Cooley Çeviri İspanyolca
175 parallel translation
Merhaba Cooley.
Hola, Cooley.
Hey, Cooley!
¡ Eh, Cooley!
Seninle konuşmak istiyorum!
Cooley, iquiero hablarte!
Cooley'yi konuşturmak 450 dolara patladı.
Se la saqué a Cooley por 450 $.
Evet, Teğmen Cooley.
Sí, soy el teniente Cooley.
- Dr. Brulov, ben Merkez Karakolu'ndan Teğmen Cooley, bu da Çavuş Gillespie.
Doctor, soy el teniente Cooley y él es el sargento Gillespie.
- Bu geldiğinde Cooley için.
- Esto es para Cooley.
Rochester'dan Teğmen Cooley ve Çavuş Gillespie'yi hatırlıyor musunuz?
¿ Conocen al teniente Cooley y al sargento Gillespie, de Rochester?
Al Cooley. Al.
Sí, Al Cooley, ¿ no quieres verme?
Büyük bir kampanya fotoğrafları çeken Con Cooley.
Veo una gran campaña... con fotos de Con Cooley.
Bayan Cooley, belki size... 10 doları geçen her meblağ için, gelin yarısını şu kadının evi için keselim.
Srta. Cooley, quizá crea... Donemos la mitad de lo apostado a esa mujer.
Bayan Cooley size teşekkür ediyor.
La Srta. Cooley les agradece.
Bayan Cooley için yaptığın şey...
Lo que hiciste por la Srta. Cooley...
Hava yoluyla Cooley'in dükkanı eliyle Bradley Morahan'a gönder.
Mándelo por flete aéreo a Bradley Morahan, a la tienda de Cooley, en Checkabarame.
- Aynen, Bay Cooley'e haksızlık ediyorsun.
- Exacto, injusto para usted, Señor Cooley.
Bay Cooley'e bir rahat ver, sarışın kız.
No atosigues al Señor Cooley, rubita.
İyi pazarlık ediyorsunuz Bay Cooley.
Usted es un negociante muy astuto, Señor Cooley.
- Cooley ile kendin uğraş.
- Trata con Cooley tú misma.
Bu fotoğrafın kanıt teşkil ettiğine inanıyoruz Dr. Cooley.
Sentimos que estas fotografías constituyen pruebas, Dra. Cooley.
Parapsikoloji.
Parapssicología. Dra. Cooley.
Dr. Cooley.
- ¿ Gene?
Dr. Cooley.
Una tal Dra. Cooley.
Elizabeth Cooley.
Elizabeth Cooley.
- Bu Cooley deneyi mi? - Evet.
- ¿ Es este el experimento de la Dra. Cooley?
Dediğine göre Cooley öldürücü malzeme kullanıyormuş.
Dice que la Dra. Cooley está usando equipamiento altamente peligroso.
Evet Cooley, olayları hemen de nasıl kavrıyorsun.
Debo admitir, Cooley, que pescas las cosas muy rápido.
Olmadı, Cooley.
Maldita sea, Cooley.
Mutlu Noeller, Cooley ailesi!
¡ Feliz Navidad, familia Cooley!
Ziyaret saati bitti, Bayan Cooley.
La hora de visita ha terminado, Sra. Cooley.
- Cooley.
- Cooley.
Cooley işte!
¡ Cooley!
Cooley High.
Secundaria Cooley.
- Günaydın, Bay Cooney.
- Buenos días, Sr. Cooley.
- Elbette, yaratamaz, Bay Cooney.
- No, tiene razón, Sr. Cooley.
- Teşekkürler, Bay Cooney.
- Adiós, Sr. Cooley.
Ender kitap tüccarı, Dennis Cooley de kabak kafalı.
Dennis Cooley, el vendedor de libros, es calvo.
Bu kampların birinde bir kadın olma ihtimali de var. Fakat niye Cooley ile aynı yerde?
Es posible que haya una mujer en uno de los campamentos pero con ella y Cooley en el mismo sitio.
Eğer bu Cooley ise...
Si ese es Cooley...
- SAS, Cooley'nin kimliğini doğruladı.
- La SAS ha identificado a Cooley.
- Sakin ol, Mel Cooley. Bırak beni.
- ¡ Váyase de paseo!
Bu Mel Cooley.
Hey, el es Mel Cooley.
Bu, Cooley Emlakçılığa gidecek. İkinci katta.
Es para Fincas Cooley, en la dos, ¿ de acuerdo?
Bryan Cooley.
Bryan Cooley.
Bay Cooley, Bryan az kalsın ölecekti.
Señor Cooley, Bryan ha estado a punto de morir.
Oh, simdi Rahibe Cooley.
Oh, ahora, Madre Cooley.
Dr. Longmire, Dr. Kelven, Dr. Cooley.
El Doctor Longmire, el Doctor Kelven, el Doctor Cooley.
Bay Cooley'i görecek misiniz? Cooley mi?
- Ha venido a verle el señor Cooley.
Evet.
- ¿ Cooley?
Buyurun? Al Cooley'in arkadaşıyım.
- ¿ Qué desea?
Bir gecede iki acaip cinayet.
Este mundo esta lleno de chiflados Cooley.
Bu dünya delilerle dolu, Cooley.
No olvides eso.