Bala Çeviri İspanyolca
13,239 parallel translation
O mermi sona gelmemi sağladı.
La bala me da el final.
Kurşunun Fifth Dynasty silahından çıktığını belirledik mi?
¿ Relacionamos la bala con un arma de Quinta Dinastía?
Kurşunu bırakmayı biliyorsun, değil mi?
Vamos a dejar la bala, ¿ vale?
Jamal sana karşı dönmeden önce Halifeliğe bomba atma şansı bulamasın.
Ni siquiera tendrás la oportunidad de disparar una sola bala contra el Califato antes de que Jamal se vuelta contra ti.
Mermimi seninkiyle aynı delikten nasıl geçirdim?
¿ Cómo es posible que mi bala haya atravesado el mismo agujero que tú hiciste?
Zaten kafanda bir kurşun varken bunu nasıl yapacaksın?
No, Briggs, ¿ cómo vas a hacer eso con una bala en la cabeza?
Küçüldüğünde enerji sıkışır ve böylece yumruğu 2.5 metre genişliğinde 90 kiloluk adam gücüne sahip bir mermi gibi olursun.
La energía se comprime al encogerte y conservas tu fuerza original... detrás de un puño microscópico. Eres como una bala.
Mermi karıncalar değil mi?
Lo sé. Hormigas bala, ¿ no?
Mermi karıncaları gönderiyorum.
Estoy mandando a las hormigas bala. Papanera Claire de Mema Mema.
500 dolar nakit parası, boyun ve omuzda kurşun yaraları Toksik Rock Plakçılık'ın sahibi olduğunu söyleyen bir kartviziti bir Porsche anahtarı ve Stella'nın Gece Kulübü'nden üzerinde bir telefon numarası olan peçetesi var.
Tenía $ 500, heridas de bala en el cuello y hombro. Según su tarjeta es dueño de Toxic Rock Records, de un Porsche... y tenía una servilleta del club Stella con un teléfono... Alguien llamado Randee con dos "e".
Mike, bu yapışkan kağıtlar kurşun deliklerini temsil ediyor yani?
Entonces, Mike, ¿ las notas son los impactos de bala?
Kurşun hâlâ kafasında.
- La bala sigue en el cráneo.
Kurşun yarasıyla hastaneye gidemeyiz.
No al hospital con una herida de bala.
Görebileceğimiz bir zayıf noktası olmalı ki onu öldürebilelim.
Debe tener un punto débil, una bala matadora que debes ver.
- Bir kurşun.
- Una bala.
"Bir kağıt parçasını 30 yard'dan vuracağım."
Le pondré una bala a un trozo de papel a 30 metros ".
Birisi vuruldu.
Hay un herido de bala.
Serseri mayınsın Meow Meow Fuzzyface.
Eres una bala perdida, Miau Miau Fuzzyface.
Belki mayın olabilirim ama serseri mi?
Parezco una bala, pero ¿ perdida?
Bunlar bir serseri mayının özellikleridir.
Esos son atributos de una bala perdida.
Serseri mayın olan Komiser Stone.
El sargento Stone es una bala perdida.
Meow Meow Fuzzyface bir serseri mayın mı, değil mi?
¿ Es Miau Miau Fuzzyface una bala perdida o no?
Adam serseri mayın ama sonuç alıyor.
Es una bala perdida, pero obtiene resultados.
Delip geçmiş.
La bala ha salido.
Oliver, senin için göz kırpmadan kurşun yiyeceğim günler vardı.
Oliver, había un tiempo en que hubiera recibido una bala por ti.
Aranızdan birisi ürünü kimin çaldığını söylesin. Yoksa bu adam kafasına kurşunu yiyecek.
Por qué no me dicen de una vez por todas, quién robó el producto o este hombre aquí recibirá una bala.
Terrence, bunu bana yapanı öldürmezsem kimliğim ifşa olacak ve kafama kurşunu yiyeceğim.
Terrence, si no mato al que me ha hecho esto, entonces mi tapadera se irá a la puta mierda, y acabaré con una jodida bala en la cabeza.
O kadar yakın mesafen suratına ateş edilecek ne yaptı o adam?
¿ Qué hizo para merecer una bala en la cara disparada a quemarropa?
- Kurşun yarası.
Su herida de bala.
Yarasını tedavi etmek için Allison'ı nereye götürdüler?
¿ Adónde han llevado a Allison para curarle la herida de bala?
Silah yaralanmasıyla gelen kadın. Nereye gitti?
La mujer con la herida de bala. ¿ Dónde ha ido?
Zaten oğlum kurşun yemiş, cüzdanıma da yemeye niyetim yok.
Ya tengo una bala en mi hijo no necesito una en mi billetera.
Bir aptal benim yerime kurşunu yedi.
Algún idiota atrapó mi bala por mí.
Akciğer atardamarına kurşun denk gelmiş. Sol ciğerden gelen kan akışının çoğunu engelliyor.
Hay una bala en una ramificación de la arteria pulmonar que bloquea la mayor parte del flujo sanguíneo del pulmón izquierdo.
- Kurşunu çıkarabilecek miyiz?
¿ Somos capaces de sacar la bala?
Kurşun, akciğer atardamarına denk geldi.
Hay una bala en la arteria pulmonar.
Doktor Wells'in göğsünden içeri girip kurşunu çıkarabilir.
Puede atravesar el pecho del Dr. Wells y quitar la bala.
Yoksa ne olur? Beni öldürür müsün?
¿ O qué, me ahorrarás la bala?
Siyah erkek, 20'li yaşlarda, kafasından vurulmuş.
Varón negro, veintitantos, herida de bala en la cabeza.
Janic denen adam, kafasında kurşunla nehirde bulunmuş.
Este personaje fue encontrado flotando en el río con una bala en su cabeza.
Eğer Heydrich ise, birinin ona ihanet etmektense kafasına kurşun yemeye hazırlıklı olmasını anlıyorum.
Claro, si fue Heydrich, puedo entender por qué un hombre puede estar preparado para recibir una bala en la nuca antes que traicionarle.
Duvarlardan girebilen tek şey kurşunlardır, çıkmanın tek yolu da kurşun olmaktır.
La única cosa que puede atravesar esos muros es una bala, lo que significa que el único modo de salir es convertirse en una bala.
Kurşun olmaya devam edemezsin, anladın mı?
No puedes ser nunca más una bala. ¿ Lo entiendes?
Yakalanıp kafama kurşun yiyecek falan değilim.
No voy a hacer que me pillen y me metan una bala en la cabeza.
Curtis, kurşun kemiği parçalamış. Atar damarları kesmiş.
Curtis, la bala te destruyó el hueso, y te cortó las arterias.
Kuklaları Arsanov serseri bir mayına dönüşünce, Tamir'e onu ortadan kaldırması ve işi Çeçen ayrılıkçıların üzerine yıkması için para ödemişler.
Su marioneta Arsanov se ha convertido en un bala perdida, por eso pagaron a Tamir para cargárselo, apuntando a los separatistas chechenos.
Biz de bunlardan bazılarını alabiliriz ama o zaman fazladan ödeme yapmamız gerekir.
Nosotros también lo conseguimos, LICENCIA POR ENFERMEDAD Y MATERNIDAD, VACACIONES PAGAS pero tenemos que pagar extra. GERIÁTRICO, GRANDES ESCUELAS, TRENES BALA
Ama mermi sana isabet etmediği için daha mutluyum.
Pero estoy más contenta de que la bala fallara.
Benim için kurşun yedin.
Recibiste una bala por mí.
Rahatladım be! Senin aksine, ben ucuz yırttım.
A diferencia de ti, yo esquive la bala.
Sana bir tavsiye, şu an beni öldür.
Un consejo - puso una bala en mi cabeza ahora