Bağışla Çeviri İspanyolca
3,041 parallel translation
Bağışla beni.
Perdóname.
Beni bağışla, kapa çeneni!
Con todo respeto, ¡ cállate la boca!
- Bağışla Hetty ama geri tepmesi biraz...
Lo siento por preguntar Hetty, Pero, um... ¿ No debería el retroceso ser demasiado...
Um, bizi bağışla.
D - discúlpenos.
Canımı bağışla. Lütfen?
Perdóname la vida.
Canımı bağışla.
Perdóname la vida.
"Canımı bağışla."
'Perdóname la vida.'
Canımı bağışla.
Perdóname.
Bizi affet, bizi bağışla ve bize acı.
Y perdónanos y ten piedad de nosotros.
Bize karşı suç işleyenleri bağışladığımız gibi sen de suçlarımızı bağışla... Ayartılmamıza izin verme ve kötü olandan bizi kurtar. Amin.
Perdona nuestras ofensas nos ofenden Y no nos dejes caer en tentación y líbranos del mal.
Lütfen beni bağışla.
Perdóname.
Beni bağışla ama taziyelerimi ve dostluğumu ifade etmeye gelmiştim. Daha fazlası değil.
Perdóneme pero vine a expresar mi pésame y amistad, nada más.
Davetsiz geldiğim için beni bağışla, Ethan.
- Lamento venir aquí sin ser invitado, Ethan.
- Açık sözlülüğümü bağışla ama şirketinizin 6 ay sonra burada olup olamayacağından emin değilim.
- Lamento ser tan franco pero no sé si tu compañía estará aquí en seis meses.
Tanrım bana huzur ver değiştiremeyeceğim şeyler için bağışla değiştirebileceklerimi yapmamda cesaretlendir ve ikisi arasındaki farkı görmemde yardımcı ol. Huzura giden bu yolda fani olan bu dünyaya,..
Señor, concédeme la serenidad para aceptar las cosas que no puedo cambiar, el valor para cambiar las cosas que puedo cambiar y la sabiduría para reconocer la diferencia, viviendo un día a la vez, disfrutando un momento a la vez,
Tanrım, bana huzur ver,... değiştiremeyeceğim şeyler için bağışla,... değiştirebileceklerimi yapmamda cesaretlendir,... ve ikisi arasındaki farkı görmemde yardımcı ol. Huzura giden bu yolda fani olan bu dünyaya,..
Señor, concédeme la serenidad para aceptar las cosas que no puedo cambiar, el valor para cambiar las cosas que puedo cambiar, y la sabiduría para reconocer la diferencia, viviendo un día a la vez, disfrutando un momento a la vez,
Özür dilerim, lütfen beni bağışla.
Me disculpo, por favor perdoname.
Onu bağışla.
Perdónale.
Seni gözümün önünden ayırmakta tereddüt ediyorsam beni bağışla.
Perdona si me muestro reticente a perderte de vista.
Eva, Chuck'ın hediyesi hakkında bir şeyler okudum. Kabalığımı bağışla, ama hep Baignoire marka bir saat istemiştim. Onu görebilir miyim?
Eva, me enteré del regalo de Chuck y discúlpame si soy vulgar pero siempre quise un reloj Baignoire. ¿ Puedo verlo?
- Bağışla bizi, baba!
Perdónanos, Padre. ¡ Perdón!
Bağışla beni.
Perdónadme.
İnan ya da inanma bunları çoğu bağışla.
Lo crea o no, la mayoría de esto se basa en donaciones.
Tanrım onu kutsa ve bağışla.
Que el señor la bediga y la conserve.
Lütfen beni bağışla.
Por favor, perdóname.
Aşkım benim. Bu nahoş gece için beni bağışla.
Mi querida amiga, perdóname esta noche desagradable que tendrás que pasar.
Beni bağışla.
Perdóname.
Acelemi bağışla.
Perdona el apuro.
- Bağışla beni.
- Disculpa.
Bağışla beni. Hala kendimi tanıtmadım.
Ah, he olvidado presentarme.
Beni bağışla lütfen.
Tendrá que perdonarme.
Bağışla beni, ama çok yalnız hissediyorum.
Perdóneme, pero me siento tan sola.
- Bağışla beni kardeşim.
Perdóname, hermano.
... beni bağışla ama, kim olduğunu sorabilir miyim?
y discúlpame, pero ¿ puedo preguntarte quién eres? "
Bağışla Sasuke.
Sasuke.
Bağışla Sasuke. Belki başka bir sefer...
Sasuke...
O yüzden bir caniyi durduran bir adamı listenin en sonuna koyduğum için bağışla beni.
Así que perdonen si muevo al tipo que saco fuera al delincuente a la parte final de la pila.
Derek beni bağışla ama... başka gidecek yerim yok.
Derek me perdonó pero... No tengo otro sitio donde ir.
- Rahatsız ettim, bağışla.
- "Hola, Birgitte. Siento molestar."
Çağırdığımız için bağışla.
Siento que te llamaramos.
Lütfen onu bağışla.
Por favor déjelo.
Bizi bağışla.
Sí.
Lütfen beni bağışla...
Por favor, perdóname..
Stratejik harekâtların kurallarına aşina değilsem bağışla.
Me disculpo si no... No conozco bien las "operaciones estratégicas".
Veren de sensin! Onu bırak Hayatını bağışla!
Tú que das, deja que... viva él.
Onu bırak Hayatını bağışla!
deja que... viva él.
Bağışla beni. "
Perdóname.
Sorduğum için bağışla ama...
Perdón que pregunté.
Benim gitmem gerek, bağışla.
Debo irme, disculpa. - Cuídate.
Bağışla beni, baba.
Perdóname, papá.
Bağışla...
Lo siento...