Calderone Çeviri İspanyolca
70 parallel translation
CALDERONE'NUN DÖNÜŞÜ 1.BÖLÜM
EL RETORNO DE CALDERON
Mendez'in karşısında sarışınla duran adam... o Calderone.
El hombre al otro lado de Méndez, con la rubia, es Calderone.
Calderone.
Calderone.
Fotoğraftakinin Calderone olduğundan emin misin?
¿ Estás seguro de Calderone estaba en la foto?
Her yerde kolları ve bonkör eli olan... - Calderone adında bir adam mı?
Un tipo llamado Calderone, con mucho poder y muchas habilidades?
Evet, ben de Mendezi içeri alıp, ondan Calderone'nun yerini öğrenirim.
Tomaré Méndez... y hacerle decir dónde están Calderone.
Calderone nerede?
- ¿ Dónde está Calderone?
Calderone kim ki?
- Calderone ¿ Qué?
Calderone Bahamalar'daymış.
Calderone es las Bahamas.
Calderone tüm söylediği bu, Bahamalar'da.
Es lo único que dijo Calderone : las Bahamas.
Calderone yeni tedarik kanalları açıyor.
Calderone está abriendo nuevas rutas de aprovisionamiento.
Calderon'nun dünyanın her tarafında sevgilileri vardır.
Calderone tiene mujeres en todo el mundo.
Calderone'nun nesi oluyor...
¿ Qué es ella de Calderone?
Calderone veya adamlarından biri onun eşkalini biliyor mu?
¿ Calderone o alguna de esas personas saben cómo es el argentino?
Calderone'u bulursanız, Bahamalılar onu sınır dışı ederler.
Señalan a Calderone, y ellos lo extraditan.
Eğer Calderone duvara çivilenecekse bu Miami'de bir mahkemede olur.
El único lugar donde Calderone sufrirá es en un tribunal de Miami.
Bu Calderone New York'ta kardeşinin ölümünden sorumluymuş.
Que Calderone fue responsable de la muerte de tu hermano en Nueva York.
CALDERONE'NUN DÖNÜŞÜ 2.Bölüm
EL REGRESO DE CALDERONE SEGUNDA PARTE
Bize uzun süredir Calderone hakkında bir rapor gelmedi.
Hace un tiempo que no recibimos noticias de Calderone.
Calderone hiç gözükmemiş, öyle mi?
¿ Ni rastro de Calderone, eh?
Sizi temin ederim. Eğer Calderone gibi bir suçlu adamızda olsaydı, bunu ilk bilen ben olurdum.
Si un criminal de la talla de Calderone estuviera en mi isla... sería el primero en saberlo.
Albury uzun zamandır Calderone'nun ortalıkta olmadığını söyledi.
Albury dice que no ve a Calderone desde hace tiempo.
Calderone!
Calderone.
Herhalde bu, Calderone'nun adamlarını listenin tamamlandığına ikna eder.
Esto convencerá a la gente de Calderone... de que el argentino mató a todas sus víctimas.
İki saat sonra Calderone'nun adamıyla buluşuyorum.
Me reuniré con un hombre de Calderone dentro de dos horas.
Senyor Calderone, asla iki kez pazarlık yapmaz.
El Sr. Calderone nunca renegocia.
Senyor Calderone ya paramı öder, ya da listemdeki dokuz numara olur.
O el Sr. Calderone paga mis honorarios... o se convierte en el número 9 de mi lista.
Calderone'a söyle, postacı çocuklar muhatabım değil.
Dígale a Calderone que no trato con el chico de los mandados.
Bak, sırf kız seninle "Neşeli Günler" i oynuyor diye Calderone'la bambaşka bir oyun oynamıyor anlamına gelmez.
Aunque finja ser "la novicia rebelde" contigo... podría estar interpretando otro papel con Calderone.
Sanırım az önce Calderone'dan haber aldık.
Creo que Calderone nos envió un mensaje.
Calderone'nun teknesi az önce adadan ayrıldı.
El barco de Calderone abandonó la isla.
Calderone'nun paravan şirketlerinden biri.
Es una empresa que Calderone utiliza como pantalla.
Calderone kim olduğumuzu biliyor.
Calderone sabe quiénes somos.
Calderone adadan ayrıldıysa, ondan nereye gittiğini öğrenebilirim.
Si Calderone se fue realmente, ella podrá decirme adónde.
Bu gece festivalde Calderone ile tanışmak için zemin hazırladım.
Tengo una cita para conocer a Calderone esta noche en el festival.
Calderone'u yakalamaktan vaz mı geçtin yoksa?
¿ No quieres que detengamos a Calderone o qué?
Sorun... Angelina Calderone'nun kızı.
El problema es... que Angelina es la hija de Calderone.
Sanırım Calderone'la çok yakında tanışma fırsatım olacak.
Creo que muy pronto me presentarán a Calderone.
En büyükler bile yıkılır, Calderone.
También los peces gordos terminan fritos, Calderone.
Senyor Calderone, şu öteki dedektif... kaçtı.
Sr. Calderone, el detective... huyó.
Calderone, senin yarmalara söyle hemen silahlarını atsınlar! Yoksa beynini uçururum.
Calderone, dígales a sus matones que arrojen sus armas ahora mismo... o le volaré los sesos.
- Adı Calderone. Onu tanıyor musun?
- Se apellida Calderone. ¿ Lo conoces?
Buralardan Calderone adında bir torbacı duydun mu?
¿ Has oído de un traficante apellidado Calderone?
Dört hafta kadar önce bizim dedektiflerden biri... Calderone ve Tooney adında New Yorklu bir torbacıyla bağlantı kurdu.
Hace como cuatro semanas, uno de nuestros detectives... organizó una reunión con Calderone y un vendedor de N.Y. llamado Tooney.
Calderone kaçtı.
Calderone escapó.
Sağdaki herif Calderone.
El de la derecha es Calderone.
İyi dostun Calderone'nun fotokopileri. Hatırladın mı?
Las fotocopias de tu buen amigo Calderone. ¿ Lo recuerdas?
Leon, Calderone'a karşı tanıklık yapmaz.
- León no delatará a Calderone.
Calderone'nun adamları benim parti malzemesini ve parayı alıp kaçtığımı zannediyor.
Los de Calderone creen... que me quedé tanto con los regalitos como con el dinero.
Calderone nerede?
TRANSPORTISTA Costa de Oro ¿ Dónde está Calderone?
Calderone nerede?
¿ Dónde está Calderone?