English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ D ] / Demeyeceğim

Demeyeceğim Çeviri İspanyolca

493 parallel translation
Hiçbir şey demeyeceğim...
" Nada en absoluto.
Sana Sonia demeyeceğim.
Pero en mi casa tu nombre no es Sonja.
Bunun için şimdi size hoşçakalın demeyeceğim.
Así que aún no me despediré.
Size dayı demeyeceğim.
Creo que yo no debo llamarte tío.
Size asla teyze demeyeceğim!
Y nunca la llamaré tía mientras viva.
- Öyle bir şey demeyeceğim.
- No lo voy a decir.
- "Çorba zamanı!" demeyeceğim.
- Lo sé. - No debo decir : "Ya está la sopa".
Haçları geri getirmedikçe sana iyi geceler demeyeceğim.
Te diré buenas noches cuando devuelvas las cruces.
Bir erkek ile kadın arasında'seninle tatmak istiyorum'demeyeceğim bir ilişkinin olmadığını biliyorsun.
Todos los lazos que unen al hombre y a la mujer, Deseo tejerlos contigo
Bir erkek ile kadın arasında'seninle tatmak istiyorum'demeyeceğim bir ilişkinin olmadığını biliyorsun.
"Todos los lazos que unen al hombre y a la mujer, " deseo tejerlos contigo.
Güle güle demeyeceğim Diane.
No voy a despedirme de ti, Diane. Seguro que nos volvemos a ver.
Ben hiç öyle bir şey demedim. Asla da demeyeceğim.
- Nunca dije eso y nunca lo diré.
Ne dersem hoşgörülü bir alay ile karşılanacak, o yüzden bir şey demeyeceğim.
Diga lo que diga lo tomaréis con una ironía tolerante así que es mejor que no diga nada.
Ona hiçbir zaman merhaba demeyeceğim.
Nunca le diré hola.
Başka bir şey demeyeceğim.
Ya me callo.
Sana artık'Anne'demeyeceğim.
No quiero llamarte "Madre" nunca más.
..'Anne'demeyeceğim.
"Madre" nunca más.
Size'hoşça kalın'demeyeceğim, tekrar görüşmeyi ümit ediyorum.
Déjeme que no le diga adiós. Espero volver a verla...
Yaptıklarıma dün doğru derken bugün yanlış demeyeceğim.
No diré hoy que nuestra política estaba equivocada cuando ayer decía que era correcta.
Ama kararını değiştir demeyeceğim.
No te pediré que cambies de idea.
Artık başka bir şey demeyeceğim.
No digo nada más.
Onlara "evlenemezsiniz" demeyeceğim.
No les voy a decir que no se pueden casar.
Hiçbir şey demeyeceğim!
- No diré nada.
- Sana Napster demeyeceğim.
- No te llamaré Napster.
Bu hafta şunu demeyeceğim : "Şimdi de tamamen farklı bir şey." Çünkü uygun olmadığını düşünüyorum.
Señoras y señores, hoy no diré, "Y ahora algo totalmente distinto"... porque no me parece apropiado.
Seni gördüğüme sevindim demeyeceğim ama seni gördüğüme sevindim.
No diré que me alegro de verte, pero cómo me alegro de verte.
Bak, ben bir şey demeyeceğim!
¡ Mira, yo no voy a decir una cosa!
- Bir kez daha demeyeceğim.
- No te lo volveré a decir.
Hayır, demeyeceğim.
- No, señor, no lo haría.
Kaydı olabilecek bir adama'kaydı yok'demeyeceğim.
No le voy a dar a un tipo un "sin precedentes" cuando podría tenerlos.
Madam, o bir şişe Chianti ile... Neyse, bu beylerin önünde demeyeceğim.
Señora, le diré que hacer con esa botella de Chianti... no diré eso frente a estos caballeros.
Hayır. Bir daha da demeyeceğim Bill, hayatım.
No. no lo volveré a hacer, Bill, querido.
Çocuklara iyi bak demeyeceğim çünkü biliyorum ki bakacaksın.
No diré que cuides de los niños porque sé que lo harás.
Anneme iyi bak demeyeceğim, çünkü biliyorum ki onu da yapacaksın.
Tampoco diré que cuides de mamá porque lo harás.
Artık "siz" demeyeceğim. Bundan sonra "sen" diyeceğim.
# Niñas enamoradas, compren naranjas #
Demeyeceğim.
No lo haré.
"Sen neler saçmalıyorsun" da demeyeceğim.
Yo no gritaré, "Qué basura" yo no diré
Sana düğüne kadar kal demeyeceğim.
Yo no quiero pedirle que se quede para la boda
Buna hayır demeyeceğim.
No la rechazaré.
Sonra hiçbir şey demeyeceğim.
Entonces no voy a decir nada.
Demeyeceğim.
¡ No lo diré!
Hayır demeyeceğim.
No lo negaré.
Tamam bir dahaki sefer bir şey demeyeceğim.
Cuando lo haga, no diré nada.
Galiba artık hiç "Siktir et" demeyeceğim.
Creo que no voy a volver a decir "¡ qué mierda!" en mi vida.
Her hafta sonu bize gelebilirsiniz demeyeceğim.
No diré que podéis ir a la casa los fines de semana.
Söz veriyorum... artık hayır demeyeceğim... ve pişman olmayacağım.
Os lo prometo. No más negativas. No más remordimientos.
Dört demeyeceğim.
No oirá el cuatro.
"ne olduğunu bilmiyorum çok yorgunum" demiştin ben tamam demiştim ama artık tamam demeyeceğim.
"no se cual es el problema. Estoy cansado" Yo dije "bien"
- Demeyeceğim de!
- No lo haré!
Çocuklara iyi bak demeyecegim çünkü biliyorum ki bakacaksïn.
No diré que cuides de los niños porque sé que lo harás.
Anneme iyi bak demeyecegim, çünkü biliyorum ki onu da yapacaksïn.
Tampoco diré que cuides de mamá porque lo harás.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]