Dallama Çeviri İspanyolca
694 parallel translation
Bana bu Maddox ile iki dakika verin, dallama olup olmadığını öğreneyim.
Mira, sólo dame dos minutos con esta Maddox, y estaré seguro de si es o no una imbécil.
Şu köpeğin Roosevelt'a bir zararı dokunmadı, değil mi? Ya da Dallama Nixon'a.
Los perros no hicieron ningún mal a Roosevelt, ni a Dick Nixon.
- Kredi Şirketindeki o dallama şikâyet etti demek.
Ese asqueroso de la compañía de préstamos.
Ve senin pis bir beceriksiz olduğunu... Tam bir dallama!
Y que eres un hombre sucio e impotente.
Ayrıca bir daha beni bu numaradan arama. Dallama.
Y no me vuelva a ¡ amar a este número.
O dallama dostlarına bunu da söyle.
Dile eso a los idiotas de tus amigos.
Dallama.
Será cabrito.
Sen git de kendini becer dallama!
¡ Encúlate a ti mismo, cabrón!
- Dallama Bernstein'ı başıma sardı.
- Me ha echado a Bernstein encima. - ¿ Quién?
Ne dallama herif bu böyle be.
Este tío es gilipollas.
- Paranı kendine sakla, dallama.
- Salva tu dinero, cabeza de mierda.
Giren bir dallama var zaten.
Ya hay un culo adentro.
Dallama.
ldiota.
Bir yer bul dallama.
¡ Pues encuéntreme un sitio, capullo!
- Dallama mı?
- ¿'Capullo'?
Dallama ha?
¿'Capullo'?
Defol, dallama.
Fuera, idiota.
Ne bakıyorsun, dallama?
¿ Qué miras, imbécil?
Dallama.
Imbécil.
"Dallama Nick" -
Así te llaman a sus espaldas
Karakoldaki bu öğleden sonrayı, Dallama Nick.
En la comisaría, dijiste : "Nick el maricón". ¿ Quién es el maricón?
Şişko dallama tam bir barbar.
Ese gordo imbécil es un barbaro.
Alt tarafı Nolan'ı etkilemeye çalışan bir avuç dallama.
Sólo son patanes tratando de impresionar a Nolan.
Vay dallama!
- Te caíste idiota.
Bana kalsa bunlar Reseda'lı bir kaç şanslı dallama derim. *
Yo creia que solo eran unos cretinos con suerte.
Fakat sen dedektifsin, bense sıradan bir dallama işte.
Solo que tu eres detective, y yo solo un capullo.
Senin gerçekten dallama olduğunla alakalı bir şeyler söylüyordu.
Dijo que eras un gilipollas.
Biliyorsun ya, herkes senin bir dallama olduğunu düşünüyor.
Sabes, todo el mundo piensa que eres un imbécil.
- Benim bir dallama olduğumu düşündüklerine memnunum.
Me alegra saber que me ven como un imbécil. Por supuesto.
Herhangi bir şey yapan herhangi birinin... toplumun geneli tarafından bir dallama olarak düşünüldüğünü sanmıyorum.
No creo que nadie que nunca hizo nada haya sido considerado un imbécil por toda la población.
Seni dallama!
¡ Gilipollas!
Plastik için istedi, dallama!
¡ Por el plástico! ¡ Gilipollas!
Şimdi, daha iyi bir şey geldiği anda, onlara sırtımı çevirirsem.. .. ne tarz bir dallama olurum? He?
Que clase de idiota sería yo si los cambiara por una banda diferente y mejor.
Durma öldür beni dallama herif!
¿ Sabes qué? ¡ Adelante, mátame, cabrón!
Yarın, senin kapına dayanacağım dallama herif ve karını götünden sikeceğim.
Mañana iré a partirte la cara, pelotudo de mierda. Y a tu mujer le voy a dar por el culo, cabrón.
Dışarı, dallama.
Afuera, cabezas huecas.
Fazla ağırlık, yetersiz hız çalışması. - Boş dallama.
Mucho músculo, pero nada de velocidad. ¡ Imbecil!
Bizim dallama kimi hırpaladı?
¿ Quien volvió a golpiar a quien?
- Dallama.
- "Cabeza de chorlito".
Şimdi ayaklarını başına doğru kaldırıp gözlerini yala dallama.
Sujétate las piernas. Álzalas y lámete los ojos... pedazo de excremento.
Ona bu insanların Dallama'dan değil, Hollanda'dan geldiğini hatırlatın.
Acerquense. Acerquense los de atras. No podemos ir por alla.
Kapıyı bir dallama açtı. Herif durmuş hatunun geceliğinin içini süzüyordu.
Hay un tipo parado ahí con una bata de mujer transparente.
- Yoksa beğenmediniz mi? - Dallama Sassoon'a benzeşsin.
Pareces Vidal Sassoon.
- Durun, beni dallama gibi bırakmayın!
¿ Cabronazos no me dejen solo con esta gentuza?
Ön kapıda güvenlik sorunu vardı ve bu dallama, işleri daha da zorlaştırdı.
Tuvimos una situación de seguridad pública en el frente. Este imbécil sale, tratando de empeorarla.
Haydi, çabuk ol. - Kim bu dallama?
- ¿ Quién es este hombre?
- Sen zahmet edip onu öldürdün ama bu dallama... - Kes şunu.
- Párala.
- Kendine bir taksi bul dallama..
Toma un taxi.
Artık "Dallama Nick," değil ha?
¿ Ahora no más "Nick el maricón"?
Dallama Nick de kim? DURAN : Huh?
No se la diferencia entre el pollo y el pato.
Dallama!
Vayanse! Baboso!