Blt Çeviri İspanyolca
49 parallel translation
Ben ekstra mayonezli biftekli bir dürüm ve soda istiyorum.
Sí, tomaré el BLT extra mayo y un refresco.
Benim bilgisayarımdaki BLT sürücüsü AWOL oldu, Ve Mr Kawasaki için yarına yetiştirmem gereken bir projem var
La unidad BLT de mi computador acaba de desconfigurarse, y mañana sin falta tengo que entregar este importante proyecto al Sr. Kawasaki.
Bana bir BLT ver!
¡ Dame un BLT!
Bir BLT için 5 papel verdim.
Acabo de dejar $ 5 por un emparedado de tocino.
BLT.hardallı mayonezsiz.
B.L.T. Pero con mostaza.
- Cheeseburger bitti mi? Pekala.
- Bueno. ¿ Me traes un BLT?
Güzel, BLT alabilirmiyim?
- Algo así, con...
BLT.
BLT.
"BLT"?
"BLT"?
Tamam BLT, görelim bakalım bu numarayı hatırlayabilecek misin.
Ok, BLT, veamos si recuerdas este truco.
Vanilyalı dondurma, iki ton balıklı BLT,
Batido de vainilla. Dos de atún con BLT.
Ton balıklı BLT nedir?
- ¿ Qué es eso?
Bay Barrenger'ın yemeğini getirdim.
El sándwich de atún BLT del Sr. Barrenger.
Alkol, sigara, öksürük şurubu
LSD DMT STP, BLT
* BLT'deki L gibi ortada kaldım.
Estoy atrapada como una "L" en un "BLT".
Pekala, büyük haber. Ama bunu BLT olarak saklayın.
Vale, grandes noticias, pero no lo cuentes.
Soya etli BLT güzeldir.
El sándwich de tempeh es rico.
Ben de bu öğlen pastırmalı sandviç ve soda yiyeceğimi sanıyordum.
Y todos pensaron que tenía para el almuerzo un BLT y una soda.
- Bir kase biber, iki sosisli,.. ... bir pastırmalı, bir Çoban payı ve bir mantar çorbası.
Un bol de chili, dos perritos, un BLT, empanada y crema de champiñones.
Domuz etli Sandiviç ( blt * ) ve et suyu sosu.
Un sandwich con bacon, lechuga y tomate.
BLT nasıl? ( Jambon, marul, domatesli sandviç )
¿ Que tal, jamón, lechuga y tomate?
Sıradan bir BLT'den bahsetmiyorum.
Y no un simple BLT.
Sana kare domatesli bir BLT yapacağım.
Voy a hacerle un BL-cuadrado-T.
Çünkü bütün gün yediğin tek şey pastırmalı sandviç.
Eso es porque lo único que comiste en todo el día fue un BLT, niña tonta.
PMT.
BLT ( bacon, lechuga, tomate ).
O "PMD" mi yiyor?
¿ Se está comiendo un BLT?
Belki de gidip biraz sandviç yapmalıyız.
Quiza deberiamos hacer algunos BLT's ( BLT = sandwich de tocino, lecuhga y tomate )
Sandviç *, lütfen.
BLT, por favor.
Pekâlâ, akşam yemeğinde şeftalili ekmek, şeftali tostu, şeftalili pizza ve benim meşhur sandviçim, nam-ı diğer ŞŞŞ var.
Bien, tenemos una brocheta de melocotón sobre una tostada de melocotón, melocotonizza de melocotoni, y mi famoso BLT, ¿ o debería decir PPP?
Ama yani Alabama'nın en büyük BLT sandviçiydi.
El sándwich de bacon, lechuga y tomate más grande de Alabama.
Çok güzel sandviçleri vardır. İçine salam, peynir ve çeri domates koyarlar, aklını uçurursun.
Hacen un BLT ( sandwich de bacon, lechuga y tomates ) con queso azul y tomates cherry...
Jambon, marul ve domatesli sandviçi de mi sen icat ettin?
¿ Es cierto que también inventaste el BLT?
Blt ve PBJ'i de unutma, olur mu?
No olvides un BLT y PBJ, de inmediato.
Hiçbirşey bir BLT sandviçi gibi seni seviyorum diyemez.
Nada dice T-Q ( Te Quiero ) como un B-L-T ( sándwich Bacon-Lechuga-Tomate ).
25 yıldır, BMD'yi ben icat ettim sanıyordum.
Durante 25 años, estaba convencido de haber inventado el BLT.
Karışık sandviçi kötü yapmak zordur.
Es difícil estropear un BLT.
- BLT'ye mi haber verdin?
- ¿ Ordenaste un BLT?
Kendimi Notorious BLT gibi hissediyorum.
Soy como Infame BLT.
Bomboş caddelerin ve jambonlu sandviç sırası beklememenin keyfini sürdükten sonra. Hop, hop!
Después de que hayamos disfrutado de las carreteras sin tráfico y el no tener que esperar por una mesa en el BLT.
Sandviçimin gelmesini bekliyordum.
Me esperaba un BLT.
Belki bir BLT.
Tal ves un poco.
BLT aromasıyla uğraşıyorum şu anda.
Ahora desarrollo un sabor que combina tocino, lechuga y tomate.
Bunun sandviç olması gerekiyordu?
Esto se supone que es un BLT?
BLT sandviç istiyorum ben.
Quiero un BLT.
Neden her zamanki gibi BLT söylemiyorlar?
¿ Qué pasó con los HLT de siempre?
Pizza sandaviç gibi şeyler.
Tal vez un poco de pizza, algún BLT o esa clase de cosas.
Byron'u düşünmeden yediğim tek bir pastırmalı sandviç bile yok.
No puedo hacerme un sándwich BLT sin pensar en Byron.
Pastırmalı salataya başla.
Empieza a hacer un BLT.
İkinci raunt için mi döndün, BLT?
¿ De nuevo la pelea, BLT?