Bowling Çeviri İspanyolca
1,666 parallel translation
Duyduğuma göre bowling salonunda bu geceki lig maçını iptal etmişler.
Me acabo de enterar de que han anulado el campeonato de bolos de esta noche
Haley o kadar taş ki, yumulmak isterdim ona. Bowling topu gibi kavramak aynı anda.
Haley es tan buenona, ya sabes, la voy a agarrar como pelota de bowling.
( GÜVERCİN BOWLINGİ ) Anlamsız, gereksiz, acayip yarışmalar.
BOWLING CON AVES a competencias triviales, sin propósito y absurdas, cuyo fin es el lucro y entretenimiento.
Cumartesi bovlinge falan gitmek ister misin?
¿ Quieres ir al bowling o hacer algo masculino el sábado?
- Bovling mi?
- ¿ Bowling?
Bovling demek.
¿ Bowling?
- Bovling demek?
- ¿ Bowling?
- İstemiyorsam, bovlinge falan da gitmem.
- Si yo no quiero, no voy al bowling.
Kasabada bowling toplantısı var.
Hay un boliche en el centro...
Bak, şurada bir bowling alanı var.
Mire, una bolera.
Dün gece, film izlemek, bowling oynamak ya da birlikte saç... -... yıkamak ister misin diye seni aradım.
Te llamé anoche para ver si íbamos al cine o a ponernos champú en grupo.
Ben senin derdini biliyorum. Hiç gerçek bir bowling deneyimi yaşamamışsın.
El problema es que no has tenido una verdadera experiencia con los bolos.
Arjantin'de de bowling var.
En Argentina también se juega a los bolos.
- Süpermarketler, bowling sahası.
- Cancha de bolos.
- Hükümet bowling sahasını ne yapsın?
- ¿ Qué quiere el gobierno con una...?
Dostum, ben onun süper bowling yüzüğü olduğunu sandım.
Creí que era un anillo de la Super Bowl.
Bir ara bowling oynamaya gidelim mi?
¿ Quizá podríamos ir a jugar a los bolos alguna vez?
Bowling oynamayı bilmem.
Yo... no sé jugar bolos.
Hatta halt var gibi, bowling'i bile denedim.
Como un tonto, incluso probé con el bowling.
Quahog BowIing Salonunda skandal!
Escándalo en el Bowling de Quahog.
Ama bovling salonundaki gibi bir olay daha olursa Quagmire artık komşumuz olmayacak.
Pero otro incidente como el del Bowling y Quagmire queda fuera del barrio.
En az bowling topu büyüklüğünde yaklaşık 40 taşa ihtiyacımız var.
Necesitaremos como 40 rocas, por lo menos del tamaño de bolas de boliche.
Columbine için bovling
"Bowling for Columbine."
- Bowling mi, palmiye ağacı mı?
¿ Bolos o piñas?
Bowling?
¿ Los bolos?
"Bowling."
"Los bolos".
Bowling.
A los bolos.
Bowling.
Bolos.
Ciddiyim, şu Ayı Teddy sıcaklığı var onda. Ve sonra rahatça birlikte bowling izlerdik.
Sí, tiene ese aspecto de oso de peluche... y después podríamos ver los bolos.
A, ya bir yüksek basınç alanındaki süper hücre üzerindeyiz ya da B, tanrı... bowling oynuyor! Toplar, lobutlar ve ve kiralık ayakkabılarıyla, ve kareler halinde kesilmiş çok kötü peynirli pizzayla.
Dios juega al bowling... con las bolas y zapatos alquilados, y una muy mala pizza de queso servida en partes cuadradas
Bowling.
Boliche.
Biliyorsun. Yakında bowling takımına katılır aile çiftliğini devralırsın ve sonra Lana'yla küçük Clark'ı dünyaya getirirsiniz.
Jugarás en la liga de bolos te harás cargo de la granja y con Lana traerán al mundo a tu primogénito.
- Perşembe geceleri Bowling ligi?
¿ La liga de bolos, los martes por la noche?
- Seni bowlinge götürmek istiyormuş.
Quiere ir al bowling contigo.
- Bowling mi? Heyt be!
¿ Al bowling?
Neden gidip tek başına bowling oynamıyorsun?
Porqué no vas al bowling ¿ a lanzar algunas bolas?
Lise arkadaşlarınla buluşama diye bowling topunu ayağına bilerek düşürdüm.
Deliberadamente dejé caer una bola de boliche en tu pie y asi tu no pudiste ir a la reunión de secundaria!
Kanala düşen bowling topu. İşte benim hayatım.
Así es mi vida.
Kanala düşen bowling topları.
Todo cae al canal.
Kanala düşen bowling topundaki derin imgeye bak.
Mira el simbolismo profundo de esa bola que cayó al canal.
Afedersin, geciktim ama şu beyzbol atışlarına gitmek istemiyorum... sesinle düz duvar tırmanmaya, bowling oynamaya ya da başka biryere gitmek istemiyorum... çünkü bugün kendimi gerçekten iyi hissediyorum.
Lamento la tardanza. No quiero ir a las jaulas de bateo ni a escalar, ni a los bolos ni a ningún lado contigo porque me siento muy bien conmigo misma y no me convienes como terapeuta, así que estás despedida.
- Bu bowling salonundaki kız değil mi?
- ¿ Es la chica de los bolos?
Bowling oynadığın yerdeki, parkurların kralı olmak gibi.
Rey de las pistas de bowling del barrio.
- Bowling pini gibi.
- Como un pino de bolos.
- Fakat sen güçlü bir bowling oyuncusu değilsin.
- Pero tú no juegas bien.
Ve benden yeni bowling takımına katılmamı istedi.
Y me invitó a su equipo nuevo de bolos.
Çok iyi bowling oynadığını söyleyince bowlinge gitmeyi teklife ettim.
Excepto que, me menciono que es una muy buena bolichista así que, iremos al boliche.
- Queens'teki Nathan'ın Bowling Salonu'nda.
- En el boliche de Nathan en Queens.
- Peki neden bir bowling salonu?
- ¿ Y por qué en un boliche?
Sanki bovling salonu vaizi gibiyim.
Soy como un sacerdote del bowling. Toma eso.
Aa, bowling.
Jugando a los bolos.