Curro Çeviri İspanyolca
332 parallel translation
- Bugün mucizeler yarattın - Bendeniz Curro diyorum ki senin hiç kilica bile ihtiyacin olmadi.
- Los milagros que realizaste hoy... yo, Curro, te digo que no necesitabas tu espada.
Curro, bu kadinlar bogalardan çok daha fazla öldürürler
Curro, estas mujeres matan más a menudo que los toros.
Bendeniz Curro sunu samimiyetle söylemeliyim ki... Dünyada ki herkese buraya gelmelerini ve Garabato gibi boga güresçilerine hayran kalabileceklerini bildirelim.
Con la mano en el corazón, yo, Curro... declaro que todas las naciones de la Tierra... deberían venir a admirar a toreros como Garabato.
Bendeniz Curro size diyorum ki bu adam... Frascuelo ve Mazzantini ve Lagartijo'dan daha büyüktür!
Yo, Curro, les digo que este hombre... es más grande que Frascuelo o Mazzantini o Lagartijo.
Dur orda Curro.
Por favor, Curro.
Senores, burada ünlü eleştirmen Curro tarafından yazılan bir makale var.
Señores, este es un artículo escrito por el gran crítico Curro.
- şuraya yazıyorum.Curro övgülerinde sözleşmeler belirtecek.
- El elogio de Curro significa contratos. - ¡ Comienza la historia!
Ne zaman bir adam Curro'yu etkilerse -
Pero cuando ese hombre es Curro...
Hakkımdaki ilk eleştiri, Curro yazmış.
Mi primera noticia impresa, y por el mismísimo Curro.
Ve bir gün bu lafları Curro'ya yediricem.
Y algún día, haré que Curro se coma sus palabras.
Bendeniz, Curro - iÖğleden sonra Madrid'e en büyük.... matadorun sunumunu yaptım.
Yo, Curro... estuve presente la tarde de la presentación formal de nuestro Juan... como un matador en Madrid.
Curro, Geceydi ve benimle tanışmıştın kafanda şarap şişesini kırmıştım.
Fue la noche cuando nos conocimos... y compartimos esa botella de vino, ¿ recuerda?
Curro, sen hiç açlık çektin mi?
Curro, ¿ alguna vez sintió hambre?
Curro'nun hakkımda söylediklerini duysaydın üzgün olmazdın.
No te preocuparías si hubieses oído lo que Curro acaba de decir sobre mí.
Dediğim çıkar.
Yo, Curro, lo digo.
- Curro'mu yazmış?
- Lo escribió Curro, ¿ eh?
- Senor Curro.
- Señor Curro.
Curro, göktaşı nedir?
Curro, ¿ qué es un cometa?
Üniformasız nalları dikmek olmaz.
No se puede ir al curro sin uniforme.
Benim işte sık olur.
Pues a mí en el curro me pasa mucho. ¿ Me permite?
- Nasıl işe başlar?
- Tiene un curro de mierda.
Oh, lanet iş!
¡ Maldito curro!
Biraz hassastır. Curro.
¡ Curro!
- Don Ernesto, Curro.
- Don Ernesto... Curro Casona.
Curro, bir güreşçinin yüzüne sahipsin.
Curro, tienes cara de torero.
- Garajda.
- ¿ Un "curro"?
Şu hayattan erkeklerden, işten ne kadar sıkıldım bir bilsen!
Si supieras lo harta que estoy de esa vida, de esos tipos, de ese curro.
Senin gibi genç bir adamın düzgün bir işi olmalı.
Un tipo joven como tú debería tener un buen curro.
Bütün işi biz yaparız.
¡ El curro para nosotros!
Αnnen 10 yιl sοnra ilk defa iş buldu.
Tu vieja tiene "curro" por primera vez en 10 años...
Çok yoğundu.
- Sí, un montón de curro.
Söyle bana, Curro nasıl?
¿ Qué tal está Curro?
Adamlar bana Curro'yu soruyorlardı. O nasıl?
Los hombres me preguntan por Curro.
Curro hastaneden ayrıldığında, biliyorsun, Marinaro ile karşılaşmak isteyecektir.
- Cuando Curro salga... querrá volver a torearlo.
Dr. Leon böyle söyledi. Curro onu yapmağa kararlı.
El Dr. León me ha dicho... que está dispuesto a ello.
Curro aynı zamanda benim oğlum gibi.
Curro, es como mi hijo.
Nakliye sandığı kırılmış ve Marinaro ringe fırlamıştı ve sonra Curro Rangel, şal değneği ve kılıçla içeri atladı.
Se rompió una valla y... Marinero entró en el ruedo. Y Curro saltó con su espada y su muleta.
Hector Curro'yu güvenli bir yere taşımayı başardı, bu arada ben de boğayı bir an için uzak tuttum.
Héctor sacó a Curro mientras yo hacía el quite.
Hector biliyordu ki, Curro boğayla tekrar güreşmek için hastaneden ayrılacaktır.
Héctor sabía que Curro volvería a torearlo.
Şey, belki dün yapılmıştır, ya da dünden önceki gün, o gün sen Curro'nun hayatını kurtarmıştın.
Es de ayer o anteayer. De cuando salvó la vida a Curro.
Hector oğlunun hastane yatağından boğayla erkek erkeğe güreşmek için kaçacağını biliyordu. Bire karşı bir.
Héctor sabía que Curro habría escapado del hospital... para matar al toro, frente a frente.
Belki kızı ve Curro ile bağlantısı vardı. Onlar yakınlaşmışlardı.
O que Curro y su hija estén enamorados.
Ve Curro, bunu nasıl karşıladı?
Y Curro, ¿ cómo está?
Curro'ya dualarımızın onunla olduğunu söyle, ha?
Dile a Curro que rezamos por él.
Sanırım Curro Rangel ile konuşacağım.
Quiero hablar con Curro.
Oh, Curro, lütfen.
- Curro, por favor.
Curro.
Curro...
Curro Rangel?
¿ Curro Rangel?
- Seni onunla konuşurken gödüm. - Sevgilimle tanışmanı isterim.
Ya ves por qué me Io curro y me ocupo de mis cosas.
Curro!
¡ Curro!
O boğa bu kez Curro'yu öldürebilir.
Ese toro le mataría.