en la boca a Ano.
Bir dahakine Meg'i de alalım ; Patron Hogg olur. Chris de Anüs olur.
Oye, la próxima vez, Meg puede ser Boss Hogg y Chris, Anos.
Anüs.
"Anos."
Anüs ve vajina arasında yırtık var.
Desgarro en la horquilla vulvar.
Veya gelecek aya kadar bekleyin, "Coriol-Anüs" olarak kendi Shakespearane çıkışımı yapıcam.
O que espere al mes que viene, voy a hacer mi debut en Shakespeare como Coriol-Ano.
"İyi ki... bir anüs uzmanı değilmiş."
"menos mal... que no era proctologo"
Tamam, anladım, Eğer bir anüs uzmanı... olsaydı ve sonra Pilot'un ismi şey olabilirdi, um... büzüşgen kas.
Ah, vale, porque si el tio era... un proctologo... el nombre de Piloto seria...
Aynen. veya Anüs.
Exacto. O Ano.
Anüs falanmışım gibi konuşuyorsun.
Parece que yo fuera una seriota o algo así.
- Anüs değil.
- Seriota, no.
Prostat kanseri, anüs kanseri... Mesane kanseri, akciğer kanseri ve gırtlak kanseri... Pankreas kanseri ve cilt kanseri.
por cierto de próstata, del recto de vejiga, pulmón y de garganta de páncreas y de piel.
Kasık ve anüs çevresini tercih ederler. Çünkü bacakları, geniş aralıklı kıllara tutunmaya elverişlidir.
Prefieren las regiones púbicas y perianales... porque sus patas están adaptadas para agarrarse a pelos... que están muy espaciados.
Tantra masajı... Sana hiç anüs masajı yapan oldu mu?
Tántrico.
- Vajina, anüs ve ağzında meni bulundu.
Había restos de semen en la vagina, en el ano y en la boca.
Kurbanda şiddetli bir anüs travması ve bağırsak duvarında yırtılma var.
Que dejó a nuestro amigo Vic con trauma anal severo y laceraciones en la parte distal del recto.
Anüs kontrolü yapacağız.
Haremos un examen rectal.
Kolostomi yapılmış. ( Bağırsağın karna bağlanarak suni anüs oluşturulması )
Esta persona sufrío una colostomía.
Bayan Covello, tomografinizde küçük bir anüs tümörü gözüküyor, bu yüzden bir ön-alt rezeksiyon için tarih alacağım.
Bueno, Sra. Covello, su escaneo muestra un pequeño tumor rectal así que quiero programar una resección anterior inferior.
Testis ve anüs yiyerek mutlu olamaz mıyım?
Qué? ? No puedo disfrutar mi comida de testículos y culo?
Hey! Sen Anüs müsün?
¿ Tú eres Anos?
Kötü kokusuyla tanınan kokarca, tehlike anında anüs kenarındaki... iki bezeden pis kokulu bir sıvı yayarak kaçar.
El zorrillo es conocido por el terrible olor que emana cuando se asusta... Este olor proviene de las glándulas cerca de su ano, lo que le permite huir cuando hay peligro.
- New Yorker'da kimsede anüs yoktur.
- Nadie en el New Yorker tiene ano.
" Ben bir proktoloğum *, o yüzden bende kahverengi sonda sürerim. ( Anüs ile ilgilenen tıp adamı )
"Soy futbolista, manejo un Gol."
Konumuz anüs copulüs.
El tema es el ano copulus.
- Evet. Tüylü anüs.
Recto peludo.
Anüs yırtığın nasıl oldu?
Oye, ¿ cómo está esa fisura anal?
Bunun için gerçek bir anüs olacağım.
Seré realmente anal con esto.
Anüs kaslarınızın kontrolünü kaybedeceksiniz ve altınıza bez bağlayıp, bütün gün kendi kakanızın içinde oturacaksınız.
Perderá el control de su esfínter usará pañales y estará en su propia mierda todo el día.
Bir anüs kontrol grubundayım.
Estoy en un grupo de control anal.
Vater sendromu omur, anüs, trake, yemek borusu ve renal sistemi etkileyen bir genetik durumdur.
El síndrome de VATER es una condición genética que afecta a las vértebras, el ano, la tráquea, el esófago y el sistema renal.
"Anüs!"
"Anus"
Anüs.
Anos.
"Kıçsiken Ayı", "Dört Homo", "Atılgan Sikkafa". İşte "Saman İbnesi", "Çıngırdayan Taşaklar", "Gizemli Klitoris"! "Muhteşem Büyük Kara Delik", "Astronomik Anüs",
el glande sideral, el orgasmo lácteo, los huevos colgantes, el clítoris de los misterios... el agujero muy redondo, la mamada espacial, el coño luminoso, la masturbación de la monja... el unicornio por el culo, la leche fantástica,