Bucky Çeviri İspanyolca
590 parallel translation
Sen ve Buck Harris nerdeyse her akşam gelirdiniz.
Bucky Harris y tú venías casi todas las noches.
Ama Bucky nerede?
Pero ¿ dónde está Bucky?
Bucky geçen yıl nasıl farklıysa öyle.
Igual que Bucky lo era el año pasado.
Bunun Bucky'e ne faydası oldu peki?
¿ Y de qué le sirvió a Bucky?
Sana ikincisini söyleyeyim. Bucky Harris.
El segundo más duro fue Bucky Harris.
- Tabi ki hayır. Bucky benim dostumdu.
- No, Bucky era amigo mío.
Bana Bucky'den bahsetti.
Me ha contado lo de Bucky.
Dodge City'de sen Bucky ve diğerleriyle geçirdiğimiz güzel günleri düşünürüm
Suelo pensar en los buenos tiempos en Dodge City, contigo y Bucky.
Ne haber Bucky!
¡ Hola, Bucky!
At onu.
Busca a Bucky.
Neden ona dokundun?
Ve hasta el ganado. Busca a Bucky y díselo.
Bucky'e git. Sürünün yanına git.
- Ven conmigo, Billy.
Bucky'e git ve adamlara anlat.
- Tengo que encontrar a McSween.
Hey, Billy.
Bucky dice que no viene. No me ha escuchado.
Bucky gelmedi. Dinlemedi.
Ninguno de ellos.
Para biriktirmek için iyi bir yerdi.
Tuvo su momento de apogeo. 750 01 : 13 : 53,800 - - 01 : 13 : 57,475 ¿ Recuerdas a Bucky? ¿ Dónde está Bucky ahora?
Bucky öldü. Charlottesville'de.
Lo mataron en Charlottesville.
- Bu Bucky'nin... Bu Bucky'nin anlaşması, dostum!
- ¡ Bucky quiere... es lo que Bucky quiere!
Jollop, sen ve Bucky önemli bir iş yapıyorsunuz.
Jollop, tú y Bucky estáis haciendo un trabajo sensacional.
Roston nasıl olmuş Bucky?
¿ Cómo está tu asado, Bucky?
"Lütfen Βucky, çιkar οnu." "Canι cehenneme."
"Por favor, Bucky, ve a por él." "Que jodan a ese" negrata ". "
Bucky!
¡ Bucky!
Bucky.
¡ Bucky!
Sadece Bucky'nin parası değildi. O haftalar önce bitti.
Hace tiempo que me gasté el dinero de Bucky.
Halatı kes, Bucky!
Suelta la cuerda, Bucky.
Bucky
Mierda...
Oh, Bucky.
¡ Bucky!
Bucky çok şanslıydı.
Bucky recibió tanto...
Bucky!
- ¡ Bucky!
Bucky, öyle yapmak istemedim.
Es que... ¡ Buck! Bucky, ¡ fue sin querer!
Bucky, öyle yapmak istemedim.
- ¡ Bucky, fue sin querer!
Bucky!
¡ Bucky! - Lo sé.
Bay Bucky'in siparişi.
- El pedido del Sr. Bucky. - Hamburguesa y papitas.
Sahi mi Buky? Sizi arkadaşım Buky'le tanıştırayım.
¿ En verdad, Bucky?
Kamerayı Buky'e çevirsenize.
Enfóquenlo en la cámara. Ven acá, Bucky.
Buky buraya gelsene. Evet işte genç Buky.
El joven Bucky.
Güle güle Bucky Duck.
Adiós, Bucky Duck.
- Bana bakarsın, değil mi Bucky?
- Tú cuidarás de mí, ¿ verdad, Bucky?
- Teşekkürler, Bucky.
- Gracias, Bucky.
Eve Bucky ile giden ben değildim.
No fui yo el que volvió a casa con Bucky.
Bucky, yukarı çıkmak ister misin?
¡ Oh, Bucky. ¿ Quieres ir arriba?
Buck, nerelerdesin, Bucky-o?
Buck, donde estas, Bucky-o?
Yogi Berra, Lou Piniella Bucky Dent, Billy Martin Dallas Green Dick Hauser, Bill Virdon Billy Martin Stump Merrill, Billy Martin Bob Lemon, Billy Martin Gene Michael, Buck Showalter...
Yogi Berra, Lou Piniella Bucky Dent, Billy Martin Dallas Green Dick Hauser, Bill Virdon Billy Martin Stump Merrill, Billy Martin Bob Lemon, Billy Martin Gene Michael, Buck Showalter- -
- Bucky, lütfen.
Bucky, por favor.
Bucky Terranavo'yla tanıştın mı?
- ¿ Conoces a Bucky Terranova?
- Bucky'yi iyi tanır mısın? - Hayır, hiç tanışmadık.
- ¿ Hace mucho que conoces a Bucky?
- Bucky'de böyle söylerdi.
- Es lo que Bucky solía decir.
Sakın yapma Bucky!
¡ No lo haga!
Oh, Tanrım!
¡ Bucky!
Sıradaki Bucky Stillwater 4 milyon dolarlık sigorta parasını yemekle suçlu.
Nuestro próximo concursante es Plucky Stillwater.
Bu Buky.
El es Bucky, un amigo.