Banco Çeviri İspanyolca
17,871 parallel translation
Childress'daki bankaya bulaşmayacalar.
No robarán el Banco de Childress, es un pueblo bastante grande.
Oldukça büyük bir kasaba. Vernon'daki şube Midlans'a ait değildi ve orayı soydular.
El Banco de Vernon no es de Midlands, y lo robaron.
Daha büyük banka daha fazla para demektir.
Un Banco más grande... más dinero.
Şu gizli taşıma izinleri, banka soygunu yapmayı zorlaştırıyor, öyle değil mi?
Esos permisos de portación de armas complican un asalto a un Banco, ¿ no?
Ondan önce, Big Sprind'de 7 yıl boyunca banka soygunları üzerine görev yaptı.
Antes pasó siete años en Big Spring por robo a Banco.
Ayda 50 bin dolar kazanan birisinin aile güvencesinin olduğu bankadan 40 bin dolar çaldığını ve bunun için hakimden emir yetkisi almaya çalışıyorsun.
Intenta convencer al juez de emitir una orden contra alguien que ganará $ 50.000 al mes por robar $ 40.000 de un Banco que maneja el fideicomiso de la familia.
Bankanın güvenceyi doğru yerde tutmaktan başka bir şeyi önemsediğini sanmıyorum.
No creo que al Banco le importe otra cosa... más que mantener el fideicomiso donde está.
- Bankada.
- En el banco.
Bir gün oynat, ertesi gün saha kenarına al.
Un día juega, al otro se sienta en el banco.
Saha kenarında oturan bir beyaz varsa emin ol iyi bir oyuncu değildir.
Si hay un chico blanco sentado en el banco, puedes estar seguro de que no sabe jugar.
Bankaya yatır.
Deposítalos en el banco.
Bir dahaki sefere buraya gelip benden bir şey istemeye niyetlendiğinde bankadan alırsın.
La próxima vez que quieras venir a pedirme, ve al banco y retíralo.
Bankacını tanıyorum.
Sé cuál es tu banco.
Lucille'in o dolabı istediği kadar lazım değil Mellon'a para.
Lucille necesita el refrigerador, el banco puede esperar.
- Evet. - Ben, Theodore Lindon, US Southern Bank and Trust'tan, hatırladınız mı?
Soy Theodore Lindon... del Banco y Financiamientos del Sur.
Bankanın bundan uzak durmasını tercih ederim, tamam mı?
Prefiero no meter al banco en esto.
Seni Bank of America'nın arkasında bırakmalıyım.
¡ El Pequeño Elvis SACUDE la PRISIÓN! Debería de liberarte detrás del Banco de América.
Şey, aslında henüz bankanın.
Bueno, en realidad es del banco.
Son sınıfları yedeğe çekip, yeni çocukları oynatıyorsunuz.
Pone en el banco a los mayores, juega con los novatos.
Bu da bankasının ismi.
Este es el nombre de su banco.
Fırın, banka, işletme.
Una panadería, un banco, un negocio.
Ve anladığıma göre kısa sürede gelebilirsin. Bu yüzden bankaya gittim ve sana biraz para kazandım.
Y me di cuenta que aparecerías pronto entonces fui al banco y te conseguí un poco de efectivo.
Bir kere adını bir banka binasına yazdırırsan para içinde yüzersin.
Si un hombre está en el nombre de un banco es muy acaudalado.
Sevgilim Charlie'nin bankası,.. ... gazetenizi satın aldığını tahmin ettiğim şirketle ortak işler yapıyor.
El banco de mi novio Charlie, tiene algún tipo de negocio con la compañía que supongo que compró su periódico.
- Bu bankada paran mı var?
¿ Guardas dinero en este banco? No.
Kovulduktan sonra zimmetine para geçirmekten sana uzun ve yorucu bir dava açarız ki bu da bankanın elindeki ipotekli eve haciz koymasına sebep olur.
El despido vendría con cargos de malversación y una larga y prolongada demanda lo cual obligaría al banco a ejecutar la hipoteca de esa linda casa tuya.
Las Vegas'daki sahneden Paris'teki bankayı soydular.
Robaron un banco en París desde un escenario en Las Vegas.
- Bankaya gitmeye çalışıyorum.
Quiero llegar al banco.
Bay Kowalski, teminat olarak bankaya ne önermeyi düşünüyorsunuz?
Sr. Kowalski. ¿ Qué le ofrece al banco como garantía?
Banka parasını boşa harcamamalı Bay Kowalski.
El banco necesita protegerse, Sr. Kowalski.
Çantasında kaçık bir yaratık taşıyor içinden kaçıp bir bankayı birbirine kattı efendim.
Tiene una criatura en la maleta... que escapó y provocó caos en un banco.
Bankaya hiç gitmedim.
Estoy cansado, jamás llegué al banco.
Keşke banka da öyle düşünse.
Ojalá el banco opinara lo mismo.
Banka hesaplarını büyük bir askeri şirkete kadar sürdük.
Rastreamos las cuentas de banco hasta un contratista militar...
Bankayı arayacağımı ve hemen paralarını alabileceklerini söyle.
Dígales que llamaré al banco para que les paguen tout de suite.
Hat 2'de bankadan Judith sizi bekliyor, efendim.
Tengo a Judith del banco en la línea dos ahora mismo, señor.
Bay Moon, ikinci hatta yine bankadan Judith var.
Sr. Moon, tengo a Judith, del banco, esperando en la línea dos otra vez.
Bankadan Judith geldi.
Tengo a Judith, del banco. ¿ Qué?
Ben banka çalışanıyım, hayır kurumu değil.
Trabajo para un banco, no para una beneficencia.
Yeni Para : 100.00 Dolar
BANCO DE BOROUGHS NUEVO DEPÓSITO : $ 100.00
Önemli Uyarı
BANCO DE BOROUGHS ALERTA URGENTE
Bir gündüz vakti Alpin Savings Bank'ta silahlı soygun. Eyalet polisi kimliği belirsiz bir adamı ve onun genç suç ortağını arıyor.
Un robo a pleno día en el banco Alpine tiene a la policía estatal buscando a un hombre no identificado y a su cómplice adolescente.
Başka banka bulsan iyi edersin.
Mejor te vas a otro banco.
Bankayı batıran sikikler beni kapı dışarı ediyorlar.
Esos hijos de puta que han arruinado el banco me dejan en la calle.
Endişelenme. Bankadayım, içeri bazı adamlar geldi ve dışarı çıkmamıza izin vermiyorlar.
No te preocupes, es que estoy en el banco y ha entrado una gente y no nos dejan salir de momento, pero no quiero...
Polisin gelmesiyle şaşkınlığa uğrayan banka soyguncuları müşterileri bankanın içinde topladılar ve müşterilerle çalışanlara ailelerini aramaları için izin verdiler.
Los atracadores, sorprendidos por la Policía, decidieron hacerse fuertes en el interior del banco y dejaron que los clientes y empleados llamaran a sus casas.
- Hayır, henüz bir şey görmedim.
Lo del banco. - No, no he visto nada.
- Gonzalo'nun kiralık kasası vardı orada.
Gonzalo tenía una caja de seguridad en ese banco.
Soriano'nun, soyguna uğrayan bankada bir kasası varmış.
Soriano tenía una caja en Valencia, en el banco del atraco.
Çok iyi.
ESTÁN ROBANDO EL BANCO VENGAN RÁPIDO Muy bien.
- Bankanın oradan mı?
- ¿ El Banco?