English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Bekârım

Bekârım Çeviri İspanyolca

399 parallel translation
Ben bekârım.
Soy soltero.
Oysa ben yaşlı yalnız bir bekârım.
Soy sólo un pobre solterón.
Hayır bekârım.
Soltero.
Ama üç kişiye bakan bir bekârım. Taksi ücretini karşılayamam.
Pero tengo tres bocas que alimentar y no puedo pagarlo.
Ben bekârım.
Yo soy soltero, ¿ sabe?
- Evet, bekârım.
- Sí, soltero.
Halen bekârım.
Todavía no me he casado.
- Ben bekârım.
- Yo soy soltero.
Bekârım.
No.
Bekârım, bir işim yok tıpkı küçük bir çocuk gibiyim.
No estoy casado, no tengo negocios, soy como un niño.
Haklısın Melli, erkeklere laf anlatmak çocuklardan zordur o yüzden hâlâ bekârım ya.
Tienes razon, Melli, es dificil diferenciar hombres de niños, por eso todavia estoy soltera.
Doğru kızlar, hâlâ bekârım.
Y, sí, chicas todavía estoy soltero.
Artık bekârım dedim ve gidip kendime küçük bir bekâr evi kiraladım.
Estoy solo ahora, por lo que salí y alquilé un departamento.
Barbara, Barbara. Üç numaralı bekârımızla tanışmanı istiyorum
Barbara, quiero que conozcas al soltero número tres.
Aslında bekârım.
De hecho, si lo estoy.
Ne zamandır bekârım.
Llevo mucho tiempo soltera.
Ben de bekârım.
Ella es soltera.
Bekâr mı o?
¿ Ella es soltera?
Ona bekâr olmadığımı söyledim.
Le he dicho que yo no soy libre.
Bir bahçıvan mı? Neden kendine paralı bir bekâr bulmuyor ki?
¿ Por qué no se dedica a algo que dé un dinero decente?
Hâlâ kendini kasabanın en yaşlı ve zengin bekâr kızı olarak tanıtmaya mı çalışıyorsun,.. ... yoksa bir gençle görüşüyor musun?
¿ Sigues empeñada en volverte... la solterona más hermosa y rica del condado... o has salido con jovencitos últimamente?
O halde bekâr kalmayı mı planlıyorsun?
¿ Entonces planeas mantenerte soltera para siempre?
Görüyor musunuz, daha çalışmaya bugün başladım, ve sanırım bir anda bekâr evinin sonuna geldik.
Empecé a trabajar aquí hoy, y me precipité al pensar... que esta era una casa de solteros.
Yani, nasıl desem, siz emekli bir hanımsınız..... yalnız yaşayan, bekâr bir hanım...
Bien. creo que usted es una señora en el retiro Una señora sola. Vive sola...
Sen hâlâ bekâr mısın?
¿ Y tú? ¿ Aún eres soltero?
- Bekâr mısınız?
- ¿ Soltero?
- Evli misin, bekâr mı?
- ¿ Tener la misma libertad sexual? - Sí. - ¿ Estás casado o soltero?
- Bekâr mıydı?
- ¿ Soltera?
"Bunu yazmamın sebebi bekâr olmam ve sonu mihrapta bitebilecek bir arkadaşlığa başlayabilmem için benim ondan hoşlanacağım kadar benden hoşlanabilecek bir hemşire bulabilirseniz memnun olurum."
"Les escribo para decirles que soy soltero y les agradecería que me recomendasen a una enfermera a la que pudiese gustar y gustarme para iniciar una amistad que podría llevarnos al altar".
Merak ediyorsunuz, bekâr mı diye
Te preguntas si estará soltera.
Ben bekâr, başarılı bir adamım.
Soy un soltero exitoso.
Ben de bekâr bir adamım.
Soy soltero.
Dört hafta önce şirin, bekâr eski moda ata binmeyi seven bir adamla karşılaştım.
Hace cuatro semanas conocí a un tipo guapo, disponible y chapado a la antigua al que le gustaba montar a caballo.
- Dorothy, bekâr mı yoksa diğer ihtimal mi?
- Dorothy, ¿ está soltero o qué?
İyi bekâr bir erkeğin çekip gitmediğini sanıyorsun! Sana kim yardım edebilir?
Si piensas que no hay una única y buena persona que pueda ayudarte...
Hâlâ bekâr mısın?
De todos modos, ¿ sigues soltero?
Eğer baban, limonatayı şarapla karıştırmasaydı ben hâlâ bekâr olacaktım.
Y si tu padre no le hubiera echado alcohol a mi limonada, seguiría soltero.
- Evli mi bekâr mı?
¿ Casado o soltero?
Sonunda ; hoş, bekâr, eşcinsel olmayan ve kendisiyle barışık bir adamla tanıştım, ama kendini öldürtmek için çok uğraşıyor.
Qué conocí a un tipo agradable, que no es casado, ni gay, ni se busca a sí mismo. Pero que trata por todos los medios de que lo maten.
Bıktım artık. Nerede şu özgür, bekâr ve yirmilik kızlar Elliot?
Ya me he cansado de esto. ¿ Donde están las chicas solteras?
Bekâr bir adamım Bill.
Soy soltero, Bill.
Sizin gibi parlak bir bilim adamı hala bekâr mı?
Un brillante herudito como usted sigue soltero?
Zaten bekâr bir babaydım.
Ya era un padre soltero.
- Bekâr mısın, George?
- ¿ Eres soltero, George?
Lauren Mackalvey'nin bekâr olup olmadığını öğrenmeye çalışacağım.
A averiguar si Lauren Mackalvey era un Corazón Solitario.
Elbette gündüzleri burada babanıza egzersizlerinde yardım edeceğim geceleri ve hafta sonları, siz iki bekâr erkek başınızı belaya sokacaksınız.
Porsupuesto estaré aquí durante el día para ayudar a su padre con sus ejercicios. Pero las noche y los fines de semana tendrán que arreglarselas ustedes dos solos.
Wisconsin'deki arkadaşlarım içinde tek bekâr kalan da evleniyor.
Sabes, de todos mis amigos en Wisconsin, Yo pensé que esta chica sería la última en ir al altar.
Tüm bekâr hanımlar! Gelin buketini yakalamak için gelin bakalım!
Todas las mujeres solteras, vengan a tratar de atrapar el ramo!
Çalışan bekâr bir annenin bir erkekle tanışması ne kadar zor farkında mısınız?
¿ Saben lo difícil que es para una madre soltera trabajadora conocer un hombre?
- Evet. Sizce bekâr mıdır?
- ¿ Cree que esté soltero?
Bekâr kalmak istemiyorum, tamam mı?
No quiero estar soltero.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]