Beatles Çeviri İspanyolca
879 parallel translation
Beatles'ı kulak tıkamadan dinlemek gibi.
Sería igual que escuchar a los Beatles sin taparte los oídos.
Sanırım sen Beatles'ı da duymamışsındır.
No habrá escuchado a Los Beatles tampoco.
Hatırlarsanız bu sahneye, Richard Burton, Audrey Hepburn, the Beatles, Martin ve Lewis ilk defa çıkmıştı.
Como recordarán, en este escenario, Richard Burton Audrey Hepburn, los Beatles Martin y Lewis, todos hicieron su debut.
- Muhteşem Beatles!
Es la fabulosa... Beatles!
- Favori Beatles şarkımı ezdin!
Ahora que has aplastado Beatles mi favorita!
Ama Vicki, Beatles'ı biliyor olmanı hiç düşünmezdim.
Sin embargo, Vicki, no tenía idea de que sabía que Acerca de los Beatles?
Demek ünlü Beatles bu ha?
¿ Son Uds. los famosos Beatles? ¿ Esto es el famoso Scotland Yard?
( Hollers ) Beatles!
¡ ¡ ¡ Beatles! ... hola...
The Beatles, France Gall, Bob Dylan -
- Están los Beatles y F. Gall. - Sí.
Peki en sevdiğiniz müzisyenler kimlerdir? The Beatles, ayrıca klasik müzikten, Bach.
- ¿ Sus cantantes favoritos?
- Sende hiç Beatles plağı var mı?
- ¿ Tiene algun disco de los Beatles?
Sir Laurence'ın filmlerini izliyor, Beatles'ın plaklarını dinliyorlar bütün İngiliz erkeklerinin de onlar kadar çekici olduklarını düşünüyorlar.
Ven las películas de sir Laurence, ponen los discos de los Beatles... y creen que todos los ingleses son tan encantadores como ellos.
Beatles'ın şarkısı nasıldı?
¿ Cómo cantaban los Beatles?
Beatles'a bakın. Büyük bir toplumsal devrim başlattı.
Los Beatles iniciaron una gran revolución social.
Beatles'ın barı.
Los Beatles.
Dario Moreno'da, The Beatles'ta, The Rolling Stones'ta duyabilirsiniz.
Se oye a Mozart. Dario Moreno, los Beatles, los Rolling o cualquier otro,
Şu Beatles'ın şarkılarını bilirsiniz.
De los Beatles.
Beatles'ı mı?
¿ Los Beatles?
Beatles da var.
Y los Beatles.
Zavallı Beatles da aynı durumdaydı. Çünkü binlerce insan onları neredeyse ezecekti. Aletlerini koparıp eve götürmek... ayakkabılarını çalmak istiyorlardı.
Los Beatles que estaban aislados porque millares los habrían aplastados rasgándoles los penes y robándoles los zapatos.
Bence Rock müziğin yapısını... Beatles'tan çok daha fazla etkilemiştir.
En muchos sentidos cambió el sonido del rock más fuertemente que los Beatles.
Beatles'ı Hamburg'a getireceğim.
Voy a traer a The Beatles de nuevo a Hamburgo.
Beatles'ı asla Hamburg'a getiremeyecek.
Nunca traerá de vuelta a Hamburgo a The Beatles.
"Neden yolda yapmıyoruz?"
¡ Al rock de los Beatles!
The Beatles'mi?
¿ Los Beatles?
Shakespeare'i, Talmud'u Einstein'ı ve Beatles'ı düşünüp direndim.
Estuve recitando Shakespeare, el Talmud... Einstein, lo que sea, hasta los Beatles.
Beni Beatles mi sandınız?
Me tomas por una de los Beatles?
Neden bir CD alıp 13 $ vermiyorsun? Öncelikle, ben bir Beatles manyağıyım.
Tiene razón. ¿ Sorqué no compraste un CD por $ 13?
Ve ayrıca, bunların sesi çok daha güzel.
Srimero, soy fanático de los Beatles.
Sen söyle - "Beyaz Albüm"? Neydi o?
Explícame entonces lo del "Álbum Blanco" de los Beatles.
Önce Liverpool'dan dört genci tanıtmak istiyorum, The Beatles.
Antes me gustaría presentarles a cuatro muchachos de Liverpool : los Beatles.
Ancak The Beatles'dan önce...
Pero antes de los Beatles...
Sizde The Beatles'ın "White" albümü var mı?
¿ Tiene el álbum "White" de Los Bestles?
Dizlerime kadar pirinç tarlasında çalışmayan bir silahla, Charlie'ye karşı giderken..... sizler gibi tembellik edip parti yapıp, saç bantlarını takıp uyuşturucu içip, lanet olası Beatle albümlerini dinlemiyorduk!
¡ Estaba hasta las rodillas en arrozales... con armas que no funcionaban, luchando contra el enemigo... mientras maricas como usted... estaban aquí de fiesta, con bandas en la cabeza, drogas... y oyendo discos de los malditos Beatles!
John Lennon'un bir sözü : "Ben, Beatles'a değil, sadece kendime inanırım."
Cito a John Lennon : "No creo en los Beatles. Sólo creo en mí."
- Beatles?
- ¿ Los Beatles?
Liverpool'a gidip, Beatles'ı keşfedeceğim.
Voy a ir a Liverpool y descubrir a Los Beatles.
Yine de The Beatles'dan hoşlandığımı itiraf etmeliyim.
Aunque debo admitir que prefiero a los Beatles.
Beatles çalınca, begonyalar canlanıyor.
Si pongo los Beatles, las begonias se alegran.
Başkan Kennedy daha süikaste uğramamıştı... Beatles popüler olmamıştı... Barış Organizasyonuna katılacağımı beklemiyordum..... ve babam gibi mükemmel bir erkekle hiç karşılaşamayacağımı düşünüyordum.
Era antes de que asesinaran al Presidente Kennedy... antes de que llegaran Los Beatles... cuando me moría de ganas por unirme al Cuerpo de Paz... y pensaba que nunca encontraría a alguien tan genial como mi papá.
Hâlâ Beatles senaryosu yazmakla ilgilendiğini düşünmekte haklı mıyım?
¿ Hago bien en pensar que aún nos interesa escribir el guión para los Beatles?
Bu son yaz Beatles için yazdığı filmin senaryosu.
Es el guión que estaba escribiendo para los Beatles en su último verano.
Beatles için senaryo yazmaya başladım.
Comencé el guión para los Beatles.
- Beatles'a sana yardım ettiğimi söyle.
- Dile a los Beatles que te ayudo.
Beatles hakkında düşünüyorum.
Pienso en los Beatles.
Bu işten vazgeçeceğim, Beatles olsun ya da olmasın.
No seguiré, no importa que sean los Beatles.
Beatles'ın ofisine numarayı bıraktım.
Le di el número a la oficina de los Beatles.
The Beatles aynı kızın peşinde koşuyor, değil mi?
Los Beatles persiguen a la misma chica, ¿ no es así?
Peggy, Beatles senaryosunu başkasına satmış.
Peggy vendió el guión de los Beatles a otro.
Beatles :
# Beatles :
Psst!
BEATLES A LAS BAHAMAS