Bendim Çeviri İspanyolca
6,747 parallel translation
Ama gerçek şu ki, korkan aslında bendim.
Pero quiero decir, la verdad es que yo era el que estaba asustado.
- Onun ölmesini isteyen bendim.
Era yo quien buscaba matarlo.
Senin evini ev yapan bendim.
Ésa era yo ¿ vale? Haciendo de tu casa un hogar.
Bendim.
Yo hice eso.
Bir psikiyatriste gerek yok istediği bendim.
No se necesita un ser un psiquiatra, me deseaba a mí.
Çünkü şu an evde değiliz ve... birlikte motele doğru gidiyoruz. Çünkü şu an evde değiliz ve... birlikte motele doğru gidiyoruz. Bu arada Bullock'a ipucunu veren bendim.
Porque no solo estamos fuera de la casa y dirigiéndonos hacia la posada sino que fui yo quien llamo y le dio la pista a Bullock.
Bunu yapan yaratık Kar Kraliçesi değildi. Bendim.
El "Monstruo" que ha hecho esto no es la Reina de las Nieves, He sido yo.
Yanında oturan bendim Max. Bak.
Yo estaba sentada a tu lado.
Onun kalbi kırıldığında parçalarını birleştirmek zorunda kalan bendim.
Fui yo quien tuvo que recogerle los trozos cuando le rompieron el corazón.
O bendim.
Ese fui yo.
O bendim Abby.
Fui yo, Abby.
Cerrahi ihtisas programındaki tek kadın bendim.
Era la única mujer en mi programa de residencia.
Hayır, bunu söylediğini düşünen bendim.
No, pero yo soy la que te imaginó diciéndolo.
Askeri güçlendiren bendim.
Yo fortalecí las Fuerzas Armadas.
Vergi reformunu zorlayan bendim.
Yo impulsé el sistema fiscal.
Baltık barış görüşmelerinde arabulucu olan bendim.
Yo negocié los acuerdos de paz del Báltico.
Çünkü seni S.H.I.E.L.D.'dan çıkartan kişi bendim.
Porque yo era el quien salió de escudo
- İlk söylemen gereken bendim.
- ¡ Debí haber sido la primer persona a la que le contaste!
Buradan çıkmanın tek yolu bendim.
Yo era su única forma de salir de aquí.
Ed'le olanların bir önemi yok çünkü çekip giden bendim.
No importa lo que pasara con Ed. Porque yo soy el que se largó.
Aradığı bendim.
Fue a mí.
- Olay şu ki, Ben gülüyordum aynı zamanda ben bendim.
El punto es que me estaba riendo y era yo misma.
Kaçan bendim, sen değil.
Yo era quien escapaba, no tú.
Homer'ı eve gelmekten alıkoyan bendim, çünkü uh, şey, yalnızdım.
Soy el que impidió a Homero regresar a casa, porque, bien, estaba solitario.
- İlk bendim.
Fui el primero.
Buna rağmen, yükü çıkarması ve taşıması gereken bendim, Shakespeare.
Aun así he sido el único en salir fuera y empujar la furgoneta, Shakespeare.
Bendim.
Fui yo.
Kardeşim onu sistem dışı bırakmak istediğinde onu savunan bendim.
Fui la única que lo defendió... cuando mi hermano intentó destruirle.
Fen laboratuarındaki kız bendim.
Yo era la chica del laboratorio de ciencias.
Hayır Elanie tüm arkadaşlarıyla aynıydı, fen laboratuvarındaki kız bendim.
No. Elaine era la que tenía todos los amigos. Yo era la chica del laboratorio de ciencias.
Ondan gelen en son şey bendim. Ve hala o pisliği temizlemeye uğraşıyorum.
Lo último que salió de ella fui yo... y sigo arreglando ese lío.
- Ya o ya bendim.
Era él o yo.
911'i arayan bendim.
No fui "encontrado" ahí ; yo fui el que llamó al 911.
Sen mucizevi şekilde, valinin rakibini istifaya zorlayan o skandal bilgiyi bulduğunda Muhafızların lideri bendim.
Estaba a cargo de la Guardia cuando milagrosamente encontraste esa escandalosa información que eliminó al rival del gobernador.
Goril bendim.
Yo era el gorila.
Babana olanlar için kendini suçluyorsun. Sana yardım etmeye çalışmak için çok meşgul olan bendim, baban değil. Ama onu kaybettik.
Porque te culpas por lo que le sucedió a tu padre porque estaba demasiado ocupada intentando ayudarte a ti, no a él y lo perdimos.
Biz birlikte büyüdük ama CNI'da olan bendim.
- Crecimos juntos, pero yo trabajé allí.
Önceki gün envanteri inceleyen bendim.
El otro día estaba haciendo el inventario.
Taşı oyuktan fırlatan bendim aslında.
En realidad, yo fui el que tiró la roca al fondo de la caverna.
Bendim...
Yo...
Ağabeyimi katile dönüştüren bendim.
Lo hice un asesino.
13 yıl boyunca mesajlarını çalan kişi bendim.
Por los últimos trece años, he estado robando tus mensajes de texto... Esa persona soy yo.
Bu şarkıyı yapan kesinlikle bendim. Ve Soo In de yanımdaydı.
Definitivamente fui quien hizo esta canción... y Soo In estaba junto a mí.
Bu benim fikrimdi. Seni dahil eden bendim.
Esto fue mi idea. yo hable para que entraras.
Bay Peabody'nin yaptığı tek hata bendim.
El único error que jamás tuvo Sr. Peabody era yo.
Efendim... o gün aslında görev başında olması gereken kişi bendim.
= Durante estos meses, se registraron como desaparecidas más de 10 personas. = - Señor... En realidad era yo el que estaba de guardia aquel día.
O ev bendim.
Era yo.
Kalbinin sesini dinlemeni söyleyen bendim.
Fui yo quién te dijo que siguieras a tu corazón.
Bendim!
¡ Yo lo estaba!
Zorba olan bendim.
Yo fui la matona.
Senin mesajlarını çalan kişi bendim.
Imposible.