Dent Çeviri İspanyolca
405 parallel translation
- Prof. Dent...
- El profesor Dent...
Dent Laboratuarlarının makbuzu.
Recibo del Laboratorio Dent.
- Profesör Dent'le görüşebilir miyim?
- Quisiera ver al profesor Dent.
Profesör Dent orada mı?
¿ Está el profesor Dent ahí?
Profesör Dent bunlar için değersiz demir parçaları demişti.
Sin embargo, el profesor Dent me dijo que eran minerales de hierro sin valor.
- Şu anda önümüzde kimler var Albay Dent?
- ¿ Quién está en primera línea, coronel?
Dent, karargahı alarma geçir.
Informe al cuartel general.
Oysa benim berbere ve dişçiye ihtiyacım var.
Lo que neces ¡ to es un barbero y un dent ¡ sta.
İşte bu yüzden bunu verdiğim kişinin içini açıp bakmayacağından kesinlikle emin olmam gereki...
- Quiero decir, es por eso que... tengo que estar absolutamente segura... de que a quien se la dé no va a mirar dent...
İsmi Arthur Dent, 1,82 boyunda, maymun soyundan geliyor, ve evinin ortasından geçecek olan bir yanyol yapımını engellemeye çalışıyor.
Su nombre es Arthur Dent, es un descendiente de los simios de seis pies de altura, y alguien está intentado hacer pasar una carretera de circunvalación a través de su casa
Bırakın artık, Bay Dent, kazanamayacağınızı biliyorsunuz.
Bájese de ahí señor Dent - No puede salirse con la suya, y lo sabe.
Ama, Bay Dent, planlar, dokuz aydır yerel planlama ofisinde!
Pero señor Dent, los planos han estado disponibles en la Oficina de Planificación Urbanística durante los últimos nueve meses
"Hiç", maymun soyundan gelen Arthur Dent'in, en iyi arkadaşlarından birisinin maymun soyundan gelmediğinden, ama Betelgeuse civarındaki bir gezegenden geldiğinden ne kadar şüphelendiğini ifade ediyordu.
es exactamente cuan al tanto estaba el descendiente de los simios Arthur Dent de que uno de sus mejores amigos no había descendido de un simio, sino que procedía, de hecho, de un pequeño planeta en alguna parte cerca de Betelgeuse.
Arthur Dent'in bundan şüphelenmemesi, arkadaşının on beş sene önce oldukça keyifsiz bir şekilde buraya geldikten sonra, halkın arasına ne kadar iyi karıştığını ifade ediyordu.
El fracaso de Arthur Dent para sospechar esto refleja el cuidado con el que su amigo se mezcló en la sociedad humana, después de unos más bien ajetreados comienzos, cuando llegó por primera vez hace 15 años.
Bay Dent'in aklı başına geldi mi?
¿ Sí? ¿ Ha entrado ya el señor Dent en razón?
Bay Dent çamurda yatmaktan, eğer siz onun yerine yatarsanız, vazgeçecek.
El señor Dent dejará de estar tumbado en el barro - A condición de que usted ocupe su lugar. - ¿ De qué estás hablando?
Bay Dent'in yerine?
- ¿ En lugar del señor Dent?
Bunun karşılığında siz de Bay Dent'i bara mı götüreceksiniz?
¿ A cambio de lo cual usted se llevará al señor Dent al pub?
Bir de o yokken sinsice evi yıkmak yok.
Y nada de derribar a traición la casa del señor Dent mientras está ausente.
Arthur Dent'in de kafasında başka şeyler vardı.
También, Arthur Dent tenía otras cosas en su cabeza
Bu arada, Arthur Dent, beklenmedik bir şekilde, Guilford'dan değil de, Betelgeuse yakınlarındaki küçük bir gezegenden gelmiş olan bir arkadaşının vasıtasıyla dünyadan kaçmıştı.
Mientras tanto, Arthur Dent había escapado de la Tierra en compañía de uno de sus amigos, que inesperadamente había resultado ser de un pequeño planeta cerca de Betelgeuse, y no de Guildford después de todo.
Oh, hey, Zaphod... Bu arkadaşım Arthur Dent.
Oh, ¡ Ey Zaphod... este es mi gran amigo Arthur Dent.
Dent, Arthur Dent.
Dent, Arthur Dent.
Arthur'un birazdan öğreneceği üzere, insanların bu ilişkiyi tamamen yanlış anlamış olması tamamen bu yaratıkların planlarının bir parçasıydı.
El hecho de que el hombre nuevamente malinterpretó completamente esta relación encajaba totalmente con los planes de estas criaturas, como Arthur Dent pronto descubrirá
Normal bir insanoğlu olan Arthur Dent, arkadaşı Ford Prefect'in Guildford'dan değil de, Betelgeuse civarlarındaki küçük bir gezegenden olduğunu öğrendiğinde oldukça şaşırmıştı.
Arthur Dent, un terrícola totalmente normal, resultó bastante sorprendido cuando su amigo Ford Prefect confesó repentinamente que era de un pequeño planeta cercano a Betelgeuse y no de Guilford después de todo.
Ve Arthur, Norveç kıyı şeridi tasarımı sebebiyle ödül almış olan, Magrathealı kıyı şeridi tasarımcısı, Slartibartfast ile karşılaştığında, insan ırkının tarihinin birkaç beyaz farenin çıkarları için var olduğunu öğrendiğinde,
Y cuando Arthur Dent encontró a Slartibartfast, el diseñador de costas magrateo que ganó un premio por su trabajo en Noruega, y descubrió que la historia de la humanidad fue llevada a cabo únicamente en beneficio de unos cuantos ratones blancos,
Bu sırada, Arthur az önce öğrendiği felaket gerçekle yüzleşmek üzereydi.
Mientras tanto, Arthur Dent está a punto de enfrentarse a la terrible realidad de todo lo que le ha sido revelado hasta el momento
Heyecan, macera ve vahşi şeyler birkaç gündür Arthur'u rahatsız ediyordu.
Emociones, aventuras y cosas demenciales llevan unos días persiguiendo a Arthur Dent.
Elbette, Arthur ve arkadaşlarının bundan haberleri yoktu.
Hecho que Arthur Dent y sus compañeros desconocen por completo.
Arthur Dent ve Ford Prefect onlarla beraberdi.
Los acompañan Arthur Dent y Ford Prefect.
- Hey Sid, Dick Dent burada.
Sid, mira a Dick Dent.
Dick Dent'de kim?
- ¿ Quién es Dick Dent?
Maxwell Dent adında biri hakkında bilgi bul.
Usa tus conexiones en tu trabajo para averiguar lo que puedas sobre Maxwell Dent.
- Dent'i çarptın mı?
¿ Le robaste a Dent?
Dent'in muhasebecisi, Sidney Bernstein.
Este es el contador de Dent. Sidney Bernstein.
Dent'in yaptığı tüm işlerin onda kaydı olacak.
Tendrá documentos de los asuntos de Dent. - Lo visitaremos mañana.
Dent, Honduras'taki Doğu Alman elçiliğinde kültür ataşesiymiş.
Dent era el agregado cultural de la embajada alemana en Honduras.
Ama bu kayıtlara bakılırsa Dent'in başı dertte gibi.
Los archivos indican que Dent está en problemas.
Dent Petrolcülük, hatta atıcılık kulübü.
Petrolera Dent, hasta en el club de tiro.
- Dent'i bulursak
No encontraremos equipo petrolero si encontramos a Dent.
Dent'in vize başvurusunda bugünün tarihi vardı.
La solicitud de la visa de Dent para Costa Rica tiene fecha de hoy.
- Dent için arama bülteni çıkaralım.
- Alertemos a todos sobre Dent.
- Orada. Dent'in petrol sahası.
En el campo petrolero de Dent.
- Dent iflas ediyor, tamam mı?
Dent se está quedando sin dinero.
Cain Alfabe katili olur ve Dent paçasını sıyırır.
Cain es el asesino. Dent escapa. Caso cerrado.
Dent petrol donanımı almıyor, Thomopolis'ten silah alıyor.
Dent no compra equipo petrolero. Le compra armas a Thomopolis.
Dent burada bir milyona silah alıp orada 10 milyona satıyor.
Compran armas aquí por un millón de dólares y las venden ahí por 10.
Adam bunları sattı, Dent de kendi yarış pistinde çalıntı parayla Adriano'dan geri aldı.
¡ Ese tipo las vendía y Dent las compraba con dinero robado de Adriano y de su propia pista de carreras!
Bay Dent... eğer bu dozer üzerinizden geçse, ne kadar zarar görür, biliyor musunuz?
- Señor Dent... - ¿ Hola? ¿ Sí?
- Dent'la Thomopolis'in yanındaki mi?
- ¿ Ahí con Dent y Thomopolis?
- Dent nerede?
- ¿ Dónde está Dent?