English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Bozuldu

Bozuldu Çeviri İspanyolca

3,205 parallel translation
Benimle aptalmışım gibi oynuyorsun. Sinirlerim bozuldu.
Juegas conmigo como un tonto y me haces sentir patético.
Şaka yapıyorum ya. Sinirlerim bozuldu da.
Es broma. soy manojo de nervios.
Ses algılaması bozuldu galiba. Tepki vermiyor.
¡ El reconocimiento de voz está mal!
Moralim bozuldu yani.
Y eso me deprime mucho.
Siniri bozuldu.
Está muy molesta.
- Bozuldu mu bu? - Yo, Yo, yo!
- Hola, ¿ está roto?
Arabam bozuldu.
Mi auto se averió en el camino.
- Bozuldu.
Está averiado.
Bozuldu.
Está rota.
Hayır sen bozmadın ama maçları onunla seyretmediğim için totemin uğuru bozuldu.
No le cambiaste la suerte, la suerte está afectada porque yo no estoy con él en el partido.
- Lanet bozuldu.
- Se rompió el hechizo.
Mevsimlerin dengesi bozuldu.
Las estaciones perdieron su equilibrio.
Sanırım saatleri bozuldu.
Creo que el reloj esta con defecto.
Sinirlerim o kadar bozuldu ki, artık... şarkı söyleyemez olmuştum.
Me puse tan nervioso, que yo... Yo no pude cantar más.
Araba bozuldu. Şehre kadar yürümek zorunda kaldık.
Se rompió el auto, tuvimos que regresar caminando paramos en un motel para refrescarnos.
MS-BİR'in dengesi bozuldu.
El M.S. Uno se desestabiliza.
Arkadaşımın arabası bozuldu ve telefonunuzu kullanabilir miyiz diye sormak istemiştim.
El coche de mi amigo se dañó. Y nos preguntábamos si podríamos utilizar su teléfono para llamar a la grúa.
Dominic'in arabası bozuldu.
Se rompió el auto de Dominic.
Bence sürpriz çoktan bozuldu, anne.
Creo que ya se arruinó, mamá.
Araban falan mı bozuldu?
¿ Tuviste un problema o algo?
Arabam bozuldu. Kayboldum.
Mi carro se estropeó y me perdí.
Ancak, plan Baş arayıcının onu çembere geri vermek istememesinden sonra bozuldu.
Sin embargo, el plan de desmoronó cuando el Rastreador Supremo no la regresó al Círculo.
Skype biraz bozuldu.
El Skype se atora un poco.
Şu cüppesiz, heykel taşıyan kısa adam Başrahip Herissé mi yoksa gözlerim mi bozuldu?
Ese hombrecillo sin su sotana el que lleva una estatua de mármol... ¿ Es el abate Hérissé, o es que ya no veo bien?
Joseph'in sinirleri, bu konudan bahsedince çok bozuldu. Bu yüzden, toplanıp bunu konuşmamızın önemli olduğunu düşündüm.
Joseph estaba muy molesto cuando hablamos sobre esto, así que pensé que sería importante... reunirnos y resolver esto.
Güzel olan her şey bozuldu.
Todo lo genial se ha arruinado.
- Oyun bozuldu diye düşünürler.
- Pensarán que el juego está roto.
Telefonu suda bozuldu, şu an tamir ediliyor.
Su teléfono fue destruido por el agua, está siendo reparado.
Amigo takımının arabasının motoru bozuldu.
El motor del carro que jalaba la carroza de las porristas acaba de morir,
Bozuldu.
Se rompió.
Bu grup bozuldu artık.
Este grupo está deshecho.
Söylediğim gibi, bu grup bozuldu artık.
Es como dije... el grupo está deshecho.
Hela yine bozuldu.
El maldito cagadero está otra vez roto.
- Peki ne zaman aranız bozuldu?
- Entonces ¿ cuándo se puso mal?
Motor bozuldu!
El motor muerto.
Kamyonum bozuldu, ben de tamircinin gelmesini bekliyorum.
Se me averió. Estoy esperando al rescate.
Birinci şebekede kameralar bozuldu.
La cámara en la red uno no funciona.
Konuşmasının yarısı bozuldu
Se dañó en la mitad del discurso.
Telefonun mu bozuldu?
¿ Se te rompió el teléfono?
Doğu Avrupa'da komünizm düştükten sonra düzen bozuldu.
Al caer el comunismo en Europa Oriental, el orden público se derrumbó.
Özür dilerim, telefonum bozuldu da İçeri geçebilir miyim?
- Lo siento. Mi teléfono no funciona... Vamos.
Olamaz, asansör bozuldu.
Oh no, el ascensor se ha descompuesto.
Başta çıkan sese bayılıyordu, ama cihazı bozuldu ve rahatlatıcı... birşey haline geldi.
Adoraba el sonido que hacía, pero se rompió y entonces cambió a una cosa cómoda.
Evet biliyorum.Telefonum bozuldu.
Frank. Sí, lo sé, mi teléfono está jodido.
Bozuldu mu bu?
¿ Estará dañado?
Açar açmaz bozuldu.
Se vino abajo tan pronto como comenzamos.
Polisler arabayı durdurunca plan biraz bozuldu ama şimdi yeniden hareket halindeyim.
Creo que se retrasó un poco cuando la policía nos detuvo... Estoy en marcha de nuevo.
Tapuyu Elena'nın üzerine yaptık ama o öldü ve mühür bozuldu.
Habíamos firmado la escritura para Elena pero murió y el sello se rompió.
Cass öldüğünde dengen bozuldu, şimdi ise...
Cuando Cass murió, estabas tambaleante, pero ahora- -
- Evet. Jakuzisi bozuldu.
Bueno, su Jacuzzi está descompuesto.
Midesi bozuldu galiba.
Supongo que las carreras.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]