Aylar Çeviri İspanyolca
3,434 parallel translation
AYLAR SONRA
MESES DESPUÉS
Aylar Kitabı.
El Libro de las Lunas.
Aylar önce, Lance Frankie'yi röportaj için her gün otobüsün önünde bekletme planını yaparken onunlaydım.
Meses antes, yo estaba con Lance cuando ideó su plan de hacer esperar a Frankie afuera del autobús a diario para entrevistarlo.
Onun yaşındayken ben aylar boyunca ortaya çıkmazdım. Bir şey olmaz.
En su edad desaparecí durante varios meses una vez.
Günden güne geçtikçe, aylar geçtikçe kazanma baskısı iyice arttı.
La presión para ganar, día a día, mes a mes, es intensa.
Kurak geçen yaz ayları ormanı yanmaya hazır bir kibrit kutusu haline getirmişti.
Los secos meses de verano convirtieron el bosque en un polvorín listo para explotar en llamas.
Helikopter videosunu almadan aylar önce
Meses antes de que recibiera el video del helicóptero,
Ortağım Jay Lim tarihleri aylar öncesinden gönderdi.
Mi socio, Jay Lim, envió nuestra propuesta hace meses.
Nasıl yapmış böyle, aylar önce ölçü alıp gelen kusursuz parçaları birleştirmiş mi?
Quiero decir, ¿ qué hizo, tomo medidas meses atrás, y luego simplemente llego con todas las piezas perfectas?
Yılın son aylarında biraz ruhsuz görünebilir ama ilkbaharda ağaç ve bitkilerle, yani bence...
Se ve un poco sombría al final del otoño, pero en primavera, con plantas y árboles será...
Dediğim gibi büyük miktarda bir para olduğunun farkındayım fakat bu saray bizim. Yaz ayları yaklaşıyor ki nakit sıkıntısını en çok çektiğimiz dönemdir.
Los meses de verano, que históricamente son los más flojos, están al caer.
O parayı aylar önce harcadık.
Hemos gastado ese dinero ya hace meses.
Aylar boyunca askerlerimiz binayı ele geçirip... sonra tekrar terk etmiş.
Durante meses, nuestras tropas capturarían el edificio y se volverían a ir.
Savaşın o korkunç ilk ayları... onu katılaştırıp... sessizleştirdi, hatta zalimleştirdi.
Esos terribles primeros meses de la guerra lo volvieron severo, silencioso incluso cruel.
Savaşın ilk aylarından hiç bahsetmezdi.
Rara vez hablaba de los primeros meses de la guerra.
Onunla çalışırken aylar, yıllar harcadım, yani...
Pasé meses, años, practicando con él, así que...
Bazen aradan haftalar aylar geçti..
veces fuimos semana sin ella, mes..
Aylar geçtikçe ve Çinliler duvar konusunda bir ilerleme görmeyince tansiyon yükseldi.
Y mientras pasaban los meses, y los chinos no veían ningún progreso con el muro, la tensión aumentó.
- Çok güzel. Aylar öncesinde Lindsay artık tahammül edemediği ailesinin bir ferdi olmadığını öğrenince kendini kaybetmişti.
Unos meses antes, Lindsay había perdido el rumbo tras enterarse de que no había nacido en la familia que no soportaba.
Bu şekilde parayı biriktirmem aylar sürecek.
Me llevara meses juntar ese dinero.
- Kendimize gelmemiz aylar sürdü.
- Nos tomó meses el recuperarnos.
- Aylar sürdü.
- Meses para recuperarnos.
Aylar, yıllar geçer Hiçbir ilerleme olmaz.
Año tras año, no gettin'mejor,
Sesini duymayalı aylar oldu.
Ya han pasado meses desde que la oímos.
Roma aylar boyu yas tutardı.
Roma habria estado celebrando funerales durante meses.
Normalde aylar alır.
Normalmente llevaría meses.
Ama bizim sadece günlerimiz var, aylarımız değil.
Bueno, sólo tenemos días, no meses...
Aylarımı kemoterapiye girerek kusarak, saçımı kaybederek nakli gerçekleştirmeden akciğerlerimin hala çalışıyor olması için dua ederek geçirmeyeceğim.
No voy a esperar meses siendo bombeado con quimio, vomitando, perdiendo pelo, cruzando los dedos para que mis pulmones no se cierren antes siquiera de recibir el trasplante.
Küçükken, yaz aylarında annemin arkadaşlarıyla Vermont'a giderdik.
En los veranos, cuando yo era muy pequeño, íbamos con la amiga de mi mamá, a Vermont.
Aylar adına, size onur duyuyorum.
Por la luna le honro.
Aylar adına, yemin ediyorum!
¡ Por la luna os lo juro!
Aylar süren çalışmalardan sonra devlet 40 binini ödemeyi kabul etti.
Después de meses de esfuerzos el funcionario accedió a cobrar 40.000 para tramitarlo.
İlk aylarımız mükemmeldi.
Y esos primeros meses fueron perfectos.
Abraham Lincoln her zamanki gibi tek başına atıyla bakanlık binasından askeri yurda gidiyor. Sıcak yaz aylarında ailecek orada kalıyorlar.
Abraham Lincoln cabalga solo, como es su costumbre, del Departamento de Guerra a la casa del soldado, en la cual, su familia se queda durante los meses de verano.
Bu sıcak yaz ayları için güzelce havalandırılmış.
Está debidamente ventilado para... estos calurosos meses de verano.
O aylar önceydi.
Eso fue hace meses.
- Fakat aylar geçti, seni yetenekli genç bir yazar olarak düşünmeye başladım.
Pero en los meses que han pasado, he aprendido que eres, en realidad, una buena escritora.
Aylar?
¿ Meses?
İlginç sonuçlar gösterebilir fakat onu stabilize etmek aylar alır.
Se puede mostrar algo sabio, pero se necesitan meses para estabilizarla.
Bayım, Chicago Bulls bize her sezon sayılı çocuk için imkan tanıyor, onlar da aylar sürüyor!
Señor, los Bulls solo nos dan unos cuantos pases cada temporada y eso lleva meses.
Aylar içinde yok ediliriz.
Estaríamos desaparecido en meses.
Yerlerini belirlemek ve plan yapmak için aylarımı harcadım.
Pasé meses tramando y planeando.
Yaz aylarından çabucak bronzlaşmayı seviyorum.
Me encanta lo morena que me pongo durante el verano.
Seni ziyaret ederek, savunarak, bana yaptığın her şey için suçluluk duyarak aylarımı harcadım.
Desperdicié meses visitándote, defendiéndote, sintiéndome culpable por todo lo que me habías hecho.
Edenock ve Nemesis arasındaki Diyargeçitleri yalnızca yansıma aylar birbirlerine en yakın olduğu zaman açılır.
Los portales de los mundos entre Edenock y Nemis sólo se abren cuando ambas lunas se juntan en sus cielos.
Aylar önce internetten başvurmuştum.
Lo solicité hace meses, por internet.
- Onu aylar önce kovdum.
- La despedí hace meses.
Helikopter sadece yaz aylarında buraya uçuyor.
Los Helicópteros sólo vuelan en el verano.
Aylar önce.
Meses...
Hayır, hayır, hayır, Jordan, yıllardır bana borçlusun, günler hatta aylar boyunca hep senin yanında durdum.
¡ No! ¡ No! ¡ No!
Aylar önce sona erdi. Öyle mi? !
Acabó hace meses. ¿ Eso hará que sea más fácil para la señora Montgomery?