Carey Çeviri İspanyolca
374 parallel translation
Hadi gidelim, Cary.
Vamos, Carey.
- Bunlar da Bayan Myron Carey.
Le presento a la Srta. Myron Carey.
Cady, Howe.
Carey, Haw.
Burada mı oturuyorsunuz, Bayan Carey?
¿ Vive usted aquí?
Neydi bu armağan, Matmazel Carey?
¿ Un regalo, qué era, señorita Carey?
Bakın, Matmazel Carey, Sadece bir soru var ki, ben...
Señorita Carey, quería preguntar...
Şimdi söyle bana, diyorsun ki, büstlerden ikisi burada dükkanda kırıldı, üçüncüsü Binbaşı Harker'a, dördüncüsü Matmazel Carey'e ve beşincisi Bay Thomas Sandeford'a satıldı.
Dos de los bustos se rompieron en la tienda. El tercero lo vendió al señor Harker. El cuarto a la señorita Carey y el quinto a Sandeford.
Carey Sue...
¡ Carey Sue!
"Bir kaç gün yokum. Pazartesi gelin" Bayan Carey
" Estaré fuera unos días.
Ben bayan Carey'i yoklarım resmi aldığımda da belki bize yemeğe gelirsin.
Cuando tenga la foto que busca,... quizás quiera salir a cenar.
Robert Scott Carey'nin tuhaf, adeta tabiatüstü hikâyesi alelade bir yaz günü başladı.
La extraña y casi increíble historia de Robert Scott Carey empezó un día corriente de verano.
Bu hikâyeyi herkesten iyi biliyorum, zira ben Robert S. Carey'nin ta kendisiyim.
Conozco esta historia mejor que nadie porque yo soy Robert Scott Carey.
- Güzel bir gün, değil mi?
- Hola, Sra. Carey. - Hace un día precioso.
1.70'siniz, Bay Carey.
Sigue midiendo 1,80 m, Sr. Carey.
Boyunuzun kısaldığı hususunda ciddi şüphem var, Bay Carey.
Dudo mucho que haya perdido altura, Sr. Carey.
Velakin insanlar kısalmazlar, Bay Carey.
La gente no encoge, Sr. Carey.
Bu sonuncusuydu, Bay Carey.
Esta es la última, Sr. Carey.
Mantıken açıklayamıyorum, Bay Carey.
No consigo entenderlo, Sr. Carey.
Biz de hep öyle zannederdik, Bayan Carey.
Eso creíamos, Sra. Carey.
Ümitsizliğe kapılmayın, Bay Carey.
No se desanime ahora, Sr. Carey.
Bildiğimizi zannediyoruz, Bay Carey.
Creemos que sí, Sr. Carey.
Scott Carey'i seviyorsun.
Amas a Scott Carey.
Yanımızda Robert Scott Carey var.
Yaún ahora, Robert Scott Carey,
İsmim Louise Carey, kocamın...
Me llamo Louise Carey y mi marido...
Carey.
Carey.
Scott Carey, küçülen ucube?
Scott Carey, el fenómeno menguante.
Evet, ben Carey.
Sí, soy Carey.
Bay Carey burada bir haftalığına kontrol altında kalmalı.
El Sr. Carey se quedará en observación una semana.
Hastalığınızın dejeneratif büyüme kısmını mağlup etmiş gibiyiz, Bay Carey.
Creo que hemos detenido el proceso degenerativo.
Bay Carey, sizi temin ederim tetkiklere devam ediyoruz.
Le aseguro que seguiremos investigando.
- Ben de Scott Carey.
- Yo soy Scott Carey.
Scott Carey mi?
¿ Scott Carey?
Los Angeles'dan Robert Scott Carey ile alâkalı elem dolu bir haberimiz var.
Desde Los Ángeles, una historia trágica. La muerte de Robert Scott Carey.
Nam-ı diğer kendi kendine küçülen adamın kardeşinden öğrendiğimize göre vefatına evlerinde bulunan ehli bir kedi sebep olmuş.
Su hermano ha informado de la muerte del Hombre Menguante. Carey murió debido al ataque de un gato doméstico, la ex mascota en la casa de Carey.
- Bay Carey?
- ¿ Sr. Carey?
Ormandaki yolda, tekerlek ve köpek izleri bulduk. Bir de içinde kemik çerçeveli bir gözlük bulunan deri bir kutu.
En el sendero del bosque encontramos huellas de neumáticos y de perro... y un estuche de cuero con unas gafas de carey.
Carey!
¡ Carrey!
Carey, çadır nasıl yıkılmıyor?
Carrey... ¿ Por qué esa tienda no se cae?
Hey, Carey!
¡ Oye, Carrey!
Carey, bitir işini!
Carrey, ¡ mátalo!
Carey, Michael S. Phelps, Robert A. Colbert. Cleaver, Herschell B. Roosevelt, Charles B.
Carey Michael S Phelps, Robert A., Colbert Cleaver Herschell B, Roosevelt Charles B.
Ben havayolu şirketinden Paul Carey.
Soy Paul Carey, de las líneas aéreas.
SIU'dan Dedektif Carey'i tanıyor musunuz?
¿ Conoció al detective Carey en la UEI?
Carey de sizi tanıyor.
Y Carey lo conoce a usted.
Frank Logan ve Carey Miller bağımsız sürücünün önündeler.
Carney Miller al frente. Knight lleva la delantera.
Carey Mahoney.
Carey Mahoney.
Memur Moses Hightower... ve Carey Mahoney.
Los agentes Moses Hightower... y Carey Mahoney.
Memur Carey Mahoney göreve hazır.
Agente Carey Mahoney a sus órdenes, señor.
- Günaydın, Joe. - Günaydın, Bayan Carey.
- Buenos días, Joe.
- Ben olsam endişe etmezdim, Bay Carey.
- No se preocupe.
Carey, şey diyeceğim.
Carrey, ¿ sabes qué?