Bill Çeviri İspanyolca
16,264 parallel translation
Güle güle kullan, Bill.
Quiero que te los pongas, Bill.
İyi görünüyorsun, Bill.
Te ves bien, Bill.
Sizi polis sandım.
Creí que eras el viejo Bill.
İlk siyahi koç Bill Russell.
El primer entrenador en jefe negro con Bill Russell.
Bu sabah Bill Johnson'un evinden birkaç zenci kaçmış.
Un par de negros faltaron... allá con Bill Johnson esta mañana.
İhtiyar Bill daima iyi bir dinleyiciydi.
El viejo Bill siempre fue un buen oyente.
Bill Carson.
Bill Carson.
Sen, eh eski Bill bulmak?
Encontraste al viejo Bill, ¿ eh?
Seni Bill'le eşleştirmek istiyorum.
- Marcia. Quiero que hagas pareja con Bill.
Bill işini senden biraz daha havalı yapıyor.
Bill es más relajado que tú.
Bill... Bunu sadece kendim için istediğimi bildiğini biliyorum.
Bill sé que tú sabes que quería hacer todo esto yo sola.
Bilmiyorum, Bill.
No sé, Bill.
Neyse, Bill'le de konuştuğumuz gibi, idam düşüncesini kaldırdım. Gil, yapamayız.
De todos modos, como Bill y yo estábamos discutiendo, he decidido sacar lo de la pena de muerte fuera de la mesa.
Siyahi biri için mi diyorsun?
¿ Quieres decir con un negro? Yo no he dicho eso, Bill.
- Bill derilerin rengine bu kadar bel bağlayamayız.
- Bill, no podemos colgarnos tanto en el color de la piel.
Bill, sen delil sunacaksın zaten.
Bill, sé que tiene las manos ocupadas con los descubrimientos.
- Bill Hodgman'in ofisi hâlâ burada mı?
¿ La oficina de Bill Hodgman todavía está en este piso?
- Bill'i tanır mısın?
¿ Conoce a Bill? Sí.
- Bill?
¿ Bill?
Bill, iyi misin?
- Bill. - ¿ Estás bien?
Bill geri gelmeyecek.
Bill no va a regresar.
Bill'in çok sorumluluğu vardı. Ve sen de bir kişisin.
Bill tenía mucha responsabilidad, y tú eres sólo una persona.
Bak, Bill geri gelmiyor.
Mira, escucha. Bill no va a volver.
- Bak, Bill'in tanıklarını ben alırım.
Mira, aceptaré a cualquiera de los testigos de Bill.
Ufak tefek bir karın var Bill.
Es toda una mujercita la que tienes, Bill.
Pekâlâ Bill. Sırada sen varsın.
Listo, Bill, eres el que sigue.
Bill nasıl?
¿ Cómo está Bill?
Bill nasıl oldu?
Y ¿ cómo está Bill?
Clayton kasaba polisi ayrıca, Dr. Neblin'in cesedinin bulunduğu gece ortadan kaybolan 79 yaşındaki Bill Crowley adlı adamı da arıyor.
La policía de Clayton está buscando a otro hombre Bill Crowley, de 79 años quien desapareció la noche anterior a que el cuerpo del Dr. Neblin fuera encontrado.
Bill'den mi?
¿ Sobre Bill?
30'lu yaşlarımızdayken tanıştık.
Conocí a Bill cuando estábamos en nuestros 30s.
Bill masadan kalkıp gitti.
Bill se levantó y dejó la mesa.
- Hayır, anne, bu süper modern. Bill de Blasio'nun kızı her zaman bunu giyer.
La hija de Bill de Blasio la usa.
- Bill'in havuzu? - Tabela okumayı bırak.
Deja de leer los carteles.
Selamlar, The King Biscuit Flower Hour şovuyla Bill Minkin konuşuyor.
Bill Minkin les trae "The King Biscuit Flower Hour".
Ya da bir akşam yemeğine de çıkabiliriz, Bill diye bir arkadaşım var.
O, podríamos, podemos conseguir la cena. Tengo, un amigo mío, proyecto de ley,
Aslına bakarsanız Bill Hayden'ın düzenlediği okulun tarih gezisine eşlik edeceğim.
En realidad, no. Seré chaperona en la excursión de Bill Hayden a Charles Towne Landing.
Durun tahmin edeyim, Bill Hayden mı sizi davet etti?
Deja que adivine.
Bill, neden benimle tartışıyorsun?
¿ Por qué me discutes?
- Bill Hayden kirli işlerini yaptırmak için bir bayan öğretmen tutuyor. - Hayır.
Hayden le pide a una maestra que haga su trabajo sucio.
- Asıl meselenin ne olduğunu söylesene Bill.
- ¿ Cuál es la verdad, Bill?
- Evet, doğru duydun Bill.
¿ Perdón?
Bill, ne diye dikiliyorsun?
Yo también. ¿ Qué haces?
Hakkınızı vermeliyim Bay Gamby, Bill ile birlikte günü kurtardınız.
Felicitaciones, Sr. Gamby. Usted y Bill nos salvaron del desastre.
Bill hiçbir halt becermedi.
Bill no hizo nada.
Şanslıyım ki, beni Bill-Bill ile koydular!
Por suerte, me pusieron con Bill-Bill.
Bill-Bill!
Bill-Bill.
Kendini kapatırsın yine, değil mi Bill?
Volverás a tu lugar, ¿ verdad, Bill?
Ve Bill'den daha düzenli kimse yok.
Bueno, nadie es más organizado que Bill.
Öyle demedim, Bill.
Pero, no es una mala idea.
- Evet.
¿ Bill Hayden te invitó?