Bölük Çeviri İspanyolca
1,195 parallel translation
Bölük ileri!
¡ Tropa, adelante!
Albay, bölük nakliye araçlarını hazırlatın.
Coronel, prepare sus vagones de transporte de tropas.
Haydi bölük, yatağa, yatağa.
Muy bien, pelotón, a dormir.
Bölük pörçük.
Sólo hay pedazos.
Almaliel, Kırmızı Bölük için gözünü açık tut.
Amaliel, ojos abiertos para el Escuadrón Rojo.
Sayın general, 3. bölük hazır.
Sr. general, 3. La escuadra está listo.
Sayın general, bölük komutanları görevlendirilmeyi bekliyorlar.
Sr. general, la división comandantes están esperando de funciones. - Buenos días, señores.
İkinci bölük sol kanada!
- Segunda brigada a la izquierda!
Bir muntazam bölük, bir yedek bölüğü, 600 gönüllü..
Una compañía de infantería, una de reservistas, 600 voluntarios.
Bölük komutanıyım.
Soy el oficial al mando.
Bölük, dur!
¡ Compañía, alto!
Birinci bölük sağdaki trene binecek...
El primer pelotón sube en el tren de la derecha...
# İkinci bölük soldaki trene binecek... # 15 dakikanız var.
El segundo pelotón sube en el tren de la izquierda... Tienen un cuarto de hora de tiempo.
Hangi bölük?
¿ De qué unidad?
Bölük kimin komutasında?
¿ Quién está al mando?
Seçkin bir bölük.
¡ Es una unidad de alto nivel!
Hatlarından bölük halinde bando müziği eşliğinde geçit yapabilirdim.
¡ Un desfile de gala podría atravesar las líneas enemigas!
"321 ve 35. bölük elemanları mı"?
¿ "Hombres de la 321 y de la 35"?
- Bölük mü?
- ¿ Mi compañía, señor?
Bu bölük bunu başaramayacak olursa başaracak birini bulurum.
Anime a este batallón, o enviaré a alguien más.
Bütün bölük ayaklanıyor!
¡ Toda la compañía se está amotinando!
Bölük, yeniden biraraya gel.
¡ Compañía reunida!
Ben bir bölük komutanıyım, İdam mangası yönetemem.
Estoy al mando de la compañía y no puedo comandar un pelotón.
Birinci bölük, ileri!
¡ Primera compañía, al ataque!
Bir de Kazandaki panayırda o bölük yüzbaşısına ağzının payını nasıl vermiştin?
- ¿ Y la regañina que le diste al asistente del capitán... en la feria de Kazan?
Dokuzuncu sektöre iki bölük daha yollayalım. - Efendim.
Movamos dos compañías mas al sector 9 Señor.
66.Bölük.
Regimiento 66. Nueva York.
Bu karışıklık yaşanırken, bölük konvoyu ele geçirecek.
Se trata de crear confusión mientras la tropa se apodera del convoy.
Yoldaş General, Birinci Ateş Birliği Birinci Batarya, Birinci Bölük.
¡ camarada General! ¡ Este es el pelotón N 1 de la primera batería de la división!
Dinle, bölük komutanı, kumanda merkezinin emrine giriyorsun.
Oye, subcomandante, arréglate la ropa y ponte a disposición del estado mayor.
Uygun iki bölük asker bulunamadı gitti.
No pueden encontrar dos pelotones convenientes.
Uçaksavar Taburu 3. bölük 1. ve 2. müfrezeleri cephaneliği savunmak için emirlerinize hazırdır.
¡ Han llegado el 1er y 2do pelotón de la 3era sección de la 5ta compañía del batallón antiaéreo independiente, para defender la posición!
Bölük, dur!
¡ Pelotón, alto!
Emrimdeki bölük eğlencededir.
La unidad confiada a mí descansa.
Şerefe, Bölük Lideri.
Salud, líder de escuadrón.
Kolay bir dersle bölük liderliğinden barmenliğe.
¡ De líder de escuadrón a camarero, así de fácil!
Ya da tercih ederseniz eski RAF Bölük Lideri ve Bayan Blaney'in evlilik yatağının ortağı diyebilirsiniz.
O ex-líder de escuadrón, Antiguo miembro del ejército aéreo y de su cama.
Bölük, dur!
¡ Destacamento, alto!
Bölük komutanlarının hepsi ortadan kaldırılmıştı.
Todos los comandantes Divisiones del Ejército fueron eliminados.
Bu Pasifik'teki ilk taarruzumuzdu ve bu taarruzu sadece bir bölük askerle yapmıştık.
Era nuestra primera ofensiva en el Pacífico y sólo tenía una división.
Bütün bölük.
Todo el regimiento.
- 5 bölük. Neden her şey son dakikaya kalıyor?
¿ Por qué lo dejaron para lo último?
Yaklaşık bir milyon adamı bulan, Kaplan tankları ve Ferdinand silahlarıyla birlikte 70 bölük getirmişlerdi.
Trajeron 70 divisiones, casi un millón de hombres, con los nuevos tanques Tiger Fernando y cañones.
Bölük, hazır ol.
Compañía, atención.
Diğer bölük komutanları silahlarını atıp ağlayarak kaçarken yani en azından bir tanesi öyle yaptı, bu adam meselenin özüne iniyor.
Lo tuvieron hasta el punto de que los comandantes de la compañía... arrojaban sus armas y lloraban... o al menos uno de ellos lo hizo.
Bradylerin kasabası da bir bölük yolladı. Bölük, John Quin'in kumandası altındaki Kilwangen Alayına katıldı.
Brady Town envió una compañía para unirse... al Regimiento de Kilwangen, cuyo capitán era John Quin.
Sadece bölük pörçük şeyler.
Son sólo pedazos del rompecabezas.
Bölük, ileri marş!
¡ Tropa, adelante!
Berber, bölük komutanı odasının hemen yanında.
Encontrará al peluquero cerca de la Oficina de la Compañía.
- Takviyeli iki bölük.
- Dos compañías de fusileros.
Bölük, dur!
¡ Tropa, alto!