Bayim Çeviri İspanyolca
192 parallel translation
Kusura bakmayin bayim, burada firtina esiyor...
Perdone, señor, pero está soplando un huracán.
Bayim, umarim istediginiz bilgi buydu.
Espero, señor, que eso haya sido toda la información que necesita.
- Ne dediniz bayim?
- ¿ Qué decía, señor?
Bayim, herhalde bu sorunuzu cevaplamiºtir.
Confío, señor, en que eso haya contestado a su pregunta.
- Size bir özür borçluyum bayim.
- Le debo una disculpa, señor.
Evet bayim, kusun yerini ögrenmem tam 17 yilimi aldi, ama ögrendim.
Bueno, señor, me costó 17 años localizar ese pájaro, pero lo conseguí.
Ve simdi bayim... fiyati konusmaya baslamadan önce, tam olarak ne zaman... kusu bana iletebilir veya iletmek istersiniz?
Y ahora, señor, antes de empezar a hablar de precios, ¿ cuánto tardará... o está dispuesto a tardar en traerme el halcón?
Merak etmeyin bayim.
No tiene por qué, señor.
Bilemem bayim.
No sabría decirle, señor.
Iste burada bayim...
Bueno, señor, en cuanto a eso...
Evet bayim, öyleydi.
Sí, señor, así es.
Fakat bayim, anlamiyor musunuz, bunu kabul etmeyi... sadece bir an düsünsem bile... Çok saçma.
Mi querido amigo, ¿ no ve que si por un momento... hubiera pensado hacer algo semejante?
Planiniz hiç akla yatkin degil bayim.
Su plan no es del todo satisfactorio, señor.
Öldürmek ve tehditten baska ikna yollari da vardir bayim.
Hay otras formas de persuasión, aparte de matar y amenazar con matar.
Denedik bayim.
Claro que sí, señor.
Planimizda size yer yoktu bayim.
Usted no cabe en nuestro plan, señor.
Evet bayim, ben aldim.
Sí, señor, eso he hecho.
IKisacasi bayim, 10.000 dolarimi istemek durumundayim.
En resumen, debo pedirle mis 10.000 dólares.
Ben sigir çobaniyim bayim.
Soy ganadero, señor.
Yardim lazim mi bayim?
¿ Necesita ayuda, señor?
Içeride ortam biraz gergin bayim.
Dentro la cosa está que arde, señor.
- Burayi kim yönetiyor bayim?
- ¿ Quién lleva este lugar, señor?
- Bizi tuzaga mi düºürmek istiyorsun bayim?
- ¿ Está intentando atraparnos, señor?
- Evet bayim.
- Si, senor.
- Lütfen bayim.
- Por favor, señor.
HAYDİ GİDİN BAYIM.
Encontraré otro profesor.
EĞER ARANMIYORSANIZ BAYIM, İSTENMİYORSUNUZ.
SE NÃO É PROCURADO NÃO O QUEREMOS AQUI
"Bayim, gelmek için yanlis bir yer seçtiniz!"
- ¡ Oh! Ha elegido el lugar erróneo para tomar algo, señor.
"Tura gelirse sizi öldürecegim bayim ; yazi gelirse onun için bir sarki çalabilirsiniz."
- Si sale cara, yo le mato señor, y cruz le toca una pieza.
Bayim, üzgünüm ama bir hata yaptiniz.
Señor, me temo que se ha equivocado.
Rahatsiz ediyorsunuz bayim.
Nos está molestando, señor.
Bayim, Ayatollah Çağrınıza cevap verdi.
Sr, el ayatollah devolvió su llamada
"'Bayim'dedi bana... "
Me dijo :'Señor...
- biraktiginiz icin sagolun, bayim.
- Gracias por el aventón, señor.
- Bayim, bunu gordunuz mu?
- ¿ Viste esto?
Hey, bayim, buraya gelmenize sevindim.
Señor, me agrada que viniera.
dinle, bayim, burada birileri yaralanmis durumda, ve senin yardimina ihtiyacimiz var.
Escuche, señor, Hay gente herida allá abajo, y necesito su ayuda.
Bayïm, sana inanmïyorum.
No te creo, caballero.
Kaptan Davies geminiz bayïm.
Capitán Davies su barco, señor.
Kaptan Davies, geminiz bayïm.
Capitán Davies, su barco.
- Beni istemissiniz Bay Carrington? - Evet bayïm.
- ¿ Quería verme, Sr. Carrington?
Isminiz bayïm?
¿ Su nombre?
- Evet bayïm, pekala iste burada.
- Sí, señor.
- Bir çocuk yok karsïnïzda bayïm.
- No está tratando con un niño.
Satïldï. Isminiz bayïm?
Vendido. ¿ Su nombre?
Kaçak bir köleyi öldürmek çok kolay bayïm.
Matar a un esclavo fugado es fácil, señor.
Hosça kalïn bayïm.
Adiós, señor.
- lyi laftï bayïm.
- Bien dicho, señor.
Bu bana uyar bayïm.
Me parece bien, señor.
Bayim!
Una tarjeta, señor.
Ben bir heykeltrasim, bayim!
¡ Lo único que hacen es dormir!