Boxer Çeviri İspanyolca
401 parallel translation
- Kim o zaman, efendim, Boksör de.
- ¿ Quién? Di Boxer.
- Boksör.
- Boxer.
Boxer'ler burada mı?
He traído bóxers aquí.
Eğer bir Boxerı öldürürsem bu diplomatik bir kaza mı sayılır?
Sir Arthur, ¿ si mato a un bóxer, crearía un incidente diplomático?
Binbaşı anlaşılan Boxer lideri hakkında gizli bilgi sahibisiniz.
Parece ser que Ud. posee información secreta sobre los líderes bóxer.
Bu sabah Boxer liderini, bakanı öldüren adamı gördüm. Tanıyor musunuz?
Esta mañana vi al hombre que está al mando, al que ordenó atacar al ministro alemán.
Boxer'lar balık için ağaca tırmanmıyor.
Los bóxers no pierden el tiempo para buscar al pez.
Boxer'ların senin inandığın kadar gereksiz olmadıklarını gördün.
Ve, general, los bóxers valen más de lo que suponía.
Boxer'lar yabancıları bıraktı.
Los bóxers huyen.
Boxer'lar böyle bir gücü durduramazlar.
Es verdad, Majestad. Los boxers no pueden enfrentarse con su ejército.
General Jung-Lu. Boxer'ların boş vaatlerine karşın yabancı şeytanlar güçleniyor.
General Jung-Lu, a pesar de las promesas de los bóxers, los bárbaros extranjeros ganan fuerza.
Biliyormusun çoraplı erkekler bana çok itici gelir. özellikle boxer giyiyorlarsa.
Los hombres con calcetines me bajan la líbido, y más en calzoncillos.
Çin'deki, Sibirya'daki gibi mi? Burası lanet asilerle dolu.
Como en China, Siberia, o en la famosa rebelión Boxer!
Boxer şortlar. Renkli çoraplar. Bu tür şeyler.
- Calzoncillos... calcetines de colores y cosas así.
Boxer şortlar. Onlar iyidir.
Lo de los calzoncillos es mejor.
En azından benim hayallerim boxer şortlara bağlı değil.
Al menos sueño en algo más que calzoncillos.
Sanırım boxer şortlar çok değerli.
Ya, lo de los calzoncillos, por ejemplo...
Boxer şortlar ve renkli çoraplar.
Calzoncillos y calcetines.
Neyse. Sosyal bilimler dersindeydim, Boxer Ayaklanması ile ilgili habersiz sınav vardı. İki kat uzaklıkta ve tam da aynı anda...
No importa, estaba en la clase de estudios sociales en un examen sobre la rebelión Boxer... a dos pisos de distancia, y en el momento exacto... cuando se quebró el dedo, tuve un dolor agudo en mi pie.
Hey, o boxer niye girmiş?
Hey, ¿ Qué hace el boxeador?
Sadece Amerika'daki bu hukuk sisteminde senin gibi doğru dürüst bir boxerın başına gelebilir bu!
Sólo en Estados Unidos con nuestro sistema de jurisprudencia Podría haberle ocurrido a un boxeador honrado como tú!
Boxer giyiyorum.
Uso pantaloncillos.
İlk olarak, Boxer giymelisiniz.
Primero que nada, debe usar pantaloncillos.
Görünüşe göre boxer a alışmışsın.
Parece que ya te acostumbraste a los pantaloncillos.
Boxer yok, süspansuvar yok.
No lleva pantaloncillos ni calzoncillos.
" Mat saten boxer pijama?
"¿ La del pijama corto satinado?"
Adam Ritter'in boxer külotları.
Los calzoncillos de Adam Ritter.
- Boxer külot.
- Un pedazo de calzoncillos de seda.
Çünkü bu sabah dişlerimi fırçalarken yukarıda birinin boxer şortunu izledim.
Esta mañana pude ver a un tipo en sus calzoncillos. - Muy agradable.
- Sizde "bokser" satılıyor mu? - Şu tarafta.
¿ Tiene calzoncillos boxer?
Boxer nedir?
¿ Qué es un boxer?
Şimdi babacığın yüzünün boxer'a neden benzediğini biliyoruz.
Ahora sabemos por qué tu papá parece boxer.
Porsche Carrera, Mercedes 500 SL ve bir Ferrari Boxer.
Un Porsche Carrera, un Mercedes 500 SL y un Ferrari Boxer.
Benim.. Arsenal boxerım.
Mis... mis calzoncillos del Arsenal
Üstümde bir tek donum kaldı.
Me quedo sólo con mi boxer...
Boxer İsyanında bir avcı vardı ve... Drusilla.
Hubo una exterminadora durante el alzamiento de 1900 en China y Drusilla.
Hayır, fakat seni bu sabah çocuklarla oynarken görmek... ve sana verdikleri bu aptal boxerı giymen.... Bilemiyorum, kocam olman ve bizimle ilgileniyor olman... Süpürmek yalnızca bu durumu en tepeye çıkardı.
No, pero te vi jugando con los chicos, esta mañana y tienes puesto ese ridículo bóxer que te ha dado no lo sé, será por el hecho que eres mi esposo, cuidas de nosotros y toda la imagen completa.
Bunla beraber 5 puan yapıyor, buda Joey'in boxerını çıkarması demek oluyor.
Eso me da 5 puntos y pido los interiores de Joey.
Bahse girerim ki boxer'ımı değiştirdiğim için oldu.
Te apuesto que es porque cambie los bóxers.
Barbara Boxer konuşsa iyi olur.
Quizá debería hablar Barbara Boxer.
"Hayat - Gerçekten Bitmesi Gerekiyor mu?" Adım Dr. John Boxer. 84 yaşındayım.
"La vida : ¿ tiene que terminar?" Soy el Dr. John Boxer, de 84 años.
Dr. Boxer 2020 yılını kutlayacak kadar uzun yaşamamak için bir sebep göremiyor.
No hay motivo por el que no podamos celebrar el año 2020.
Yorgun, bir ihtimal yaralı altındaki, boxer şortu ile en fazla 183 cm'lik adımlarla koşabilir.
Un hombre que está cansado, un hombre que esté probablemente herido va a tener un paso de 4 pies, y dos pulgadas y 3 / 4 usando sus calzoncillos bóxer.
Birinin boxer'ı burulmuş mu ne.
Alguien tiene los calzones apretados.
Boxer'a alışmış gözüküyorsun.
Parece que te acostumbraste a los boxers.
Boxer yok, külot yok.
No lleva boxers ni calzoncillos.
Ölü Boxerı satın alacağım.
Le compro el bóxer.
- Boxer mı?
- ¿ El bóxer?
Boxer'lar cezalandırılacak.
Los bandidos boxer serán capturados.
- Evet.
¿ Recuerdas cuando metiste el bálsamo analgésico en mi boxer?
Şortun pek güzel.
Que lindo boxer!