Balki Çeviri İspanyolca
41 parallel translation
Elektrikli sandalyeye otursa, balki daha iyi durumda olurdu.
Tal vez habría sido mejor la silla eléctrica.
Her şeyi yapabilirsin onunla : Ağaç kesersin, tarla biçersin. Balki sahneye bile çıkabilirim.
Una pierna que servirá para todo, para cortar árboles, arar y hasta para exhibirme en un circo.
Balki birkaç dakikalığına kente indi.
Claro. A lo mejor sólo ha ido al pueblo.
Balki tekrar sigaraya başlamalıyım.
Vuelvo a fumar.
Ben Balki Bartokomous'um.
soy Balki Bartokomous.
"Balki, Amerika'ya varır varmaz, Madison Wisconsin'e gidip George Appleton'a uğramalısın."
"Balki, cuando se mueve a Amà © rica......me tienes que ir a Madison, Wisconsin para ver George Appleton."
Balki, bak.
Pues Balki, uh, mira.
- Balki, senden büyük bir iyilik yapmanı istiyorum.
L - Balki, quiero que me hagas un gran favor.
Balki, başıma ne iş açtığının farkında mısın?
No se dan cuenta  ¿ lo que has hecho a mà ?
Benim adım Balki. Larry'nin kuzeniyim.
Mi nombre es Balki. soy primo de Larry.
Bana tam "Balki, sakın bunu yapma" diyecekken, onu bana vermesini söyledim.
Y decà a a mà , "Balki, no lo hacen." Y l dijo, "me dieras." Este lo que hacemos.
- Balki, Susan'la tanış.
- Balki, conoce a Susan.
Balki'nin haberi yok ama, bu küçük bebeği o eski büyük radyonun içine yerleştirip, doğru zamanda düğmeye basarak, dans ateşini başlatacağım.
Mira, Balki no saberlo......pero I voy a meter este pequeà ± o bebà © en ese gran vieja radio......y en el momento adecuado, Haga clic en, fiebre de baile.
Balki.
Balki.
Balki onu onardı.
Balki arreglarlo.
- Balki, Balki...
Balki - Balki- -
Sağol, ama vaktini boşa harcıyorsun, Balki.
Gracias, pero està ¡ s perdiendo el tiempo, Balki.
Balki, işimizi geri aldık.
Bueno, Balki, nos consiguieron nuestro trabajo hacia atrà ¡ s.
Balki, asgari ücretin ne olduğu hakkında bir fikrin var mı?
Balki, tienes alguna idea  ¿ Cuà ¡ nto es?
Hayır. Balki de nakit değil.
No en efectivo, quizás.
Balki.
Tal vez.
Balki bir başka zaman. Kahveleri oturma odasında içelim mi?
Quizás otro día tomamos el café en el salón.
Balki... Onu tanıyorsundur.
Tal vez... ¿ Conocías al sujeto?
Bilmiyorum. Büyük sandıklar... Yük... insani kargo ve... balki başka bir şey... maddesel... petrol malzemesi... ve başka kargolar.
No sé, grandes cajas... de carga... de carga humanitaria y... quizá otro... material... el material petrolífero... y otras cargas.
Balki'min Larry'si.
El Larry de mi Balki.
Balki fikirlerini sadece kendine saklarsın.
Tal vez deberías guardarte tus ideas para ti misma.
Balki matematikten "A" aldığını da farketmez.
Tal vez no se dé cuenta cuando obtengas una A en Cálculo.
Balki sana karım için endişe etiğimi göstermek istemiyorum.
Quizás no me guste la preocupación que muestras por mi esposa.
Balki sizi bu yoldan götürebilirim.
Tal vez pueda llevarlos en esa dirección.
Balki o da okyanus kıyısında yirmisindeki oğluna.. .. doğum gününü anlatmak için bekliyor.
Quizá esté esperando a que su hijo cumpla 20 años para contarle su cumpleaños a orillas del océano.
O cennetin Balki Bartokomous'u!
¡ Es el Balki Bartokomous del Cielo!
Hey, Balki.
Hey, Balki.
Ne Napolyon, ne de Hitler, ne de Perfect Strangers'ın yayınlanmamış 9 sezonundaki Balki.
Ni Napoleón, ni Hitler, ni siquiera Balki en la 9 temporada de "Perfect Strangers", que no se emitió.
Belki, kuzen Larry, Jennifer, Mary Anne... hepsi 14'ünde puf oldu.
Balki, el primo Larry, Jennifer, Mary Anne... Todo el reparto se esfumó el 14.
Balki, yatağın o tarafında yatman beni bağlamaz.
Balki, no me importa dormir en ese lado de la cama.
O Larry oluyor, ben de Balki mi olacağım yani?
Así que él será Larry, ¿ y quieres que yo sea Balki?
- Hintli Balki mi oluyorum?
¿ El Balki indio?
Balki.
- Balki.
Balki, evet.
Balki, eso.
Balki ve karılarını oynayan iki aktris ayın 14'ün de ayrıIdılar.
- Sí, Balki y dos actrices se fueron.