English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Bataklık

Bataklık Çeviri İspanyolca

1,298 parallel translation
Şimdi, size soruyorum ey aklı başında dinleyici neden biz bu bataklık Quimby'e mahkum kaldık?
Se preguntarán, razonables oyentes : ¿ por qué estamos condenados al fango de Quimby?
Bildiğin gibi, şurada bir bataklık var.
Y, además, por ahí hay un pantano.
- Bataklık gazı mı?
- ¿ Fuegos fatuos?
Bir düzine tanık, ki aralarında bir grup polis aracı da var,.... nasıl olur da bataklık gazı konusunda yanılırlar?
¿ Cómo explicas que doce testigos, incluida una patrulla de la policía, se pongan histéricos por culpa de los fuegos fatuos?
Neler oluyor, bataklık çocuğu?
¿ Qué sucede, chico?
Bataklık ve çöl Dağ ve nehir yatağı dünya yanacak ama biz titreyeceğiz
La tierra arderá y nosotros temblaremos
Vahşi bataklık gülüm için bir hediye.
Para mi animalito salvaje del pantano.
Teşekkür ederim, ama ben sizin İrlandalı bataklık ahmaklarından biri değilim.
Gracias, pero no soy uno de tus campesinos irlandeses de mierda.
Thompton'ın "Bataklık Ekosistem" i alabilir miyim.
Busco Ecosistema del Pantano, de Thompson.
- Bayım,... ateş topları, bataklık gazlarıyla ilgili öykülerden farksızdır.
- Señor, eso no son más que cuentos chinos sobre el gas de los pantanos.
Kızım bataklıkta kaz yumurtaları bulmuş.
No les creo. Mi hija encontró unos huevos de ganso entre los escombros.
Batıya göç sırasında Florida'daki bataklık alana gitmeye zorlandılar.
Los empujaron a los Everglades, en Florida, en la época de los pioneros.
Bataklık ve hastalıklarla kaplı bir bölge.
Tierra de marismas y de miseria.
Kendisine bataklık ve hummadan başka ne sunabilirim ki?
¿ Qué puedo ofrecer? ¿ Mi lucha contra la fiebre de las marismas?
Lanet olası bataklık!
Bastaría con desecar las marismas.
Araziyi kurutmada yardım ediyor. Bataklık mıydı neydi?
Ella le ayuda a desecar las Landas... digo...
Burası bataklık.
Esto son sólo los gérmenes.
Toprak alaşımı bataklık bir alandan gelmiş görünüyor.
El compuesto del suelo indica una ciénaga.
Bajorya dilinde ki hariç Sean "bataklık" anlamına geliyor.
Si, el único problema es que en bajorano significa ciénaga.
Arıtılmamış atık suları civardaki bataklık arazisine döken bir şirkete dava açıyoruz da.
Estamos demandando a una fábrica que ha estado arrojando residuos a un pantano local.
Ama banyo bir bataklık.
Se acabó. Pero el baño es un pantano.
- Üzerinde olduğum şey bataklık kumu. - Neden?
- Estoy en arenas movedizas. - ¿ Por qué?
Öncelikle Elvis taşlarımı ve bataklık tılsımımı alıp karıştıracağım.
Primero voy a tener que hacer mi cábala de Elvis para apilar rocas de pantano.
Krallık Hastahanesi bir zamanlar kumaşların çamaşır suyuyla yıkandığı bu tarihi bataklık arazinin üzerine kurulmuş.
El Hospital Reino descansa sobre tierras pantanosas, cuyas aguas habían servido para lavar ropa.
"Alaca karanlık, fundaları hafifçe yalarken okul arkadaşlarıyla bataklık ve çalılıklarda dolaşıyordu."
"Retozando con sus compañeros de escuela en los pantanos y bosquecillos cuando el atardecer bañaba los setos como una llamarada."
- "Okul arkadaşlarıyla bataklık..."
- " Retozando con mis compañeros
Okul arkadaşlarımla bataklık ve çalılıklarda dolaşır.
Retozando con compañeros de escuela entre pantanos y bosques...
Bataklık ve çalılıklarda dolaşır...
Solíamos retozar entre los pantanos y bosques...
Yaşlı... bataklık.
La... pantanosa.
Bu bir bataklık değil.
No es un pantano.
Atışını yap bataklık çocuğu!
¡ Tira de una vez, chico del pantano!
Gayet iyisin seni bataklık sıçanı!
¡ Estás bien, vieja rata de pantano!
Tek kelime etme bataklık sıçanı!
¡ No quiero oír ni una palabra, rata de pantano!
Hey buranın sahibi olduğumu sakın aklından çıkartma, iyi kalpli bataklık gülü.
No olvides lo fácil que es reemplazarte, pequeño lord.
Aklını mı kaçırdın, yoksa bataklık gazından mı zehirlendin?
¿ Eres retrasada mental o te descerebraron los gases de la ciénaga?
Bataklık çiçeği, tıpkı annem gibi.
Basura de la ciénaga, como mi mamá.
Adam bir bataklık faresi.
Este tipo es una rata.
- Bataklık.
El pantano.
Uzaktan bakınca, burası soğuk, nemli bir bataklık gibidir. Ama içine girdin mi, onun diğerlerinin çok ötesinde bir iç güzelliği olduğunu görürsün.
Desde afuera este lugar parece un apestoso pantano pero una vez que entras puedes apreciar la belleza interior mas sorpendente que cualquier otro lugar.
Kaleler, bataklıklar, mezarlıklar gibi yerler vampirler için bir sığınak vazifesi görmüşlerdir. Ama ne yazık ki burada bunlardan hiçbiri yok.
Se piensa que los cementerios son el refugio de los vampiros, como los castillos, catacumbas y ciénagas, pero aquí no los tienen.
Kutup kıyılarında, küçük yağmurkuşları, batı kum çulluğu bataklıkta kaynayan küçük soluncanları hasat ediyor.
En las costas del ártico, pequeñas Aves zancudas, zapapicos occidentales, Están recogiendo una cosecha rica de gusanos pequeños Que están saliendo del fango.
Burada eskiden toprak yollar ve bataklık otları vardı.
Este lugar antes era caminos de tierra y hierba.
Bataklık.
Un pantano.
Fabrikadaki atık madde kaçağı göldeki fosfatları artırdı ve öyle kalın bir yosun tabakası oluştu ki bataklık kokusu bütün havayı sardı kibar köşklere kadar sızdı.
Un derrame en la planta incrementó los fosfatos en el lago y produjo una capa de algas tan densa que su olor llenó el aire e infiltró las mansiones elegantes.
"Gölgelerin bataklık kumu."
"Arenas movedizas en las sombras".
Bu bataklık kumuyla başa çıkmakta sorun yaşıyorsun.
Tienes que luchar con esas arenas movedizas.
Burası bataklık!
¡ Está lleno de lodo!
Babam Avcı Kedibalığını Kızılderili Bataklığında gördüğünü söylüyor.
Papá dice que vieron a Catfish Hunter en el lago Indian Slough.
Sven, Avcı Kedibalığını Kızılderili Bataklığı'nda görmüş.
Sven vio a Catfish Hunter en el islote Indio.
Bu hafta en iyi İrlandalı rehberlerimizden biri ile, Kildare'deki - Oughterard Bataklığı'nda balık avlıyor.
Esta semana está de pesca en Kildare con un guía irlandés nuestro.
Bu üzüntü bataklığında yüzemem. Ve artık annem hakkında kendimi kandırmamalıyım.
No puedo escudarme en el dolor durante toda la vida y... y seguir mintiéndome sobre quién era realmente mi madre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]