Clarence Çeviri İspanyolca
1,212 parallel translation
Adım, Clarence Butts.
EI nombre es Clarence Butts.
Ben, Clarence Butts!
¿ Con Clarence Butts?
Sağ ol Clarence.
Gracias, Clarence.
Derdin nedir Clarence?
¿ Qué te pasa, Clarence?
Duygularına kapılma Clarence, tamam mı?
No te pongas sentimental, Clarence.
Ne yapıyorsun Clarence?
¿ Qué haces, Clarence?
- Bunun hesabını vereceksin Clarence.
- Pagarás por esto, Clarence.
Lens, geldiler.
Clarence, Estan aqui!
Lens.
Clarence
Lens, bekliyorlar.
Clarence! Estan esperando!
Oğlu mu?
¿ El hijo de Clarence?
Clarence ne demişti unutma, dava sürecinin en kötü bölümü olabilir.
Recuerda, Clarence dijo que esto sería lo peor.
Saati 250 dolar olan Clarence Middleton adisi.
El puto Clarence Middleton.
Savunma makamı adına Clarence Middleton, Sayın Yargıç.
Clarence Middleton por la acusada.
- Clarence, sen bu raporları okudun mu? - Okudum, Sayın Yargıç.
- Clarence, ¿ ha leído esos informes?
Clarence, lütfen gidip müvekkiline danış.
Clarence, le ruego consulte con su cliente.
Clarence Middleton.
Soy Clarence Middleton.
Kimin için çalışıyorsun Clarence?
¿ Para quién trabaja?
- Tanrım, Clarence iyi misin?
- Dios, Clarence, ¿ estás bien?
Bay Kirk, Claudia'nın neden önceki avukatı Clarence Middleton'a saldırdığı konusunda bir fikriniz var mı?
Sr. Kirk, ¿ tiene idea de por qué Claudia atacó... a su anterior abogado, Clarence Middleton?
Clarence'dan ayrılamam. O benim sevgili köpeğim.
No me voy a deshacer de Clarence, es mi mascota.
Clarence'ı gördünüz mü?
¿ Ha visto a Clarence?
Clarence sizin için deli oluyor yüzbaşı.
Clarence le admira mucho, capitán.
Clarence, Jeremy'yi görmüş olmalısın.
Clarence, tú debes haber visto a Jeremy
Eski Detroit çetesinin elebaşısı, Clarence Boddicker. 31 polis memurunun öldürülmesi ile ilgili aranıyor.
Clarence Boddicker, el jefe del crimen en el viejo Detroit, relacionado con la muerte de 31 agentes de policía.
- Kahretsin, Clarence. - Kahretsin, Clarence. Bacağım.
- Mierda, Clarence.
- Uçabilir misin, Bobby? - Uçabilir misin, Bobby? - Hayır, Clarence.
- ¿ Sabes volar, Bobby?
Bu hala canlı.
Eh, Clarence, sigue vivo.
Clarence Boddicker nerede?
¿ Dónde está Clarence Boddicker?
Clarence Boddicker, seni tutukluyorum.
Clarence Boddicker, queda detenido.
Bunu sadece bir kişi kontrol edebilir, Clarence.
Un solo hombre podría controlarlo todo, Clarence.
Hey, Clarence.
Eh, Clarence.
Hey, Clarence. Ne dersin, dostum?
Eh, Clarence. ¿ Qué te parece, colega?
Nedir o, Clarence?
¿ Qué tienes ahí, Clarence?
- Bir dakika. Clarence!
- Espera un momento. ¡ Clarence!
Temizledim onu, Clarence!
¡ Lo he matado, Clarence!
- Bay Clarence.
- Sr. Clarence.
Solumdaki mavi köşede, beyaz şort giyen altın çizgili dövüşçü Kaliforniya, Sakramento'dan 84 kiloda, Clarence "Kid" Cody.
El aspirante, en la esquina azul a mi izquierda con el short blanco con rayas doradas, de Sacramento, California con 84 kilogramos de peso : Clarence "Chico" Cody.
Baron'a, Lord Clarence MacDonald ve asistanının örtüleri görmeye geldiğini söyleyin.
Dígale al barón Brunwald que el lord MacDonald y su linda asistente llegaron para examinar tapices.
Clarence, buraya gel.
Hijo. Clarence, ven aquí.
Clarence, ifadeni hazırlayıp odama bırak.
Clarence, repórtate a mi oficina
Clarence Clemons'ı bir de Madness'taki adamın tarzını beğeniyor.
Sus influencias son Clarence Clemons y el tío de Madness.
Babanı çok iyi tanırdım.
- Conocí a tu padre. Clarence Thurston.
- Clarence Thurston.
- Jack Conroy.
Clarence Thomas ve herşey hakkında.
¿ Sabes? Lo de Clarence Thomas y todo eso.
Ve Wendy'den, Clarence'ten ve Rashid'ten. Hayır adamım.
Y Wendy, Clarence, y Rashid.
- Clarence!
- ¡ Clarence!
- Hayır, Clarence.
- Clarence, no.
Tamam Clarence.
Eso es todo.
Teşekkürler.
Gracias, Clarence.
Clarence.
¡ Clarence!