English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ C ] / Carbide

Carbide Çeviri İspanyolca

25 parallel translation
Sadece IBM var, ITT var, ATT var Dupont var, Dow var, Union Carbide var, Exxon var.
Sólo existen IBM, ITT, ATT... Dupont, Dow, Unión Carbide y Exxon.
"Birlik Karpit fabrikası havaya uçtu"
¿ "Explota la planta de Union Carbide"?
- sunu söyleyeyim su an Union Carbide'a 7 sentten girerseniz, 32 sent elde edersiniz.
Le estoy diciendo que si le pongo a $ 7 en Unión Carbine le sacaré a $ 32.
Tungsten-carbide ile güçlendirilmiş.
Con penetrador de carburo tunguneso.
Japonya'da Union Carbide.
En Unión Carbide, en Japón.
Bunların hepsini Union Carbide'ın sebze bölümü yetiştirdi.
Todas son cultivadas por la división de verduras de Union Carbide.
Eyalet başkentindeki salaklara Union Carbide'in * işine karışmamalarını söyleyin.
Así, que dígale a esos idiotas en el senado que dejen, a la unión de hidrocarburos hacer su cosa.
Dow Chemical, 1980'lerde ününü yitirmiş Union Carbide firmasını henüz yeni satın almıştı.
DOW CHEMICAL acababa de comprar Union Carbide, una compañía que se había hecho infame en los'80s.
1984 senesinde, Union Carbide'nin Bhopal'daki böcek ilacı tesisi havaya uçtuğunda bir kaç hafta içerisinde en azından beş bin insan öldü. Yüz binden fazlası ise yaşamlarının geri kalanını hasta olarak geçirecek.
En 1984 cuando la planta de pesticida de Union Carbide en Bhopal explotó, al menos 5000 personas murieron en semanas y 100.000 más quedaron enfermas de por vida.
Tarihteki en büyük endüstriyel felaketti. Ama Union Carbide firması, Hint Hükümeti'yle 470 milyon dolarlık bir anlaşma yapıp sıyrıldı. Bu da, mağdurlara, kişi başı bin dolardan az düşmesi demek.
Fue el mayor desastre industrial de la historia, pero Union Carbide arregló con el gobierno Indio por 470 millones de dólares con lo que la mayoría de las víctimas recibió menos de 1000 dólares cada una.
Union Carbide, hissedarlarını temin ederim ki Union Carbide firmasının mali durumuna, maddi olarak ters düşmeyecek bir şekilde, mağdurların haklarının da adil bir şekilde korunabileceğine güvenle inanıyorum.
Sólo quiero decirles a los accionistas de Union Carbide que estoy seguro de que las víctimas pueden ser compensadas justa y equitativamente sin un efecto material adverso en la condición financiera de la corporación Union Carbide.
DOW, Union Carbide'yi alacağını bildirdiğinde sonunda adaletin yerini bulacağına dair bir ümit doğmuştu.
Cuando DOW anunció que compraría Union Carbide, finalmente hubo una esperanza de justicia.
DOW, Carbide'nin önceki umarsızlığını telafi edeceğini açıkladı ve Teksas'lı 14 asbest davacısına iki milyar dolar kadar bir ödeme yaptı.
DOW dijo que compensaría a las víctimas de la pasada negligencia de Carbide y de inmediato pagó más de 2 billones de dólares a 14 demandantes por asbesto en Texas.
Union Carbide ve DOW gibi firmalara, yaptıklarında yardımcı olan türden bankalar.
Estos eran los bancos que ayudaban a compañías como Union Carbide y DOW a que hicieran lo que hacían. Una compañía podría decir :
Üç sene önce, Union Carbide'yi satın alırken nasıl bir işe giriştiğimizin farkındaydık.
Cuando compramos Union Carbide hace tres años, sabíamos en lo que nos metíamos.
Union Carbide Kimyasal Fabrikası'ndan Bhopal kentine, ölümcül gazların sızmasının üzerinden 20 sene geçti.
Han pasado 20 años desde que gas mortal escapó de la planta química de Union Carbide en la ciudad de Bhopal.
Union Carbide'yi satın alan Dow Chemicals'in temsilcisi Jude Finisterra, Paris'ten canlı yayında şu anda bizimle.
Bueno, con nosotros desde París está Jude Finisterra. El es vocero de Dow Chemicals, que se hizo cargo de Union Carbide.
Union Carbide'yi üç sene evvel satın alırken, neye bulaştığımızı biliyorduk. Değeri yaklaşık 12 milyar dolar.
Cuando compramos Union Carbide hace tres años sabíamos en lo que estábamos adquiriendo y vale 12 billones de dólares.
Union Carbide'yi likidite edip, dünya için bir kabus ve Dow içinse bir baş ağrısı hâline gelen bu durumu çözmek için mağdurları da tamamen tazmin etmek için 12 milyar dolar ayırdık.
12 billones de dólares. Hemos decidido liquidar Union Carbide... esta pesadilla para el mundo y este dolor de cabeza para Dow... y usar los 12 billones de dólares para compensar adecuadamente a las víctimas.
Union Carbide'yi satın alır almaz, ABD içerisindeki sorumluluklarını üstlendik ve bedelini ödedik.
Cuando compramos Union Carbide resolvimos su responsabilidad legal en Estados Unidos de inmediato.
Günün erken saatlerinde, Dow Chemical'dan olduğunu iddia eden birisiyle bir röportaj yaptık. Dow Firması, Union Carbide'den fabrikayı satın almıştı.
Más temprano el día de hoy realizamos una entrevista con alguien que fingió pertenecer a Dow Chemical empresa que compró la planta de Union Carbide.
Dow hisselerinin bedelini yüzde üç düşüren eşek şakası Bhopal'daki Union Carbide fabrikasının kimyasal sızdırmasından 20 sene sonra gerçekleşti.
La broma que, en pocas palabras, borró de un golpe el 3 % de las acciones de Dow se produjo a 20 años del día de la fuga química en la planta de Union Carbide en Bhopal.
Karbür Birliği partisi.
Una fiesta de Union Carbide.
Hayır, Union Carbide'e geçti.
No, se fue a Union Carbide.
- Pekala, ne diyorsun? - Şunu söyleyeyim şu an Union Carbide'a 7 sentten girerseniz, 32 sent elde edersiniz.
Quieres decirme que... si te pongo en Unión Carbide en 7 y te saco en 32...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]