Atv Çeviri İspanyolca
104 parallel translation
ATV.
ATV.
Dört dingilli bir ATV.
Un vehículo de cuatro ejes.
ATV Berlin.
ATV Berlín.
"KFC" ve "ATV"... "
Y VDT y KFC...
Ali Kırca ile ATV haber.
Las noticias de la Dos con Dan Rather.
Bunlara göre, bu bir arazi aracı.
Me parece que es una ATV.
O arazi aracının kamp dışına nasıl çıktığını bilmiyorum.
No sé cómo salió esa ATV fuera de la propiedad.
Arazi araçları da nefes alır.
El ATV's debe respirar también.
Arazi aracının hava filtresinde bulunan sarı madde... Dara'nın burun boşluğundan çıkan polenle uyuştu.
La sustancia amarilla encontrada en el filtro de aire del ATV... corresponde con el polen encontrado en la fosa nasal de Dara.
Arazi aracı Dara'nın öldürüldüğü yerdeymiş.
Así que la ATV estaba donde Dara fue muerta.
O arazi aracını en son dün sabah kullandım.
La última vez que conduje ese ATV fue ayer por la mañana.
Morluk yok, sperm yok ve arazi aracını herhangi biri kullanmış olabilir.
Ni magulladuras, ni semen... y cualquiera podría haber conducido ese ATV.
Bu da demektir ki arazi aracı bir yolcuyla geldi... ve muhtemelen iki kişiyle döndü.
Lo que me dice... El ATV llegó con un pasajero y probablemente salió con dos.
Güzel bir ATV.
Está bien este quad.
- ATV. - Çok pahalı.
¿ Y una tele?
Yarı spor, yarı arazi aracı ve trafik şubesinden ruhsatlı.
Es parte ATV, parte SUV y certificada por la DMV.
16 yaşında, durumu sabit, ATV kazası, vücudunun % 40'ı yanmış.
16 años, 40 % de quemaduras en su cuerpo luego de un accidente en cuatriciclo.
Diğer taraftan, eğer onu ATV'ye bindirmeseydiniz, yanmayacaktı.
Por otra parte, si no lo ponía en el cuatriciclo, tampoco se hubiese quemado.
Ya da ATV'nin vidası olabilir.
Un tornillo del cuatriciclo.
Bir arazi aracı şuraya doğru geri geri gelmiş, Katil arazi aracıyla gelip otobüsle dönmüş olmalı.
Un solo grupo de huellas de ATV sale del camino de allá y entra aquí- - el asesino pudo dejar el ATV y luego ir al autobús.
Katil arazi aracıyla çöle gitti, aracı çalılıklara sakladı, mavi taurus almak için otobüse bindi.
El asesino condujo su ATV hasta el desierto, ocultó este en los arbustos, tomó el autobús hasta el lote de autos usados y compró el Taurus azul.
Bütün gece boyunca dışarda olmaların, ve çöldeki tuhaf arazi gezilerin.
La estadía fuera toda la noche, y luego esta misteriosa salida en ATV por el desierto.
Arazi aracını doğum günümde sen verdin.
Tú me diste el ATV para mi cumpleaños.
Bu tip tekerlek kullanan arazi aracı motoru sadece bir yıl piyasada kalmış.
Yo verifiqué con los vendedores locales. El único ATV que usa ese particular tipo de cubierta ha estado en el mercado solo por un año.
Arzai aracının sağ tekerlekleri ve bir sürü alet edavat var.
El ATV tiene las llantas correctas está lleno de herramientas
ATV'mdeydim. Ve yaban eşeği avlıyordum.
Estaba en mi todoterreno, iba muy rápido.
Google'da aradım ve gördüm ki, siz de duyunca şaşıracaksınız, Richie gençliğinde üç tane ATV Motokros şampiyonluğu kazanmış.
Así lo googleé y deberían sorprenderse de saber que Richie, en su juventud, ganó tres campeonatos de motocross todo terreno.
ATV olabilir mi?
¿ Quizás un todo-terreno?
Bütün lastik ölçülerini karşılaştırdım. Hiçbir ATV bu özelliklere uymuyor.
Estoy pasando las medidas de las huellas, y no coincide con las especificaciones.
Can-Am Spyder. Motosikletle ATV arası bir araç.
El Can-Am Spyder, es un cruce entre una motocicleta y un todoterreno.
Kimi patikalar, kimi de ATV gibi arazi araçları için yollar.
Algunos caminos para incendios sendas para todoterrenos, camionetas y otros por el estilo.
Kaza yerlerinden kaçmak için ATV almış olabilir.
Es posible que hasta use un vehículo todoterreno para escapar de los sitios de los accidentes.
Sahip olduğumuz ATV'ler en iyide 70 yapar.
Las ATVs que tenemos harán 70 como mucho
Tobias, ATV'yi alıp nehri araştır.
Tobías, ve por abajo, por el río.
ATV gibi arazi aracı.
Todoterreno como los ATV.
Biliyor musun, ATV'lerin ön camı olmaz.
Sabes que, los ATVs no tienen parabrisas.
Sizi, göl kenarında ATV turuna çıkmaya davet etti. İçkiliydiniz.
Les invitó a ir al lago con sus ATV.
Bileğine bağlı acil durum şalteri, Vlad'de olduğu gibi yanık izi bıraktı. Ve ayağı, kaza anında koptu.
Matt, tú fuiste lanzado tan violentamente del ATV que el cable de emergencia atado a tu muñeca te dejó una quemadura como a Vlad y el pie, el pie- - se seccionó en medio del accidente.
Geldiği ATV'de GPS birimi var.
Miren, el cuatriciclo tiene una unidad de GPS.
ATV çantasında gördüm.
Yo vi un botiquín en el cuatriciclo.
Dört tekerli arazi aracı kazalarının, poliçemin kapsamında olmadığını söyledi.
Dijeron que esos accidentes de ATV no están cubiertos bajo mi póliza, así que...
Daha kötüsü lastik tabanı mini ATV'ye, dingil açıklığı el arabasına benziyor.
Aún peor, tengo rastros de un todoterreno pequeño pero en la base de datos aparece como una carretilla elevadora.
- Arkada bir atv var.
- Atras hay un atv.
Atv hazır.
El atv esta listo.
ATV sürüşü ayarlamak isteyen sen miydin?
¿ Era usted quien quien quería agendar un paseo en ATV?
Bırak onu.O ne dediğini bilmiyor.. kız kendi kaçtı
Sabes que no lo permitimos aquí.El no sabe adonde fue Sarah Ella robo un ATV y se fue
ATV ile.
En vehículos todo terreno.
Güney Meksika'daki turistik yerler kapsamında gayr-ı resmi olarak en büyük ATV filosu bende.
Soy el único dueño de la flota más grande de vehículos todoterreno recreativos en un área no hotelera en el sur de México.
Yani... ben Jet Ski meraklısıyım tıpkı ATV'yle yaşadığın deneyim gibi. Tabii birisi suda.
Y es que a mí me encantan las motos acuáticas y la experiencia que ofrecen es muy similar a la de tus vehículos excepto que es en el agua.
Buralarda ATV turu veririm, kim bilir.
Y consiga empleo en Diablos del Polvo, como guía de vehículos todo terreno.
Matt, ATV'den o kadar şiddetli düştün ki,...
- Cállate, Drew.