English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Buttons

Buttons Çeviri İspanyolca

89 parallel translation
Ne veriyorlar, Buttons?
¿ Qué pasa, Botones?
Durmadan birilerine yardım ediyorsun, Buttons.
Siempre ayudas a todos, Botones.
Ama, Buttons, arkadaşı olduğunu sanıyordum.
Vaya, Botones, pensaba que eras su amigo.
Buttons, niçin Brad bana acı çektiriyor?
Botones, ¿ por qué Brad me hace tanto daño?
Oo, Buttons, içim acılarla dolu, Sorun yumağı bir erkekle birlikte olmak beni yıpratıyor.
Oh, Botones, me duele todo por dentro, estar con un hombre que ama el aserrín más que a mí.
Aaa, Buttons!
¡ Eh, Botones!
Bu Buttons.
Éste es Botones.
- Yardımın için sağol, Buttons.
- Gracias, Botones.
Buttons'a, bak.
Botones, mira.
İşine bak, Buttons.
Sigue, Botones.
- Konuş, Buttons...
- Oye, Botones...
Bunu dilerim Buttons gibi yapabilirim.
Ojalá pudiera hacerlo como Botones.
Söyle, Buttons nerde?
Oye, ¿ dónde está Botones?
- Buttons'ı gördün mü? - Hayır.
- ¿ Has visto a Botones?
Birdie, Buttons'ı gördün mü?
Birdie, ¿ has visto a Botones?
Buttons! Buttons!
¡ Botones!
Buttons.
¡ Botones!
Buttons, sevdiği kızı öldüren Doktoru yazan gazete vardı ya...
Botones, el periódico sobre el médico que mató a la chica que quería...
Ooo, Buttons.
Oh, Botones.
Sen misin, Buttons?
¿ Lo eres, Botones?
Buttons.
Botones.
Brad, lütfen Buttons'ın söylediklerini yap. Benim için.
Brad, haz lo que dice Botones, por mí.
Talihsizlik, Buttons.
No hay suerte, Botones.
Buttons, başka birilerini bul.
Botones, encuentra a otro.
- O nedir, Buttons?
- ¿ Qué pasa, Botones?
Ona iyi bak, Buttons.
Cuida de él, Botones.
Buttons,
Botones,
Büyük bir iş becerdin, Buttons. Büyük bir iş.
Has hecho un gran trabajo, Botones.
Buttons...
Botones...
Benim şekerlerimden bir parçacık istemez misin, Buttons?
¿ Quieres un trozo de mi chocolatin, Botones?
- Hey, Buttons, bu nedir...
- Eh, Botones, ¿ qué es...?
Sen polislerin deliğini yalayan kızın büyük ihtiyar babası.
You're the great, gray man whose daughter licks policemen's buttons clean.
Ailesi sizin gibi düşünen bir köpeğin cenazesinden geliyorum.
Debo decirle que acabo de asistir al funeral de un Buttons McFarland, cuyos dueños creían lo mismo
"Red Buttons".
Piñón Fijo.
Günaydın Buttons.
Buenos días, Botones.
Uslu dur Buttons.
Sé simpático, Botones.
Ozellikle Charlotte'la hangi bolümlerde Kirmizi butonun tepesine bastigimiz mi?
En particular, la parte en la cual Red Buttons está en lo alto de una colina ¿ con Charlotte? Oh, Dios mío.
Düşmanca şarkılarını benim yerime şimdi de Buttons'a yöneltiyor.
Ya no dirige sus canciones insultantes a mí, su blanco es Buya.
- Buttons mu?
¿ Buya?
İsmi Buttons mu?
¿ Su nombre es Buya?
Lisa bu düşmanca şarkıları söylerken Buttons hedef olduğunu anlarsa, ki hep anlıyor o da Lisa'ya söylemeye başlıyor.
Cuando Lisa canta esas canciones hostiles, y Buya cree que van contra ella y simpre lo cree, empieza a cantarle a Lisa. Eso se convierte en un infierno.
Buttons da, düşmanca tavırları yüzünden, Lisa'yı kovmamı istiyor.
Buya quiere que despida a Lisa por sus ofensas.
Bu Buttons olmalı.
Esa debe ser Buya.
Ve Buttons da...
Y Bulla....
Ya Buttons'u kovar ya da o istediği şarkıyı söyler.
O deja a Bulla o ella sigue cantando lo que quiera.
- Hayır. Buttons yapıyor.
No, es Bulla.
Şarkıların şiddetini azaltmayı kabul etti. Sen de atlamazsan, Buttons ikiniz geçinebilirsiniz.
Aceptó bajar el tono de las canciones y si usted, Bulla, no responde, creo que podrán co-existir.
Amerika Birleşik Devletleri bana, Buttons'la çıkamayacağımı mı söylüyor?
Los Estados Unidos de América, me ordenan no salir con Bulla?
Çünkü Buttons'la çıkman, eski sevgilin için düşman bir çevre...
Si salir con ella, crea un ambiente hostil, para su ex-novia,
- Buttons!
- ¡ Botones!
- Buttons.
- Botones.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]