English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Barselona

Barselona Çeviri İspanyolca

355 parallel translation
Baylar neden Madrid'e ya da Barselona'ya gitmiyorsunuz? Bu tür şeylerle başa çıkmak için uygun polisleri var.
¿ Por qué no van a Madrid o Barcelona... donde la Policía puede lidiar con estas cosas?
Aralık ayının 25'inde, Barselona sahilleri civarında bir uçak gözlendi.
El 25 de Diciembre, un avión fue avistado en las costas de Barcelona.
16 nolu Barselona-Madrit uçuşu için son çağrı.
Les comunicamos la salida del vuelo 16 hacia Barcelona y Madrid.
Hayata geri dönmeme yardım etti Paris'te, Barselona'da, Roma'da.
Me ayudó a volver a la vida en París, Barcelona, Roma.
Çocuklar ona Barselona Kasabı diyor.
Le llaman el Carnicero de Barcelona.
Barselona Kasabı mı?
¿ El Carnicero de Barcelona?
Barselona'da, halamla birlikte yaşıyorum.
En Barcelona, con una tía.
Belki bir ara tekrar buluşmalıyız mesela, Barselona'da.
Quizá nos volvamos a encontrar en Barcelona.
Madrid - Barselona maçı!
¡ El Madrid-Barcelona!
Evet, annem Barselona'dan gelmiş.
- Barcelona, sí. - Efectivamente mi mamá....
Barselona!
- ¡ Barcelona!
Barselona Hava treni.
¡ El ferrocarril aéreo de Barcelona!
Şansımı Barselona'da denemeye karar verdim.
Y un día se me metió en el melón y me vine a Barcelona, a probar suerte.
Biz de işsiz, belgesiz kalkıp Barselona'ya geldik.
Y así nos presentamos en Barcelona : sin documentos ni trabajo ni nada.
Barselona'daydı.
Fue en Barcelona.
Pazar günü Barselona'da, Perşembe'ye Palma'dayız.
El domingo estaremos en Barcelona, el jueves en Palma.
Barselona'daki Avrupa Kupası'na dönüyoruz.
Ahora, la Copa de Europa de Barcelona.
Barselona'dan geldi.
Es de Barcelona. En España.
Çok üzgünüm, Barselona'dan geldi de. Lütfen bağışlayınız.
Lo siento, es de Barcelona.
Sabah New York bağlantılı bir Barselona uçağı var.
Hay un vuelo a Barcelona por la mañana con un enlace a Nueva York.
Bir sonraki buluşmamız da... Barselona'da.
Y nuestro próximo encuentro será en en Barcelona.
5 Eylül Çarşamba 1973 BARSELONA
Miércoles 5 de septiembre de 1973 Barcelona
Hayır, Barselona'ya gidiyorum.
No, iré a Barcelona.
Bu sabah Barselona'ya gitmiş.
Partió esta mañana hacia Barcelona.
Barselona'dayım.
Bueno, estoy en Barcelona.
Barselona'dan gidiyorum ama otelden eşyalarımı almam lazım.
Me iré de Barcelona, pero debo sacar mis cosas del hotel.
- Ama Barselona'daydı.
- Estaba en Barcelona.
O, Barselona'da yaşayan Maria, ve Jacinto. Onu hatırlamıyor musun? Köyde görmüştük.
¿ Te acuerdas de él, cuando fuimos al pueblo el año pasado con tu madre, que en paz descanse?
Barselona'dan geldi de.
Es de Barcelona.
Yok birşey Bayan Richards. Barselona'lıdır da.
No se preocupe, es de Barcelona.
Müdür Barselona'lı mı? Yok, yok.
- ¿ El encargado es de Barcelona?
Paella'yı annemin yaptığı gibi... Umurumda değil. Anamın tarifi Barselona'da meşhurdur.
"Receta de mi mamá muy famosa en Barcelona".
Barselona'da çok meşhur...
"Famosa en Barcelona".
Sorun yok. Barselona'lıdır da.
Es de Barcelona.
Barselona'dan buraya yolluğunu ödemek zorunda kaldım... ama eleman bulamıyoruz işte.
Vivo con él. Tuve que pagarle el billete desde Barcelona.
İstedi diye Barselona sokaklarını yürüdüm.
Incluso hice las calles por él. ¡ En Barcelona!
Barselona'dayken Picasso dokuz ya da on yaşındaydı.
En Barcelona tenía diez años.
Ve Barselona'ya da gidemezsin.
Y no puedes ir a Barcelona.
Barselona'nın yakınlarına bile gidemeyiz.
Así que ni siquiera nos acercaremos a Barcelona.
Barselona... - Benim Büyükdedemler Macaristan'dan veya Budapeşte'den.
Barcelona... - sí, mis abuelos eran de Hungría o Budapest o algo así.
En Barcelona! " ( Barselona'dayız )
. ¡ En Barcelona! ".
- Madrid mi, Barselona mı?
- ¿ Madrid o Barcelona?
Bu Barselona'da en sevdiğim caddelerden biri. Paseo de Gracia.
Ésta es mi avenida favorita en Barcelona.
Barselona'nın Michigan Caddesi denilebilir.
Paseo de Gracia. Es más o menos la avenida Michigan de Barcelona.
Diğer kasaba ve şehirlerde nasıl olduğunu biliyorum ama burada Barselona'da her şey kenara itildi.
No sé cómo era en otras ciudades y pueblos... pero aquí en Barcelona todo quedó de lado.
Barselona'ya geldiğimden bu yana Tanrı'yı mı buldum yoksa dini bir süreçten mi geçiyorum bilmiyorum.
No sé si encontré a Dios al venir a Barcelona... o si tan sólo pasaba por una fase religiosa.
Barselona'daki yalnızlığıma, IHSMOCO, yani Illinois Yüksek Hızlı Motor Şirketi'ndeki işim sayesinde dayanabiliyorum.
Lo que hizo mi aislamiento llevadero fue trabajar con Ihsmoco... el dueño de High Speed Motor Corporation.
İspanyoldur. Barselona'lı.
Es español, de Barcelona.
Barselona'lıyım ben.
No oiré más.
Barselona.
Barcelona.
Burada kal, saat üçte Barselona'ya uçuyorum.
Mi avión para Barcelona sale a las 3.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]