English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Bahşiş

Bahşiş Çeviri İspanyolca

2,275 parallel translation
Genelde, ek olarak bir bahşiş bırakırım ama ne biliyor musun?
Normalmente dejo propina adicional, ¿ pero sabes qué?
Üstüne % 18, % 20 ya da % 25 ek bahşiş vermektense... % 30 hesaba dâhil bahşiş vermeyi yeğlerim... Her neyse işte.
Prefiero que me cobren hasta un 30 % con la propina incluida a tener que sumarle el 18 % para que dé 20 %, 25, o lo que sea.
Şey... % 18 bahşiş dâhil.
Hay una gratitud del 18 % incluida.
Biliyorsun, çoğu insan ek bahşiş vermiyor.
La mayoría no deja propinas adicionales.
Bir daha büyük bahşiş bırakıldığında hepsi zaten garsona gidiyor.
Y si dejas una propina mayor, siempre va para los camareros.
Dün gece gençlerle takılabildiğini göstermek adına bana verdiğin 6 dolar bahşiş için teşekkür etmek istedim.
Quería agradecerte por los 6 dólares de la lección que me diste personalmente, esforzándote en demostrarme que aún podías salir con los más jóvenes.
Bluetooth'larımız! Bahşiş hesabı makinem! ÖDEV : 20 DAKİKA TWITTER'LAYIN
Mi calculadora de propina.
Bahşiş almak için uğraşıyor, tamam mı?
Ella... Ella solo lo hace por las propinas ¿ vale?
Muhtemelen artan kırk senti bahşiş sanmıştır.
Bueno, quizá pensó que dejamos los 40 centavos de propina.
Bir bahşiş bile bırakmadı. Ama sorun değil, çünkü telefon numarasını biliyorum.
Ni siquiera me dio una propina, pero está bien, porque tengo su número.
Bayanlar ve baylar ; tur rehberinize bahşiş vermeyi unutmayın.
Bien, damas y caballeros, no olviden la propina para el guía.
- Ne? - Larry'den bahşiş almak çok zor tarzında bir şeyler söyledi.
Hizo un comentario sobre lo difícil que es sacarte una propina.
Bahşiş parayla iyilik yaptırmaktır.
Una propina es dinero por un favor.
Bahşiş alması gereken birine bahşiş vermedin.
Alguien a quien deberías haberle dado propina, se quedó sin ella.
Kabloları ofise götürmen karşılığında sana bahşiş vermediğim için biraz üzüldüğünü duydum.
Tengo entendido que estás un poco enojado con que no te haya dado propina por llevar los cables a la oficina. ¿ Es verdad eso?
- Ama iyilik için bahşiş verilir, Larry.
Sí, pero se da propinas por los favores, Larry.
Sana bahşiş vermemekle hata ettim.
Estuve completamente equivocado al no darte propina.
- Tamam. - Sana şimdi bahşiş vermek istiyorum.
- Te daré una propina ahora mismo.
- Hayır, sana bahşiş vereceğim. Hayır, bana iyilik yapacağını söylemiştin.
Dijiste que me harías un favor.
Bu iyiliğe bahşiş de dâhil mi?
¿ Y este favor incluye propina?
Ne düşünüyordu ki? Ona bahşiş verdiğimi mi?
¿ Qué pensó, que le daba una propina?
- Sadece bahşiş bırakacağım.
Sólo la puntita.
Bahşiş kavanozunda mı geliyor?
¿ Viene en un frasco de propinas?
- Ne için bahşiş bırakıyoruz sanıyorlar?
- ¿ Qué propina das tú?
$ 10 bahşiş için al.
Toma 10.000 como propina.
Evet, Bayan Tiana, bahşişler kesattı. Ama bahşiş bahşiştir.
Fue mala noche para las propinas, pero todo cuenta.
bahşiş verenler, vermeyenler, ellerini yıkamayan milyonerler, havlu çalanlar, burunlarını karıştıran zengin herifler, sigaralarını yere atan hayırseverler, oraya buraya tükürenler.
Hombres que dan propina, hombres que no la dan, millonarios que no se lavan las manos, herederos que roban toallas, magnates que se hurgan la nariz con el pulgar, filántropos que botan colillas de puros en el piso, hombres hechos a sí mismos que escupen en el lavabo.
- Bahşiş verecek misiniz?
- ¿ Me dará propina?
- Verdiğim paranın içindeydi. Ama yine de bahşiş vereceğim. Çünkü ben Paula'yım.
- Pensé que estaba incluida... pero se la daré, porque soy la Paula.
Bahşiş verebilirim.
Podría conseguirte una propina.
Bahşiş verebilirim.
Podría conseguirte propina.
Şoföre bahşiş verir misin? Bana ceketini verdi.
Dale al taxista una propina, que me ha dejado su chaqueta.
Gilligan, bahşiş vereceğimi sanıyorsan kıçını öpüp hoşça kal diyebilirsin.
Gilligan, si crees que recibirás una propina, ya puedes ir diciéndole adiós.
Arka koltuğu temizleme için 50 sterlin bayıldım. Tek kuruş bahşiş bile alamadım Tanrı üzerine yemin ederim.
Me cobraron 50 libras por limpiar el asiento trasero, y ni siquiera recibí una propina, lo juro por Dios.
İyi bahşiş dağıtır, bazen 100 dolar bile verir.
Deja grandes propinas, a veces cien dólares.
Tatlım, kaleyi kuran çocuklara bahşiş vermeyi unutma.
¿ Cariño? Dale propina a los del castillo.
- Ama neden olmasın, hadi onlara bahşiş verelim.
Pero claro, les daré propina. iSaltamontes!
Öldürücü bir bahşiş bırakmalısın.
Debes recibir muy buenas propinas.
- Dansınla bahşiş topluyorsun, değil mi?
- Bailas por la propina, ¿ no?
Bu size hizmet eden adama bahşiş vereceğiniz an.
Ahora es cuando le das propina al tipo que te ayudó.
Bahşiş de vermiyorsun.
Y no dejar propina.
Abu Dabi'de ne kadar bahşiş vermeliyiz?
¿ Qué propina se da aquí?
Bahşiş.
Mantenga la punta.
Doğru düzgün bahşiş de vermediler zaten.
No me dieron una mierda de propina.
Bu da bana katlandığınız için biraz bahşiş.
Y una propina por tolerarlo.
- Ona bahşiş deniyor.
- Eso es una propina.
Ona bahşiş versen iyi olur.
Mejor le das una propina.
bahşiş veririm. orada birisi olduğunu asla unutmam.
Nunca me olvido que hay alguien ahí.
- Bana bahsis vermeyecek misin?
- ¿ No me darás propina?
Kiza bahsis verecek misin?
¿ Le darás propina?
Ona bahşiş verdin mi?
¿ Le diste propina?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]