Corral Çeviri İspanyolca
782 parallel translation
Ağıla doğru gidelim.
Vayamos al corral.
Ağılın orda toplanıyorlar.
- ¡ Se están reuniendo en el corral!
Ağılda bir at var.
Hay un caballo en el corral.
Onları zamanında yakalamazsak, bütün ahırı çalacaklar.
Si no los llegamos a detener a tiempo, habrían vaciado el corral entero.
Dorothy'nin domuzların yanında ne işi var?
¡ El corral no es lugar para ella!
Tom'un, çitleri aşan bir boğa gibi hapisten kaçacağını söylemiştim.
Les dije que Tom huiría de esa cárcel como un toro de un corral.
Çok çalışıp fazla yemezsek para biriktirip, bir tavuk çiftliği alabiliriz.
Si trabajamos duro y comemos poco, podremos ahorrar y comprarnos un corral.
Bana ağıl için telgraf işinden vazgeçtiğini söyleme?
¿ No me digas que has dejado la telegrafía por eI corral?
Atları ahırdan çıkarın ve arabalara bağlayın.
¡ Sacad los caballos del corral y ponedlos a salvo!
Ama kardeşim olarak - Benim için tavuk kümesi bile yapmasını istemediğim gerçeğini bir kenara bırakırsak ismimin neden Kaptan McGlue olduğunu merak ediyorum!
Aparte del hecho de que no dejaría que me construyera ni un corral... sigo queriendo saber por qué tengo que llamarme el "capitán McGlue".
"arka kapıdan çıkıp gideceksiniz."
"saldrán por el corral."
" Arka kapıdan mı gidiyoruz?
" ¿ Cómo por el corral?
İyi ki fil, ağılda uyuyor.
Suerte que elefante dormir en corral.
Seni bekliyoruz şerif. O.K. Corral'da!
Te estaremos esperando, sheriff, en O.K. Corral.
Doğruymuş, Clantonlar O.K. Corral'da bekliyor.
Es verdad que los Clanton están en O.K. Corral.
Riling, ağaçların solunda diğer ikisi ağılın yanında.
Riling, en los árboles a la izquierda los otros dos están cerca del corral.
- Hayvan ağılına giden en iyi yol hangisi?
¿ Cuál es la mejor ruta al corral? - Llévelos directo cruzando el pueblo.
Avluda, Philip iki üç tavuğun boğazını sıkıyordu. Aman Tanrım!
Phillip estaba atando cuerdas al cuello de los pollos en el corral.
Ayrıca at ağılı için birisini görevlendir.
Además ordene a alguien para meter a los caballos en un corral.
Atlara bakmak için, aşağı ağıla gittim.
Fui al corral para ver a los caballos.
- Atlarımızı ahıra götür, eğerleri de sakla.
Llévatela. Mete los caballos en el corral y esconde las monturas.
Çakal, ahırın yakınında geçti sanırım.
Creo que sólo era un coyote cruzando el corral.
Ağıldaki atlara gidelim.
Llegaremos hasta los caballos del corral.
Ağılda güzel kalın bir ip gördüm.
He visto una cuerda bonita y gruesa en el corral.
Onunla bir ahırda buluştum.
Nos enfrentamos en el corral.
Ben bir tavlada 33 tane saydım.
Yo he contado 33 en el corral.
Gelirken taze ayak izlerini izlemiştim. Çamurdaki taze ayak izleri, Tavlanın çıkışını işaret ediyordu 8 - 10 tane atın ayak izleri.
Porque encontré huellas, huellas recientes, de herraduras de caballos que salían del corral, huellas de ocho o diez caballos.
Ahırda hiç at yok. N'oldu?
No hay caballos en el corral. ¿ Qué pasa?
Kasaptaki etlere bakar gibi bakıyorlar.
Como mirando ganado en el corral.
Ağıla dek sorun yok.
Lo del bambú no está mal, hasta la parte del Corral.
Ağılı geçtikten sonra yaklaşık 20 mil.
- 35 km a partir del Corral.
Bu ağıl olsun.
Éste es el Corral.
Joey, kovala onu.
Joey, mételo en el corral.
Oh, çiftlik avlusunda Başlamış işler bir telaşla
EI corral está revuelto Hay un bonito lío
- Seni ağılda gördüm.
- Te vi en el corral.
Yemekten sonra hayvanlara bakmaya gideriz.
Iremos al corral después de cenar.
Eşi geçen gece onu ağılda ölü olarak bulmuş.
Su mujer le encontró anoche en el corral... muerto.
Ahırda ; vahşi, terbiye edilmemiş kızıl bir atım var.
Tengo un albazano imposible en el corral, sin domar.
Seni ahır kapısında sallandıracaklar.
Te colgarán de la puerta del corral.
Kafesine bırak.
En su corral.
Lars'ın dediğine göre dün gece ahırına girip en iyi ineklerini çalmışlar.
- Lars nos ha dicho que anoche entraron en su corral y se llevaron sus mejores vacas.
Fransız'ın teki çiftliğimize gelmişti.
Un francés entró en nuestro corral.
Şimdi, bu benim kontrol kalemim.
Éste es mi corral de control.
O.K. AGILI
OK CORRAL
Günes dogarken O.K. Agili'nda.
Al amanecer, en OK Corral.
Ölen katiller
En el tiroteo de OK Corral
- Ağılın yukarısında, efendim
- Está en eI corral, Sr.
Öyle olsun.
Vamos al corral.
İşte ağıl.
Ahí está el Corral.
Evet var, şuradaki beyaz aygır.
Sí, el garañón blanco allá en el corral.
Kasserine Geçidinden itibaren her yerde.
Sabes, Baron, tienes la mirada de ave de corral.