Dela Çeviri İspanyolca
415 parallel translation
Ben "Yaşa ve yaşat" diyorum.
- Digo : "Vive y dela vivir".
- Hayır, ben 1910 doğumluyum.
Yo soy dela clase de 1910. ¿ Y tú?
Dostluk turu diyorlar.
Una gira dela amistad, dicen.
Hep parasız kalıyoruz.
Nunca salimos dela ruina.
Sanırım veznedeki adam, o.
Creo que el hombre dela ventanilla es el mismo que estuvo aquí antes.
Ona poliçeden söz et.
Háblale dela póliza.
- 110. Karakoldan mısınız?
- ¿ Es dela 110?
Soygunları yapan adam, veznedeki kıza bir not vermiş.
El atracador le pasó una nota escrita en mayúsculas ala chica dela ventanilla.
Parayı ver... "
"Deme el dinero dela caja...".
Bu gece olmaz. Yarın sabah 10'da mahkeme sorgusu var.
Le leerán los cargos en el juzgado mañana a las 10 dela mañana.
- Bayan James'in kocası.
- Al marido dela Sra. James.
Bayan James'in kocası o akşam ne giymişti?
¿ Qué llevaba puesto el marido dela Sra. James?
Savaş yasalarına göre beni esir tutabilirsin, ama söz verdiremezsin.
Las leyes dela guerra me autorizan a dar mi palabra... y a no mantenerla.
Bunu şahsına algılama, Théo savaş için doğmuştur.
No se lo tenga en cuenta, Theo es un bruto nacido dela guerra.
Bayan Dela Lago, arkadaşınızla daha dikkatli olmalısınız.
- ¿ A qué hora? - No podemos. - Lo de la televisión.
Hapishane etrafı tekrar duvarla çevrildi ve şimdi sarhoş Sheriff orada kalıyor.
Tapó puertas y ventanas dela cárcel y le prendió fuego, al sheriff lo quemó vivo.
Gangster Patton, 7'nci ordunun başında Dela'ya inerken.
Patton, llegando a Gela con su 7 Ejército.
Sen şinut eli olması gerekmez.
¿ Ya no necesitas que te lleven dela mano'?
tatlı sos yerine kapalı olmalıdır...
En ese caso, Joe estaría ahora camino dela cárcel en vez de...
Viasat Annen ve çocuk benim elindedir.
Soy el único protector dela madre y la niña.
Geri parayı masanın üzerine koy.
Pon ese dinero encima dela mesa.
İzin ver kanıtlayayım eğer reddedersen Onu öldürürüm!
Póngame a prueba. Si se niega, dela por muerta.
Daha sonra, kurbağadan geri kalanları almaya gelirim.
Volveré luego a recoger lo que quede dela rana.
"Kurbağadan geri kalanlar." Beyin haricinde, tamamını alabilirsin.
¿ Lo que quede dela rana? Podrá llevarse todo, excepto el cerebro.
Meşe Malikanesi, Harold.
Las dela Mansión Roble, Harold.
Caddenin karşısında.
Del otro lado dela calle.
- Beyaz evdeki kızı gördüm.
Vi a la niña dela casa vieja.
Yerel mimarinin tipik bir örneği.
Es un ejemplo típico dela arquitectura dela región.
- Farkındayım. Civardaki çoğu eski evlerin içinde mezar vardır.
La mayoría de las casas viejas dela zona tienen tumbas.
Annene kapının ardında bir şeyin olmadığını göstermek istemiştim.
Quiero enseñarle a tu mamá que no hay nada detrás dela puerta.
Konuştuğu kızı gördün mü? Görmedim.
¿ Viste ala niña dela que hablaba?
Görevlerimden biri de kapalı olduğumuz pazar günleri kütüphanenin her bir köşesini kontrol etmektir.
Uno de mis deberes es revisar todas las alas dela biblioteca... los domingos, cuando cerramos.
Gerçekten hızlı yazıyorsun Ken.
Eres un concertista dela máquina.
Ölüm saati artık on bir buçuk ve on iki arası olarak kesinleşti.
La hora dela muerte se sitúa entre las 11 : 30 y las 12 : 00.
Çünkü orada yatan kurban değil, bir başkasıydı.
¡ fue el cuerpo vivo dela Sra. Christine Redfem!
Nükleer kirlenme konusunda çok endişeliler. Yine de moralleri yüksek. Kalabilir miyim, Bay Abhart?
Hay mucha preocupacion acerca dela contaminacion, pero no se rinden me puedo quedar, Sr.Abhart?
Hey, Scooby, İn yataktan.
Oye, scooby, Fuera dela cama.
Bugün ilk ders sabah saat 8'de.
La primera clase del día será a las 8 : 00 dela mañana.
Değerlendirildi ve reddedildi.
Dela por considerada y rechazada.
Gel oğlum, kendini daha iyi hissedene dek boğuvereyim seni.
Hiio, ven aquí y dela que te ahogue hasta que te sientas mejor.
Yasa uyguluyacıları hep birlikte... şüpheli evlere bir takım baskınlar düzenledi.
agentes dela policia federal han registrado esta mañana... una serie de locales y casas relacionados con la venta de drogas.
Ama size iki yüze de yaparız. Eğer sen bizimle fotoğraf çekilirsen, leopar kadın
Pero lo haremos por doscientos si nos dela sacarnos una foto con usted, mujer leopardo.
Henry! Kamera ile onu takip et!
Tu le persigues después alrededor dela cámara
Bunu yaparsan bana olan borcunu düşünürüm.
Dela y llegaremos a un acuerdo sobre lo que me debe.
Başkan, Beyaz Saray'daki Diplomatik Kabul Salonu'nda şömine başı sohbetlerinden birisini gerçekleştirecek.
Desde la Sala de Recepción de Diplomáticos en la residencia dela Casa Blanca, dará una de sus charlas caseras.
Amerikan halkıyla, Japonların geçen yıl 7 Aralık'ta Hawaii'de gerçekleştirdikleri saldırıyla başlayıp bir yıldır süren savaş hakkında konuşması bekleniyor.
Se espera que les hable a los estadounidenses dela guerra de un año que empezó con el ataque de los japoneses en Hawai el 7 de diciembre del año pasado.
Karar anı, Jerry.
El momento dela verdad, alemán.
Yakaladım. - Bomba kapağı açık.
- Puerta dela bomba abierta.
Adı "Yürütmenin İncelemesi"
Se llama Revista dela Presidencia.
- Hayır, minibüsü olan adam!
- No, es el dueño dela camioneta.
Evet gammazlama, yoldaş askerler!
dela... tar. ¡... tar!