Board Çeviri İspanyolca
125 parallel translation
- Ne istiyorsun, Kay-Kay mı?
Que quieres el skate-board?
"Önceden binme" ( pre-board ) ne demek, binmeden önce mi biniyorsun?
¿ Qué quiere decir, pre-embarcar? ¿ Subir antes de subir?
Seni burdan bitirebilirim.
¡ Puedo hacerte mierda el board!
Dennis, Board Of Trade için çalışan bir Ağırlık Denetçisi ve Ölçüm Müdürü tamam mı!
Dennis es un Oficial Supervisor de Pesos y Medidas en la Bolsa de Valores, muchas gracias.
Ben merkezin kurulundayım.
Vamos al Institute Board.
İlk defa buranın kurulunda olmak bir işime yaradı.
La primera vez en el Board no me hizo ningún bien.
- Ben kuruldayım!
- Estoy en el Board.
- Snowboard.
- Esquíes, "snow board".
- İlkkez mi?
- "Snow board".
Gerçekten oynamak istiyor musun, like, a board game?
Realmente quieres jugar, como un juego de mesa por ej.?
Bu daIgaIara body-board'Ia girebiIen tek adamdır.
El único con agallas suficientes para montar este lugar en un cuerpo a bordo.
Hiç profesyonel bir snow-board'cu duymamıştım.
¿ Snowboard como profesión?
Snow board yapıyor.
Hace snowboard.
SONRA OKUL YONETiMi BiRDEN OLAYA EL KOYDU.
Entonces la escuela board nos forzó a integrarnos.
BU DR. DAY, OKUL KURULUNDAKi ZENCi ADAM.
Ese es el Doctor Day, ese negro de la escuela board.
OKUL KURULU ZENCi NORMAN BOONE IN T.C. NiN YENi BiRiNCi KOCU OLMASINA KARAR VERDi.
La escuela board ha decidido que ese negro Herman Boone va a ser el entrenador de cabecera en T.C.
SANIRIM KURUL SENiN KAMPI BiLE BiTiREMEYECEGiNi DUSUNMUS.
Encontre fuera de la escuela Board algo que no imaginaba lo que usted hizo afuera en el campo.
O gün Shuffle-Board oynayacaktım.
Tengo una partida de dominó.
"Bu adami diyordum" - - onu board okulunda görmeliydiniz..
Digo, este tipo- - deberías haberlo visto en el internado.
Şehrin İş adamları.
- Urban Business Board.
- Green board, bota basınç ver.
- Tablero verde, presión en el navío.
İlan tahtasının okunması gerektiğini bilenler,... okulda önemli değişikliklerin olduğundan haberdardır.
Aquéllos que hayan visto el "bolletin board" es para leerlo. Habrán notado ciertos cambios aquí en la escuela.
Spor dergisi Elliot'un snow board yarışmasındaki resmini bastı.
Eliot salió en Sports Illustrated. Ganó en Snow Board en las nacionales.
"Totally Board Bir" adlı filmle çıkış yaptım.
Aparecí en una película llamada Totally Board One.
Yılda altı board alan insanlar vardır.
Hay gente ahí que compra seis tablas por año.
Board yeterince uzun ve bir gözünüzle yolunuzu belirlemeye çalışıyorsunuz.
Si practicas snowboard mucho tiempo... logras la experiencia para tratar de imaginar la línea.
Boş ver, hadi board yapmaya gidelim.
Al carajo. Vayamos a hacer snowboarding.
Bu Dedektif Sutter, NTSB'den, Ulusal Taşımacılık Güvenlik Masası ( National Transportation Safety Board. ) Bu, uh, Amita.
Este es el Inspector Sutter, del CSTN el Control de Seguridad del Transporte Nacional.
Üç hafta, heli-board'lu balayı mı olacak?
¿ Tres semanas de luna de miel haciendo heliboard?
1993 ULUSAL BİLİM KURULU ÖDÜL TÖRENİNE HOŞ GELDİNİZ.
ESTÁ INVITADO A LOS PREMIOS DE NATIONAL SCIENCE BOARD 1993
California Hava Kaynakları Masası'nın dikkatini üzerine çekti.
Eso llamó la atención de la California Aire Resources Board.
California Hava Kaynakları Masası ( California Air Resources Board ) yada diğer şekilde C.H.K.M. ( C.A.R.B. ), Elektrikli arabayı başka bir problemi çözmek iiçin umut olarak gördü.
La California Air Resources Board, o CARB, como se la conoce vió al coche eléctrico como la oportunidad de solucionar otro problema.
araba şirketleri konuyu ortaya attığında böyle bir talep yoktu, elektrikli araba avukatları dinleneceklerini düşündüler ve çevre mühendisi ve Kaliforniya Hava Kaynakları yönetim kurulu üyesi Dr. Alan Lloyd ile randevu aldılar.
Mientras los fabricantes automóviles creaban el tema de que no había demanda, los amantes del vehículo eléctrico creían tener una oreja complaciente con el nombramiento del científico del medio ambiente, doctor Alan Lloyd a la cabeza de la California Air Resources Board.
Kalifornia'daki Air Resources Board'u dava ettiler.
Demandaron a la California Aire Resources Board.
Kaliforniya Air Resources Board'un karar toplantısında bu tartışıldı
Todo se vino abajo en una reunión decisiva en la California Air Resources Board.
Kaliforniya hava kaynakları Birliği öldürdü onu Araba üreticilerinin büyük baskısına dayanamadı.
La California Aire Resources Board mató el coche eléctrico bajo la enorme presión de las constructoras de coches.
Hava Kaynakları Yönetim Kurulu üyeliğinin yanısıra, Alan Lloyd'un bir görevi daha var.
Además de de su rol de presidir la Aire Resources Board, Alan Lloyd ocupaba otro puesto.
Duyarlı Enerji Politikası konusunda ne zaman bir Amerikalı ile konuşsam, sadece şunu anlıyor ; "Bize küçük araba kullandıracaksınız, evimi yeterince ısıtamayacağım, ve sonuçta bir Avrupalı gibi yaşayacağım."
CARB ( CALIFORNIA AIR RESOURCES BOARD ) * CULPABLE * Para la mayoría de los norteamericanos, cuando se habla de política energética juiciosa, lo que la gente más oye es : "Quieren que conduzca un pequeño coche, que mantenga mi casa fría esencialmente, quieren que viva como un europeo."
Yoksa arkadaşın "Billboard" mu?
¿ Board? ¿ Tu amigo bill Board?
Birkaç yıl önce, hiç snowboard yapmamış olan yakın arkadaşımız Bobby Cirucci son inişte ağaca çarpmıştı.
Hace un par de años, un buen amigo nuestro, Bobby Cirucci, que nunca había hecho snow board, se golpeó contra un árbol en la última bajada... creímos que estaba muerto...
Hayatın içinde skate board yapmaya devam edemezsin.
No puedes seguir escabulléndote así de tu vida.
# Green board 5... 4... 3... 2... 1...
Green board... 5... 4... 3... 2... 1...
- Snowboard çizmesi bakıyorduk.
- Nos estabamos poniendo a punta para el snow-board ;
İngilizcesi'Yatak ve Yiyecek',
"Bed and Board" en inglés.
Gece kuşağına çıkmış bir dansçı gibisin.
Eso parece boogie-board.
Komite, eğer Ana otuz gün daha bulunamazsa hisselerin tam kontrolünü verecek.
El Board'll me dan plena el control de las acciones... dentro de los treinta días Ana, si no se puede encontrar.
"Baby on Board" büyüleyici parfümlerini takdim ederiz babaların ilgisini çekmek için, aşık olan hamile bayanlar için üretilmiş özel bir koku.
... para mantener interesado a papi la única fragancia hecha especialmente para la mujer embarazada enamorada.
Angela, "Baby on Board" olayının büyük bir anlaşma olmasından sonra, belki sen ve ben denemeye başlamalıyız.
Angela ya que esta cosa de "Bebé a Bordo" es tan importante tal vez tú y yo deberíamos intentarlo.
"Baby on Board."
Bebé a Bordo.
Yoksa arkadaşın "Billboard" mu?
Board ( Cartel ).
Öyle mi diyecektin?
Tu amigo Bill Board, ¿ Eso es lo que ibas a decir?