Caruso Çeviri İspanyolca
214 parallel translation
- Caruso'dan sonraki en büyük tenor.
- Es el más grande tenor desde Caruso.
Limon renkli küçük bir tane var, şakıyor adeta.
Uno de color limón, que canta notas altas, como Caruso.
Hayır, Bay Caruso.
No, Sr. Caruso.
Gemimi enkaza çevirdin. Yolcuları öldürmeye çalışıyorsun. Caruso!
Me hunde el barco e intenta matar a los pasajeros.
- Oh, evet. - Caruso'nun Pagliacci'si.
- Pagliacci de Caruso.
- Caruso'nun Pagliacci'si. Ustaca.
- Pagliacci. ll maestro.
Bu mevsim Opera'da Caruso söyleyecek...
Este año hay una buena temporada de ópera, estará Caruso y...
İsmin ne evlat?
¿ Cómo te llamas, chico? - ¡ Caruso!
- Caruso. Komi Caruso.
- ¡ Caruso el recogevasos!
Nasılsın Caruso?
¿ Cómo estás, Caruso?
Sessiz ol Caruso!
¡ Quieto, Caruso!
Caruso, Planpin, önümüzü kapatın!
Caruso, Blanchin, venid aquí.
Caruso, uyan!
¡ Caruso, despierta, canta!
Caruso'nun yeni berber tabelasına da peş peşe üçüncü gündür yapıyor.
Caruso compró un nuevo poste de barbero hace tres días.
Johnny Caruso...
Johnny Caruso...
- O zaman ben Caruso'yum.
No fastidies, entonces yo soy Caruso.
Caruso'nun elini sıktığımda hissettiğim heyecanın aynısıyla müzik dünyasına yaptığın katkılarından dolayı bu Grammy ödülünü sana mutlulukla takdim ediyorum.
Con la misma emoción de cuando estrechaba la mano del gran Caruso te entrego este Grammy por tu contribución a la industria discográfica.
Kendini Caruso zanneden, otelin yaşlı bir müşterisi.
Piensa que es Caruso.
Caruso, Met'te Pagliacci'yi söylerken Arturo Toscanini orkestrayı yönetiyordu.
Caruso cantaba Pagliacci, bajo la dirección de Arturo Toscanini.
Bir ajanlarından haber alamıyorlarmış. Adı Bayan... Caruso.
Parece que perdieron un agente una tal Srta. Caruso.
Caruso ona söylemeye gitti. Mutfakta da savaş var..
Caruso dice que hay bronca en la cocina.
- Bunun için Kıçını tekmeliyeceğim, Caruso.
- Te vas a acordar de esto Caruso.
Caruso!
- ¡ Caruso!
Kaybol, Caruso.
Tú verás lo que haces, Caruso.
Caruso, Ne diyebilirim ki?
Caruso ¿ Qué te puedo decir?
Caruso, Kişisel eşya yok,
Caruso deje sus propiedades personales...
Caruso, Bana biraz yardım et.
- Caruso ayúdame.
Biraz acele etmezsen Caruso'ya yetişemeyeceğiz.
Minuto más o menos... Vamos a perdernos a Caruso, como no te des prisa.
Caruso'yu görebilmek uğruna tam iki gün iki gecedir kürek çekiyorum.
Dos días y dos noches remando para ver a Caruso una vez en la vida.
Iquitos'da bir opera binası yaptıracağım, ve açılışını da Caruso yapacak.
Construiré una ópera en Iquitos, y Caruso la inaugurará.
İnşasını Fitzcarraldo yaptıracak, Caruso da galasında şarkı söyleyecek.
Fitzcarraldo lo construirá, y Caruso cantará en su estreno.
Caruso'ya!
Por Caruso.
Şimdi sıra Caruso'da.
Ahora, le toca el turno a Caruso.
Tanrı'nın silahla gelmesini beklemiyorlar ya! Caruso'nun sesiyle gelecek.
Este dios no viene con cañones... sino con la voz de Caruso.
Enrico Caruso!
¡ Enrico Caruso!
Caruso aşığı bir domuza verilmiş sözüm var.
Se lo prometí a un cerdo al que le encanta Caruso.
- Caruso, Chaliapin değil.
- Caruso, no Chaliapin.
O, Joe Caruso'nun kızkardeşi.
Es la hermana de Joe Caruso.
- Dr. Caruso'yu çağır.
- Ve por el Dr. Caruso.
Caruso'yu çağır. Fırla!
Ve por Caruso. ¡ Ya!
- Hadi ama Caruso.
- Por favor.
Mesela Caruso, en az sözünü ettikleriniz kadar iyidir.
Supongo que Caruso es tan bueno, si no mejor que todos ésos.
Ben Caruso'yu dinlemek için çok şey verirdim.
Yo daría lo que fuera por oírle cantar.
Caruso bile kendi sesinin bu kadar müptelası değildi.
Caruso no fue tan bueno en el amor, por el sonido de su voz.
Merhaba Caruso!
¡ Hola Caruso!
Caruso...
Caruso...
Neden Caruso dendiğini biliyor musun?
¿ Sabes por qué le dicen Caruso?
Felç geçirmeden önce tenormuş. Caruso adını oradan almış.
Antes de su parálisis, era un tenor.
Caruso ve Galli-Curci ; Pavarotti ve Freni ; Vulcan'dan Soral ve T'Penna.
Caruso y Galli-Curci, Pavarotti, Freni Soral y T'Penna de Vulcano.
Medici, Caruso, Sophia Loren.
Y De Medici y Caruso y Sophia Loren.
Patronun en gözde şarkıcısıymış.
Entonces se pusieron Caruso. El cantante favorito del jefe.