English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Bloke

Bloke Çeviri İspanyolca

549 parallel translation
Bu kayıplar insan organizması gereği kaçınılmazdır ama bu kayıplar bloke edilebilir, hem de hemen, peki ne ile?
El proceso de deterioro de los dientes es inevitable en todos. Pero puede ser detenido al instante. ¿ Y con qué?
Trafiği bloke edip durmayın.
No interrumpan el tráfico.
Acil durum ilân edilsin, bütün çıkışlar bloke edilsin, bina da kapatılsın.
Una orden de emergencia, bloqueen las salidas, cierren el edificio.
Köprüde yol bloke olmuş.
El puente está bloqueado.
Yaratığın solunum sisteminde, Venüs'teki tüm zehirli gazları... bloke eden bir tür lifli filtre elemanı olduğunu keşfettik.
Hemos descubierto que el sistema respiratorio de este animal incluye una especie de filtro fibroso que bloquea los vapores venenosos de Venus.
İş icabı telefonlaşmam gerekiyor ama o sürekli hattı bloke ediyor.
Tengo que hacer llamadas de trabajo y la línea está siempre bloqueada.
Hiç! Kayınpederinin tüm banka hesaplarını bloke ettiğini biliyor musun?
¿ Sabes que tu suegro ha bloqueado todas las cuentas bancarias?
Çünkü saat 3 : 00'dan sonra hatlar bloke oldu.
mejor si me escuchan,... van a bloquear la línea desde la medianoche hasta las tres.
Buda şifresiz bütün yayınları bloke edecek.
Bloqueará todas las transmisiones no codificadas con un prefijo.
Bir yere gitmiyorsun ; çıkış bloke edildi.
Usted no saldrá, la puerta está bloqueada.
Sinirlerin bloke olmasını istiyoruz.
- Claro. Queremos bloquear los nervios.
Bloke etmek miydi...
Bloquear...
Hesaplarına gelince, kuzenim Gilda önlem olarak bloke koyacak.
Sobre sus cuentas corrientes, mi prima Gilda las bloqueará cautelarmente.
Eşin mahkemenin hesaplarına bloke koymasını istiyor.
Resulta que su mujer quiere enviar un requerimiento para bloquear sus cuentas.
- Yolu bloke ediyor!
- ¡ Nos está bloqueando el paso!
Nefret, nefreti aklında tutma gibi duygular kafamızı bloke ediyor mu?
¿ Acaso las emociones como el odio bloquean la mente?
Çok ilkel düşünceler dışardan gelecek her şeyi bloke ediyor.
Son pensamientos tan primitivos que borran todo lo demás.
Tüm kontrolleri bloke edeceğim.
Todos los controles electrónicos Escuchadme.
Tarayıcımızı bloke edebilme yeteneğine sahip görünüyor.
Parece tener la habilidad de bloquear nuestro escáner.
Ana kontroller bloke edilmiş.
Los controles están bloqueados.
Manüele geçiş bloke edilmiş durumda.
El control manual está bloqueado.
Neredeyse sinyali bloke ediyor.
Casi bloquean la señal.
Işınlama bloke oldu, ışın yayını imkansız.
La transmisión está bloqueada, la recepción es imposible.
Feci şeyleri hatırlamakta kişinin kendisini suçlu hissettiği zaman, bilinç üstü hafızasını bloke eder.
Cuando un hombre se siente culpable de un hecho espantoso, lo bloquea de su memoria.
Bloke dedi ki, bunları seloteyple yukarı kaldırıyorlarmış.
Un tipo me dijo una vez que sujetan esto con cinta adhesiva.
Tüm frekanslar bloke edilmiş.
Las frecuencias están bloqueadas.
Sokaklar umutsuzca bloke edildi.
Las calles estaban desesperadamente bloqueadas.
Zenginlerin tedavisi için gerekli her türlü imkanımız var. Bloke edilmiş fonları çözeriz, özel hesapları boşaltırız ve en kötü hallerde paratektomi ameliyatı yaparız. Bu hastadan bütün paranın tamamen alınması işlemidir.
Estamos equipados para solucionar cualquier problema de los ricos... desobturamos bolsas de mano, drenamos cuentas corrientes... y hacemos pastarestomía, es decir, la extirpación de todo el dinero.
Eğer onu kanalda batırırsak, liman aylarca bloke olur!
¡ Si lo hundimos, bloquearemos el canal durante meses!
Bloke etmeyi ve omuzlamayı.
Ya sabes, bloquear y placar.
Bazen de topu bloke ederdik.
A veces, el escudo.
pekala, LAPDtünel çıkışlarını bloke etmek için hazır.
Esta bien, la policiá esta lista para bloquear ambas salidas del tunel.
Tully, ondan uzak dur. Sağ vuruşlarından sakın. Bloke et.
Cuidado con su derecha...
Bu kanıtların sonucunda vardığımız nokta, bu kondüktör kılığına giren katilin Belgrat'ta trene bindiği, sonra elindeki anahtarla Bay Ratchett'in kompartımanına girdi, Ratchett'i bıçakladı, hançeri ve üniformayı sakladı, sonra da kar yüzünden bloke olan trenden kaçıp gitti.
La implicación obvia es que el falso conductor se subió al tren en Belgrado, entró al camarote de Ratchett con la llave maestra, lo apuñaló, plantó la daga y el uniforme, y huyó del tren varado en la nieve.
Kar yüzünden bloke olan bir trende düşünmekten başka ne yapılır ki?
¿ Qué más puedo hacer en un tren varado por la nieve?
Siz pazarlığınızı sürdürürken fonlar emniyetli şekilde bloke edilir. Benim İsviçre'de bir şirketim var... ve İsviçre'de banka hesapları
Hay que bloquear fondos en lugar seguro mientras se negocia y yo tengo una sociedad en Ginebra y cuentas en Suiza.
Ama metal bir kıskaç kullanıp, lokal bası uygulayarak sinirsel iletiyi bloke edip beş... altı saniyeliğine gerideki sinir köklerini şişirirsek acaba ne olur?
Veamos qué pasa si bloqueamos el impulso nervioso sólo con presionar en cierto punto, cosa que puede realizarse colocando una simple abrazadera de metal justo en la protuberancia de las raíces nerviosas posteriores durante, digamos... cinco o seis segundos.
Kapıyı bloke etmek istiyorum.
Quiero bloquear esa puerta.
Limanlar bloke edildi ve taze ringa balığı temini giderek zorlaşmaya başladı.
Los puertos están bloqueados. Las remesas de arenque fresco son más difíciles de conseguir.
- O çağrıyı, nasıl bloke ettin?
¿ Cómo bloqueó este llamado?
Sistemi kontrol edebiliyorsan, kaynağı bloke etmek, çok basit.
Bloquear una fuente es fácil... si estás en control del sistema.
Yarı yarıya bloke ederiz.
No se bloqueará a la mitad, no...
Fakat yıldızın ışığını bloke eden bir cisim koyarsak yapay bir tutulma oluşturup gezegeni görebiliriz.
Pero podemos poner algo frente a la estrella para producir un eclipse, y así poder ver el planeta.
She messedaround with a bloke namedSmokey
~ She messed around with a bloke named Smokey
Çabala ve bloke et.
Intenta detenerlo.
Daha sonra geriye dön ve daha fazla bloke et.
Después ponte atrás y sigue deteniéndolo.
Sadece sana şunu söylemek istiyorum : Sen banka kapısını bloke eden adamdan beri bugüne kadar gördüğüm en çılgın insansın.
Quiero decirte que eres la persona más loca que he visto hoy a parte del de la puerta del banco.
Hepsi bankada bloke edildi.
Todo está comprometido con el banco.
Sağ elinle, benim füzelerimi bloke eden kalkanı kontrol ediyorsun.
Con la mano derecha, controla un escudo para bloquear mis misiles.
Zehri dış bölümlerde bloke edip ana kumandayı yedek sisteme alacağım.
Aislaré los contaminantes en el exterior y pondré a Control Maestro en auxiliar. Es impenetrable.
- Düşünceleri ne kadar bloke edebilirsin?
- ¿ Por cuánto tiempo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]